TEK KANALLI RADYO

TEK KANALLI RADYO

Bırakın siyah beyaz görüntüyü henüz televizyonların bile olmadığı, insanların radyodan arkası yarın temsilleri dinledikleri zamanlar vardı. Tek kanaldan ibaret bir radyo. Açıldığında ne varsa onun dinlenmek zorunda olunduğu; haber saati ise haber, müzikse müzik… Ece bu cümleyi duyduğunda aklından bunlar geçti:

Tek kanallı radyo gibisin. Bir frekansı tutturunca başka yeri çekmiyorsun.” demişti kuzeni ona.

Telefonu kapattığında ise bu cümlenin hem canını yaktığını hissediyor hem de tam olarak ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyordu.

Uzun zamandır konuşamadığı kuzenini aramak için telefonu keyifle eline almıştı ama şimdi telefonla boş boş bakışıyorlardı. Marketin içinde elinde kocaman alışveriş arabasıyla olduğu yerde hareketsiz kalakaldı. Kuzeni telefonda sitem etmiş, kötü zamanlarında yanında olmadığı için kırıldığını söylemişti. Konuşmadıkları süreçte teyzesi rahatsızlanmış, annesi söylediği halde aramayı unutmuş, kuzeni epey zor günler atlatmış ve Ece onun yaşadığı üzüntüye ortak olmamıştı. Bunları hiç fark edememişti. Çünkü yazın başından beri uzun mesailere kalıyor, gece geç saatlerde işten çıkıyor, iki lokma bir şeyler yiyip, duşunu alıp yatağı zor buluyordu. Çok yoğun ve çok yorgundu, üstelik birkaç ay öncesinde tatsız olaylar yaşamıştı. Bedeni o kadar aktifti ki, zihni çok geriden geliyordu. Yine de bunlar geçerli sebepler miydi?

Sonra düşündü, kendi yaşadığı o tatsız olaylar yaşanırken kuzeniyle her fırsat bulduğunda konuşuyor, ona danışıyor, desteğini alıyordu. Ayrı şehirlerde olmalarına rağmen kuzeni yanında gibi hissettiriyordu. Ama işler normale dönünce kuzeni aklına gelmez olmuş, arada sırada iki komik video gördüğünde sosyal medyadan ona göndermekten başka iletişimi kalmamıştı.

 

Peki, iletişim böyle bir şey miydi?

  • Sevdiğimiz birine sosyal mecralardan video göndererek,
  •  Paylaştığı bir fotoğrafı beğenerek, altına kalpler koyarak,
  •  Sosyal medya hikâyelerine üzgün, mutlu, kahkaha atan emojiler koyarak, iletişim kurabiliyor muyduk? Konuşmak bile iletişim kurmak için yeterli değilken bunlar nasıl kâfi gelebilirdi?

Ece de aynı bunu yapmıştı. Sadece kuzenine değil, yakın arkadaşlarına ve diğer akrabalarına da. Hayatlarından haberdar gibi ama bihaber yaşıyordu. Yakın zamanda çok sevdiği bir arkadaşının ananesi vefat etmiş, sosyal medyadan sadece ağlayan emoji göndermiş, baş sağlığı bile dilememişti. Aklına gelince çok utandı. Bu mecralara ayırdığı vakti, çevresindekileri arayarak, seslerini duyarak, iki çift laf ederek geçirseydi, hem onların neye ihtiyacını olduğunu fark edecek, destek olabilecek hem de ihtiyacı olduğunda kolaylıkla destek görebilecekti.

 

İletişim kurmak ihtiyaçları görebilmek değil miydi?

  • Sabah asansörde karşılaştığımız bir komşumuza gülümsemek,
  • Alışveriş yaptığımız marketten çıkarken “Kolay gelsin” deyip teşekkür etmek,
  • Elindeki poşetleri taşımakta ya da karşıdan karşıya geçmekte zorluk çeken birine yardımcı olmak da iletişim değil miydi?
  • Hatta evimizde annemizin, babamızın, eşimizin, kardeşimizin, çocuğumuzun yüzüne bakıp neye ihtiyacı olduğunu fark edebilmek, onları düşünmek, onlar için bir şeyler yapmak bağlarımızı ne kadar da kuvvetlendirecek bir şeydi.

İletişim insanlar arasında zamanla bağ oluşmasına sebep olan, iyi ilişkiler kurmasını sağlayan yolun başıydı. Tam da bu sebepten başlangıcı doğru yapamadığında sonunu da getiremiyordu insan. Ece tüm bunları düşündükçe anlamaya başlamıştı. İşyerinde yapması gerekenlere o kadar fazla odaklanıyordu ki başka bir şey düşünmeye ya da yapmaya hali kalmıyordu. Müşterilerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışması çok güzel bir şeydi ama hayat bundan ibaret değildi. Tek kanallı radyonun ne demek olduğu anlaşılır hale gelmişti. İşini iyi yapmak çok güzel bir şeydi, ama hayatta bizim ihtiyacımız olan ve bize ihtiyacı olan başka yerler ve kişiler de vardı. Biz bunları göremezsek tahterevallinin iki tarafı gibi bir şeyler en tepeye çıkarken başka şeyler en aşağıya iniyordu hayatımızda. Bu da bizim dengeli bir hayatımız olmasına engel oluyordu. Aslında düşününce her şey ne kadar da basitti ama yapmaya çalışmak da bir o kadar zor.


Ece bu akşam işten çıktığında ne kadar yorgun olursa olsun, o dengeyi yeniden sağlayabilmek için ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdi. İşe kuzeninden başlayacaktı, ne de olsa tüm bunları fark etmesini sağlayan şey o konuşmaydı…



 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

 

 

18 yorum:

  1. Uzaydan bile çeken çok frekanslı radyolar olabilmek dileğiyle ☺️ Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Çevremizdeki insanlarında gerçek ihtiyaçlarını görebilmeli ve ihtiyaçlarımızı doğru yerde aramalıyız. Sadece bizimle bu hayat devam etmiyor. Kaleminize sağlık ne de güzel anlatmışsınız🌸

    YanıtlaSil
  3. insan ne olursa olsun her yere eşit bedel ödemeli ki zarar görmesin... kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  4. Dost acıyı söyler tadında bir yazı olmuş :) kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Ben nerden başlasam acaba…

    YanıtlaSil
  6. İnsan ilişkilerinde dengeyi kaçırdığında hayatındaki problemler giriftleşiyor aslında…İhtiyacı olana ihtiyacını verebilmek tüm mesele hem de ihtiyacı olduğu kadar, ne eksik ne de fazla☺️

    YanıtlaSil
  7. Gerçek iletişimi hatırlatan güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Gerçek iletişimi hatırlatan güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  9. Doğru bir iletişim için ihtiyacı görebilenlerden olmak dileğiyle…

    YanıtlaSil
  10. Günümüz insanını anlatan çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  11. tek değil bir çok alanda ihtiyaç gideren olmak dileği ile.. kaleminize sağlık..:)

    YanıtlaSil
  12. Hayatta dengeye gelebilmek dileğiyle emeğinize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  13. Hepimizin zaman zaman kendini değerlendirmesi ve adımlar atması gereken bir konu, hatırlattığınız için teşekkür ederiz, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Yaşadığım olaylar gözümün önünden geçti resmen, çok hayatın içinden bir yazı olmuş, insan tek şeye odaklandığında geri kalanı göremez hale geliyor... Emeğinize kaleminize sağlık. 🌸

    YanıtlaSil
  15. Emeğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  16. İnsan ilişkilerde bedel dengesini kaçırdığında problem çıkmaya başlıyor. Doğru yerde doğru kıvamda bedel ödemek gerekir

    YanıtlaSil
  17. at gözlüklerini atma vakti :)

    YanıtlaSil