Bilinçli Alışveriş
-Esraaa Esraaa!
-Ay ne var Hakan? Neden bağırıyorsun paçan alev almış gibi?
-Esra baksana bu ne? Ardiyeyi bir açtım hepsi üstüme yığıldı. Hangi ara aldın bu kadar şeyi? Çoğu da paketlerinden bile çıkmamış. Bu kadar şeyi kullanacak mısın gerçekten?
-Ne var Hakan ya! Aşk olsun! Sen benim para harcamama karışmazdın, çok değiştin çook!
Hakan ne diyeceğini bilemedi. Çünkü niyeti harcamalarına karışmak değildi ama nişanlandıkları dönemden beri dikkatini çeken bir şey vardı; Esra rastgele alışveriş yapmayı çok seviyordu. Mutfak malzemeleri, yatak örtüleri, havlular... Hoşuna giden şeyleri alıveriyordu. Sorsan, hepsinin de çok gerekli olduğuna dair gerekçeleri vardı.
İki tane çırpma teli... Büyük olan kek içinmiş. Küçüğü ise, kahvaltıda yumurta çırpmak için. Çiçekli yatak örtüsü yazın serilirmiş, koyu renk olanlar kışın. Bir de ağır desenli olanlar özellikle lazımmış, misafir gelse ne serecekmiş! Hayır, sekiz yıllık evlilikleri boyunca yalnızca annesi yatıya gelmişti, o da çocukların doğumunda...
Banyodaki eşyalardan dolaplar tıklım tıklım dolmuş, yer kalmayınca asılacaklar için duvarlara raf yapılmıştı. Çocuklarına dahi kıyafet alırken, aynı modelin farklı renklerini alıyordu. Son zamanlarda Hakan söylenmesin diye, aldıklarını hemen yerleştiriyordu ama artık dolaplar dolmuştu. Bardağı taşıran son damla bugün gelmişti. Ardiyenin kapısının açılmasıyla üzerine yığılan irili ufaklı koliler ve kargo poşetleri Hakan'ın yüzünü çizmişti. O da can havliyle bağırarak Esra'yı çağırmıştı.
Hakan, gereksiz harcamaların geldiği noktayı göstermek istiyordu. O an canının acısıyla yanlış bir şey söylemek istemediği için Esra'ya döndü; "Meselenin para olmadığını sen de biliyorsun ama artık konuşmamız gerekiyor. Ben biraz nefes alıp geleceğim, sen de o arada kafanı bir topla, gelince konuşuruz." diyerek evden çıktı.
Dışarının hafif serin havası yüzüne vurdukça, Hakan biraz daha rahatlamıştı. Neyi nasıl anlatacağını kafasında tartmaya çalıştı. Eşini incitmeden, bu gidişatı bir hale yola koymak gerekiyordu.
Esra da banyoya geçti, elini yüzünü yıkadı. Hakan'ın tepesine inen kolileri yeniden ucu ucuna sıkıştırıp ardiyenin kapısını kapattı. Bir süre sonra Hakan da eve dönmüştü. "Hadi, bir kahve yap da içelim." dedi.
Hakan Esra'nın getirdiği kahveden bir yudum aldı.
-Hayatım sen zevkli bir kadınsın, aldığını, giydiğini yakıştırırsın, neyin güzeli nerede var bilirsin. Ama bu demek değil ki, güzel olan her şey bizim evimizde de olsun… Bazen güzel olan güzeldir ama yerinde güzeldir. Çok beğendiğimiz bir parçaya, evimizde yer olmayabilir. Ya da elimizdeki imkânlarla işimizi zaten halledebiliyoruzdur... O aldığımız şey, bize yük olmaktan öteye geçmez.
Esra, birkaç kutu üzerine düştü diye kahve eşliğinde böyle ciddi bir konuşma beklemiyordu. Hakan’ın konuya bu kadar net girmesine de şaşırmış, konuşulanları anlamaya çalışıyordu. O esnada eşinin bakışlarını yakalayan Hakan, hemen devam etti;
-Bak canım, eğer gerçekten gerekli bir şeyse al, hiç problem değil. Alacağın şeylerde kaliteden kaçma sakın, az da olsa gerçekten kaliteli olsun. Ama bir bak; bizim evimizde ihtiyacımızdan fazla o kadar çok eşya oldu ki. O etiketli kıyafetler, açılmamış paketler, değiştirme tarihi geçmiş ürünler, buzdolabında çürüyen malzemeleri saymıyorum bile. Hatta bazı aldıklarını belki de hiç hatırlamıyorsun çünkü hiç kullanmadın. Neye ihtiyaç var, onu bile bilmiyoruz. Gördükçe alıyorsun. Bu zamana kadar hiç alışveriş listesi yapmadın mesela. Ya da gelir-gider hesabını gerçekten düşünüyor musun? Evden bir şey almak için çıkıyor, bambaşka şeylerle evine dönüyorsun...
Hakan anlattıkça anlatıyor, Esra dinlemeye devam ediyordu...
Peki, insanın tüketiminde gerçekten dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsanın tüketimi, ihtiyaç gidermeye yönelik olmalıdır.”
- Üretimlerimizin olduğu kadar, tüketimlerimiz de detaylandırılmış ve ihtiyaca yönelik hale getirilmiş olması gerekir.
- İhtiyacın ne olduğunu düşünmeden, rasgele çıkılmış bir alışveriş çoğunlukla ihtiyaç karşılamayacaktır.
- Sahip olduğumuz şeyler içinde, neye ihtiyaç var, neye ihtiyaç yok? Kullanmayı unuttuğumuz neler var? Hangileri fazla ve elden çıkarılmalı?
İnsanın üretimi kadar, tüketiminin de bir amaca yönelik olması gerekir. İnsan tüketimine sınır getirebildiği, ihtiyaç giderecek bir tüketimde kaliteyi yakalayabildiği kadar kârdadır.
Her durumda insanı ileriye götüren şey, ihtiyaç gidermesidir. Kendi tüketiminde de önceliği ihtiyacını en kaliteli şekilde karşılamak olmalıdır.
Rotasız gemi gibi savrulmamak için, bir ömrü mümkün olan en kaliteli şekilde yaşamak için, tüketirken de doğru soruya doğru cevabı aramalı zihin: “Gerçekten ihtiyacım var mı?”
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Gerçekten ihtiyacım var mı?
YanıtlaSilÖzellikle bolluktaymış gibi görünen ama aslında kıtlığın dibinde olduğumuz şu dönemde bu soruyu çokça hatırlamalıyız👏
Emeğinize sağlık!
YanıtlaSilÇok güzeldi. “Gerçekten ihtiyacım var mı?”👍
Ihtiyac mi istek mi
YanıtlaSilTüketimlerin de detaylandırılmış olması detayını daha önce bu netlikte düşünmemiştim, teşekkürler emeğinize sağlık
YanıtlaSilÇok keyifli bir yazı olmuş
YanıtlaSilElinize sağlık. Çok teşekkürler bu farkındalık için.🌸
YanıtlaSilGerçek ihtiyacımız
Ve tüketim amacımız…
Ne kadar iç içe, birbirine bağlı, birbirini besleyen, önemli iki konu…🤔
Ne güzel bir sitil
“ Ama bu demek değil ki, güzel olan her şey bizim evimizde de olsun… Bazen güzel olan güzeldir ama yerinde güzeldir. “☺️
İsteğe mi ihtiyaca göre mi tüketiyoruz. Tüketim çağında isteklerimize ihtiyaç gibi tepkiler veriyoruz farkında olmadan…
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🍃
Düşünmek ne kadar önemli. Bir an durup ‘’Buna gerçekten ihtiyacım var mı?’’ Diye bakabilmek. Elinize sağlık, pandemiyle katlanarak artan internet alışverişine de dikkat çekmiş oldunuz.
YanıtlaSilİnsanın tükettikçe tüketesi gelir yani aldıkça almak ister, yedikçe yemek ister, çekirdek yemeğe bir başladık mı onu durduramayız ya onun gibidir tüketim..
YanıtlaSilbir durup baktığımızda aslında o kadar çok eşyaya yemeğe ihtiyacımız olmadığını görüyoruz, isteğimizle ihtiyacı birbirine karıştırmamak çok önemli