Hareket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hareket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

AÇLIK

AÇLIK

Yasemin, ayağına batan oyuncak parçası ile ani bir acı hissetti. Rengârenk, büyüklü küçüklü oyuncaklar, evin her tarafına dağılmıştı. Saatlerdir oynayan da yoktu. 

Evin küçük kızı Elif, sabah uyanır uyanmaz oyuncaklarını dolabından boşaltır, hiç oynamadan oracıkta bırakırdı. Bu kadar oyuncak Yasemin’in çocukluğunda olsa, tüm mahalledeki çocuklara yeter de artardı. Sadece bir tanesini geçmişine dönüp çocukluğuna verdiğini düşündü. Saatlerce oynamayı bırak, onunla yatar onunla kalkardı.

SÜRE KOYMAK

SÜRE KOYMAK

‘Hayır hayır hayır! 

Keşke aynı cevabı durmadan soru soranlara da söyleyebilseydim’ diye geçirdi içinden.. 

Neden her şeye evet demek zorundaydı ki?

RIZKI VEREN KİM?

RIZKI VEREN KİM?

Sevda yine işten geç dönmüştü. İşyerinde muhasebe servisinde çalışıyordu. Yıl sonu olduğunda iş yükü iki katı kadar artıyordu. Ona rağmen hiç yüksünmeden şikâyet etmeden çalışırdı, seviyordu da işini.  On iki yıldır aynı yerdeydi. 

UYUMLANDIĞIN KADARSIN


UYUMLANDIĞIN KADARSIN

Yatağın içinde bir sola bir sağa dönüp duruyordu aklında ise eşinin uyumadan önce söylediği ‘’Yarın annemlere gideceğiz, abimlerde yurt dışından gelmiş haberin olsun.‘’ sözü dönüp duruyordu. İstemediği bir şeydi bu, tek tatil günü vardı onu da dinlenerek geçirmek istiyordu. Bunu eşine söylemeye çekinmişti çünkü ne zaman bir şeye karşı çıksa ‘’Hayır olmaz, ne gerek var?’’ dese eşi ‘’Yine başladın hiç uyumlanmıyorsun. Ne var sanki biraz güler yüz gösterip sohbetlere katılmaya çalışsan?’’ diye sitem ediyor ve daha sonra herkesin kendince haklı olduğu bir tartışmanın içinde buluyorlardı kendilerini. 

KOLAY BAŞLANGIÇLAR

      



 KOLAY BAŞLANGIÇLAR

Ne kadar çok zorlanıyoruz değil mi yeni bir işe başlarken? Bir türlü o ilk adımı atmak gelmiyor içimizden. Gözümüzde büyüyor, içimiz daralıyor, kulaklarımız uğulduyor bazen. Hep bir erteleme hali…

O yıllardır yapmayı hep aklımızdan, gönlümüzden geçirdiğimiz ama bir türlü yapamadığımız, başlayamadığımız bir sürü iş…

DENGE ÖLÇÜYLE GELİR




DENGE ÖLÇÜYLE GELİR



 

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

Atları Bağlayalım...


Hız

Atları Bağlayalım...

‘Arkandan atlı mı kovalıyor Mert? Bi’ koşturma artık, yavaş!’ 

Uzun ve kalabalık platformda ilerlerken, eşinin kulaklarında yankılanan sesiyle adımlarının sıklığını azalttı Mert… ‘Yavaş…’ Sahi nereye yetişmeye çalışıyordu ki?

Kaçırdığında, bir diğerini en fazla 3 dk. daha fazla bekleyeceği metro vagonuydu sonuçta… 

Bir Dolu Tabak, Birkaç İyi Sonuç...

Etki

Bir Dolu Tabak, Birkaç İyi Sonuç...

Esma, yoğun çalışma hayatı olan bir kadındı. Bu tempoya bağlı uyku düzeni, beslenme şekli onu biraz yıpratan tarzdaydı. “Mümkünse işlerimi halledeyim, evi bulayım, sabah tekrar işe gideyim…” döngüsünde yaşıyordu.