BİR TEBESSÜMDEN FAZLASI
Annesi Cemre’ye alttaki komşuları Hatice teyze hakkında bir şeyler anlatıyordu. Konu Cemre’nin hiç ilgisini çekmemişti. “Anne ne yapayım ben alt komşu ne yapıyor ya!” diye söylendi. Ne yaparsa yapsın bizi neden ilgilendiriyor. Bilmem kaçıncı kez annesine bunu söylüyordu. Neden başkalarının işlerine bu kadar çok karışıyor bir türlü anlayamıyordu.
İşin komik yanı ise Cemre magazin takip etmeyi çok severdi. Kim hangi davete katılmış, hangi ünlü nerede görülmüş, hangi ünlü, hangi ünlü ile sevgili daha neler neler? Biri gelip ona magazin ile ilgili bir şey sorsa her soruyu cevaplayabilecek durumda Cemre.
Kuzeni, annesi ile Cemre’nin konuşmalarına şahit olmuştu. Cemre’nin de huyunu bildiğinden “İyi de en azından komşusu ile ilgileniyor.” demişti. O esnada konuşma çok büyümemişti kısa bir süre sonra kapanmıştı. Ama bu cümle Cemre’nin kafasına kazınmıştı bir kere, biraz da zoruna gitmişti. “Ne yani ben kimseyle ilgilenmiyor muyum?” diye düşünmüştü. O zaman hak verememişti kuzenine ama sonra anlamıştı ne demek istediği… O annesinin dedikodu boyutuna takılmıştı. Geriye kalan her şeyi silmişti.
Annesiyle karşı komşularının ilişkisini düşündü. Annesi ne zaman bir şey yapsa dolma olur, sarma olur, içli köfte olur, her zaman karşı komşusuna da bir tabak götürürdü. Aynı şekilde komşuları da memleketten gelen zeytinyağını, tarhanayı, yaptığı turşuyu ya da tatlıyı onlara ayırıp daima tabaklarını geri verirdi. Tabaklarını asla boş göndermezdi.
Üniversite yıllarını hatırladı. İkinci senesinde sınıf arkadaşıyla eve çıkmıştı. Ev sahipleri yaşlı bir teyzeydi ve bir üst katta oturuyordu. Her pazara çıktığında kapılarına mandalina bırakırdı. Her kabak pişirdiğinde onları çağırır ikram ederdi. Yemekleri var mı, yok mu sorardı. Evinden uzaktaydı belki de ama birileri yine de onu düşünüyordu. Tabi ki o da hal hatır sorar muhabbet ederdi. Markete giderken ihtiyaç varsa öğrenir alırdı.
İnsanlar birine yardım ettiğinde, sanki kendilerinden bir şey eksiliyormuş gibi düşünüyorlar. Ama işte tam da yanıldıkları nokta burasıydı. Eksiliyor gibi görünen şey, aslında arka planda nasıl da bereketleniyordu. O an bunun farkına varamayabilirdi insan, ama hayatına bir bütün olarak baktığında bunun karşılığını fazlasıyla şahit olur.
O tek cümle Cemre’nin konu üzerine düşünmesini sağlamıştı. Düşündükçe her şey yerli yerine oturuyordu. Birileri ile ilgilenmek ne demekti? Yakınında olan birinin durumunu insan neden merak ederdi? Şimdi daha iyi anlıyordu. Aslında olay kendinden başka kişilerinin varlığını görebilmek. Ve onları da düşünebilmekti. Merak etmekti. Ortada ihtiyaç var mı? Ben bir katkı sağlayabilir miyim?
Gerçekten birinin ihtiyacını gidermek ne demek? Bazen bu, maddi bir şey olabilir. Kişinin maddi imkanları elverişlidir, o miktarı, o parayı paylaşabilecek imkanı vardır. Kolaylıkla yardım eder. Mesele yokken de verebilmek, olmayanı paylaşabilmek. Aslında baktığında ihtiyaç maddi yardımın ötesinde bir şey. Bazen karşındaki kişinin ihtiyacı maddi olmayabilir de… O kişi sadece düşünülmek istemiştir. Birini ararsın mesela, ya da ziyaret edersin. “Aklıma geldin, ne yaptın?” diye sorarsın.
Bazen ihtiyaç, bir tebessümdür. Yolda yürürken birine gülümsemektir, o kişinin belki o an o kadar ihtiyacı vardır ki buna, hiç bilmezsin. Bazen de ihtiyaç, emeklerin görülmesidir. İşveren biri çalışanının çok emek verdiğini fark eder. Ona bunu hissettirilmek ister. Bir sözlü tebrik eder ya da küçük bir ikramda bulunur. Bazen de küçük bir çocuk olur sahnede. Annesinin onun için yaptıklarını görür, anlar ve gidip sarılır annesine. İşte o da bir ihtiyaçtır. Sevgi bazen en büyük ihtiyaçtır. Mesela bir çocuk babasına, “Mandalina ne kadar güzeldi.” der. Ertesi gün, babası aynı mandalinadan 5 kilo alıp gelir. İşte bunların hepsi ihtiyaç gidermektir. Bazen büyük, bazen küçük, ama hep anlamlı...
İnsan, insana ihtiyaç duyar. Başkasının ihtiyacını gideren aslında kendi ihtiyacını giderir. Başkasının faydasını düşünmen senin faydana, başkasının iyiliğini düşünmen senin iyiliğine…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Emeğinize sağlık. İhtiyaç giderenin ihtiyacı giderilir.
YanıtlaSilİnsana insana muhtaç ve insan ihtiyaç giderdiğinde farkında olmasa da aynı şekilde olmasa da kendi ihtiyacı gideriliyor. İşte ilişkiler de böyle güzelleşiyor.
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam ☺️🌸
İnsanın bu hayatta ihtiyaç giderdikçe bir anlamı var. Ne güzel
YanıtlaSilanlatmışsınız🌸Emeğinize sağlık🌷
Ozellikle bu donemde kimsenin kimseye sabri kalmamisken, uzerine düşünülmesi gereken bir konu gercekten... emeginize sağlık
YanıtlaSilİhtiyaç giderenin, ihtiyacı giderilir.
YanıtlaSilBencillikten çıktığında, karşıdakinin ihtiyacını gözetip giderdiğinde, senin de ihtiyacın giderilecektir.
Bir de ilim sahipleri vardır ki, karşıdakinin haberi olmadan, ondan bir karşılık beklemeden ihtiyaç giderirler.
Var olsunlar…