ŞİMDİ TAM ZAMANI

 

ŞİMDİ TAM ZAMANI

Uzun bir günün ardından yatağına uzandığında uykuya dalacağına beyni çalışmaya başladı yine Selma'nın. Sahi bugün neden bankaya gidememişti? "Şu temizlik işini biraz abartıyorum galiba, başlayınca dalıp gidiyorum." diye düşündü. Öğleden sonra da Zeynep ve Ahmet’in veli görüşmelerinden sonra banka terste kalmıştı.

Aslında toplantı saatini 13:00’a almak saçma olmuşdiye düşündüÇok gün ortası, hareket imkanımı sınırlandırdı. Bundan sonra çoçukların veli görüşme randevularını okul çıkış saatlerine yakın alayım ama çok da son saat değil. Geçen sefer öğretmen servis gidiyor diye konuşmayı yarıda kesmişti. Acaba sabah saatleri nasıl olur? Nasıl olsa zaten her sabah çocukları götürmek için okula gidiyorum. Tabi ya ne saçma olmuş öğlen randevusuna uygunum demekToplantıda az konuş. Öğretmenin sorusuna bir dünya cevap veriyorsun. Amacın onu dinlemekİşte kendime notlar: Öğretmen soru sorunca sizce deyip soruyu ona döndüreyim, yoksa yine çenem açılır. dedi.


Tüm bu iç konuşmalar Selma’nın rutini olmuştu. Neredeyse her akşam tüm günü aklından geçirmeden uyuyamıyordu artık. Beyin cimnastiği diye başlamıştı. Bakalım hatırlayabiliyor muyum bir gün boyunca yaptıklarımı iddiasıydı fitili ateşleyen



Zamanla yaptıklarını da değerlendirir olmuştu. Neyi neden yaptığını anladığı ve nasıl daha iyi yapacağını planladığı günün sevdiği zamanlarından biri olmuştu. 

Problemleri daha rahatdaha sancısız çözüyordu artık. Aşağı yukarı nereden gol yerim kısmı da çıkıyordu bu beyin cimnastiklerinde. Böylece öngörüsü d artmış tabi ki. Artık tahminleri doğru çıkıyordu. Aslında hayat bizimle ne kadar da çok konuşuyor... Tabi ki ancak dinleyen duyuyor.” diye düşündü gülümserken


Keşke biri söyleseydi de şu işi çocukluktan bu yana yapmış olsaydı. Belki o aldatılmalar, o yediği kazıklar olmazdı. Peki bunu çocuklara nasıl anlatmalı? diye düşündü.


İnsan evladının başarılı mutlu olmasını istiyor. Her ne kadar bilse de değecek o taşlar ayaklarına hiç değmesin istiyor analar yine de

Ancak Selma biraz farklı idi. Korumak adına onları fanusa koymak yerine hayatın tam göbeğine koymaya hazırdı. Aynı zamanda zalim de değildi. Önce hazırlıyordu onları hayatın kurallarını öğreterek. Şimdi de derdi şu kendi oynadığı oyuna onları da dahil etmekti. Bu oyunu onların yaşına uyarlamalıydı. Kızı bayılırdı dedektifçilik oyunlarına, oğlu da ablası ne yaparsa onu taklit ederdi. 


Selma düşünceleri ile baş başa devam ederken biz dönelim kendimize.


Peki biz oynuyor muyuz bu oyunuBugün başlamaya ne dersiniz? Tıpkı bir dedektif gibi gün boyu neler olduğunu tek tek incelemek.

Gerisi çorap söküğü...

İyi eğlenceler. 



***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

 

5 yorum:

  1. Her günün bir muhasebesini yapmak aynı hataya düşmemek ve kendimizi geliştirmek adına çok önemli.. kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Sanırım şimdi şu an tam zamanı ☺️

    YanıtlaSil
  3. Ne de güzel bir alışkanlık edinmiş Selma!
    Darısı başımıza...

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel anlatmışsınız. Alışkanlık edinebilmek ümidiyle 🤍

    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık, çocukların en sevdikleri zamanı kaliteli bir şekilde değerlendirmemiz için güzel bir tavsiye

    YanıtlaSil