HER İNSAN GERÇEĞİ ARAR
Sema kırklı yaslarda iş hayatında aktif, çevresi tarafından oldukça beğenilen bir kadındı. Girdiği her ortamda neredeyse ilgi odağı olurdu. Bu, Sema’yı rahatsız ederdi ve kuytu, sakin köşeleri tercih ederdi. Oldukça yoğun çalışıyordu fakat artık sağlık problemleri ile karşılaşıyordu. Evine yine iş götürmüştü. Fakat dosyalara bir türlü odaklanamıyordu, camı açtı ve gökyüzüne baktı. Gençken en büyük hayali bir iş sahibi olmaktı. Şimdi bir işi vardı ama artık nedense tatmin olmuyordu. İş hayatı bütün vaktini alıyordu.
Önce evi sahile yakın mesafeye taşırsam yürüyüş yaparım hem kendime zaman da ayırmış olurum diye düşündü. Ertesi gün hemen harekete geçti emlakçıya gidip daireleri görüp ikinci gün taşındı. Elektrik ve su bağlantısını hiç düşünmemişti. Yeni evinin ön cephesi açıktı. Bir mum yaktı sehpanın üzerine bıraktı ve pencereye yaklaştı. Çocukluğundan bu yana çok severdi gökyüzünü seyretmeyi. Karşı yakanın ışıkları mı yoksa gökyüzünün ışıkları mı? Tabii ki gök yüzü ışıkları diyerek tebessüm etti. Kavağın tepelerinden ay yükseliyordu. Ne kadar ihtişamlı görünüyordu. Ayın döngüsünü sağlayan, onu öylece havada asılı tutan ne sorularını cevaplayamıyordu. Bir yere kadar geliyor fakat tıkanıyordu sanki düşünceleri.
Aslında bildiğini
zannettiği fakat gerçekte bilmediği ne çok şey vardı. Hayatın bir sahnesine
saplanmış devekuşu misali etrafımda dönen dünyada olup bitenlerin çoğunu nasıl da
kaçırıyorum derken gözleri doldu. Uyuyamıyordu, hayatım şu ana kadar böyle,
buraya kadar gelmiş olabilir ama böyle devam etmek zorunda değil, dedi.
Gece gündüze dönüştü gözlerinin önünde Sema’nın. Kalktı oturduğu yerden elektrik, su gibi abonelikleri başlatmak için çıktı evinden. Yapılacaklar listesine tikler atılmış ve evine doğru yol almışken bir alış-veriş merkezine girdi, sonrasında kitapçıda aldı soluğu Sema. İçinde garip bir boşluk vardı sanki açlık gibi ama açlık gibi de değil. Raflardaki tüm kitapları okuyası vardı. Ne bilmek istediğinin yarı farkındalığında neyi öğrenmek isterim dedi.
Öyle ya dünyaya gelip
evlat, kardeş, öğrenci, eş, arkadaş olmayı öğreniyordu insan. “Gerçeği öğrenmek
istiyorum.” diyordu fakat neyin gerçeğiydi öğrenmek istediği? Fakat buradaki
hangi kitap öğretebilir ki hayatın, sahnelerin, rollerin gerçeğini davranış
modellerini? Hayata karışmak ve kuytu köşelerde kaçmadan insanlara fayda
sağlamak ne güzel olurdu. Kitaplara göz gezdirirken ekstrem spor içerikli
kitabı aldı eline. Ön sözünde "Her insan gerçeği arar...” yazıyordu. “ Gözleri yuvalarından fırladı. “Tam da
aradığım şey.’ dedi. Başlıklara şöyle bir göz attı:
“Hayatta insan gerçeğe ulaşınca mutlu olabilir. Ama insan çoğu zaman gerçeği yanlış yerlerde arar. Kimi
zaman kariyeri, kimi zaman yeni bir ev, kimi zaman araba, eş, çocuk sahibi
olunca hayatta tatmin olacağını zanneder. Oysa tüm bu sahip olduğu bütün hayatı
bir ömür dengede yönetebilmenin ve mutlu olmanın sırrı gerçeği bilmekten geçer.
İlişkinin gerçeği, başarının gerçeği, çocuk yetiştirmenin gerçeği...”
Kitabı oracıkta okurken “Kim bilir gerçeği öğrenirsem kendi hayatıma, başka hayatlara, nesillere,
ilişkilere dokunabilirim.” diye düşündü.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Her insan gerçeği arar ama nerede bulacağını bilemez. Halbuki tam da gözünün önündedir gerçek. Öncesi büyük bir arayış, sonrası büyük bir iç huzuru olan keyifli bir öğrenme süreci bu. Fayda verenlerden RABbim razı olsun inşaAllah 🤲❤️
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam 🌸🙏🏼
YanıtlaSilİnsan gerçeği içeri almaya başladığında aynı şehir hayatından çok bunaldığında orman havasının iyi gelmesi gibi şifasını görüyor. Emeğinize sağlık🌸
YanıtlaSilİnsan o işi ister elde edince mutlu olur ama sonra o işin yoğunluğundan mutsuz olur. O zaman bunun gerçeği hangisi?
YanıtlaSilHer insan gerçeği arar.
Güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.
Gerçeğe kavuşmak duasıyla...
YanıtlaSil:)
İnsan gerçeği bulunca rahatlıyor.. soruları cevaplanıyor.. zihnindeki karmaşa çözülüyor.. Herkesin gerçeği bulması dileğiyle.. kaleminize sağlık..
YanıtlaSilİnsanı mutlu eden şey gerçek... Yüzünü güldüren yaşama sevinci veren... Bize gerçekleri verene sonsuz şükürler, gerçekleri öğrenmemize vesile olana teşekkürler...
YanıtlaSilHer insan gerçeği arar... Ama yanlış yerlerde arar. Doğru yerlerde arayanlar gerçeğe elbet ulaşır. Kaleminize sağlık,🎁
YanıtlaSilElinize emeğinize sağlık keyifle okudum
YanıtlaSilNe kadar doğru bir başlık olmuş. İnsan hayatı boyunca ne yaparsa gerçeği aradığı için yapar.. Gayreti bundandır.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık güzel yazımız için🌸
Demek insanın özünde gerçeğe göre yaşamak var ki öyle yaşamadığımızda içimizde rahatsız bir his oluyor, bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyoruz, "gerçeğini" arıyoruz... O zaman gerçeği bulanın da huzurlu olacağını düşündüm :) Çok teşekkürler ışık tuttuğunuz için
YanıtlaSilGerçeğe ulaşabilmek dileğiyle… Kaleminize sağlık
YanıtlaSilMutluluğu sahte şeylerin içinde aramak...girdap gibi girdikçe daha da karanlık ve derinleşmesine benzemiyor mu?
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış, umarım bizde gerçeği ulaşanlardan oluruz...
YanıtlaSilBizleri gerçekle buluşturana şükürler olsun..
YanıtlaSilSahteden sakınıp, gerçeği hak etmek nasip olsun…
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız .Gerçeği bulan herzaman mutlu ve başarılıdır..
YanıtlaSilGerçek eninde sonunda gerçekleşir...
Kaleminize sağlık 🍀
YanıtlaSilGerçeği gören, gerçeği bulan, gerçegin yanında olanlardan olalım inşALLAH
YanıtlaSil“Gerçeği öğrenmek istiyorum” diyerek yönünü çevirmiş. "Her insan gerçeği arar...” Sözüyle yolculuğuna çıkmış. Ne güzel bir anlatım Elinize sağlık🍃
YanıtlaSilNeyi merak ediyorsun? sorusu çok kıymetli.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık..