HAREKETİ DURDURMANIN YANKILARI
Nilüfer merak
ediyordu: “Nasıl oluyordu da üç ay öncesine kadar o yoğunluk içinde sabahları
erkenden kalkabiliyor, sabah sporunu yapıyor, motive bir şekilde güne başlayıp
9-5 işine gidip geliyor, akşam da ev işleriyle ilgileniyordu? Üstelik yaptığı
ekstra şeyleri düşündükçe hayrete düşüyordu. Nasıl bu kadar kısıtlı zamanda bu
kadar çok şeyi sıkıştırabiliyor, hem de hevesli bir biçimde yapmak istiyordu?”
İşten ayrılalı iki ay
olacaktı. İşten ayrıldığı ilk günlerde “Ohoo, bana bir sürü vakit kalacak.
Neler yaparım neler…” diye düşündüğü aklına geldi. Şimdiyse haline baktığında,
ne çabuk alışmıştı bir şey yapmamaya… Artık sabahları erken kalkamıyor, sporunu
sürekli aksatıyordu. İlk haftalarda, “Dinlenmem gerekiyor, buna ihtiyacım var.
Sürekli yoğun tempo olmaz ki canım,” diye düşünmüştü. Ama şimdi bu halinden
rahatsız olmaya başlamıştı. Bazen yanındaki suya uzanacak gücü bile
bulamıyordu. Tuvaleti geldiğinde bile gitmek yerine son dakikaya kadar
bekliyor, sonunda koşarak gidiyordu. Arkadaşlarıyla plan yapıp dışarı çıktığı
günün ertesi, “Ne gerek vardı ya? Şimdi evde rahat rahat otururdum.” diye
düşünüyordu. Nasıl bu hale gelmişti?
Evde canı sıkıldığı
için ses olsun diye televizyonu açtı. Bir yandan dünden kalma bulaşıkları
makineye diziyordu. “Hareketi durdurmak, bir saat içinde şu kadar zarara yol
açar…” Bu cümleyi duyunca istemsizce televizyona dönüp ekranda ne olduğuna
baktı. Fabrikalardaki üretimle ilgili bir belgesel açıktı. Üretim müdürünün
ağzından çıkan bu sözler dikkatini çekmişti. Müdür konuşmaya devam ediyordu:
“Buradaki sistemin durması, hem bir saat içerisinde şu kadar zarara neden olur
hem de yeniden başlaması ve şu andaki çalışma ivmesine yetişmesi yaklaşık üç
saat sürer. Bizim için büyük bir kayıp.” Bu sözleri işitti ama artık
dinlemiyordu, düşüncelere dalmış bir şekilde bulaşıkları dizmeye devam etti.
“Hareketi durdurmak…” Bu cümle, onun da hareketi durdurduğunu düşündürdü.
Şimdiyse önceki temposu ona gerçek bile gelmiyordu. “Ben mi yapıyordum onca
şeyi?” Duyduklarını bir işaret olarak aldı. Silkelenmesi gerektiğini fark etti.
Hayatında iki ay içinde yaşadığı potansiyel kayıpları düşündü. Eski ivmesine gelmesi ne kadar zaman alacaktı? Artık iş işten geçmişti, geçmişi düşünerek kendini paralayıp umutsuzluğa kapılmamalıydı. Önüne bakmalıydı.
İçinde yeniden başlama
umudu yeşerdi. Sabah sporuna gidememişti ama “Yarın sabah başlarım canım.”
diyerek tereddüt etmek istemedi. Sonuçta ondan önce de kaç gün boyunca “Yarın
sabah daha erken kalkarım.” demişti. Harekete hemen geçmeliydi ki eski ivmesini
en kısa zamanda yakalayabilsin. Hazırlanıp hemen dışarı çıktı. Kafasında
yapacaklarının planını çoktan yapmaya başlamıştı bile.
Artık yapması
gerekenler için beklemeyecekti. Temizlik mi yapılacak? Yarını, öğleni
beklenmeyecek hemen o süpürge salonun ortasına koyulacaktı. Bulaşıklar mı? Daha
tabaklar elindeyken makineye dizilecekti. Kıyafet dolabı mı? Kıyafetleri hemen çıkarırken
elinde katlayıp hemen dolapta yerine yerleştirecekti. Sehpada çay bardağı mı
gördü? Hemen kalkıp onu mutfağa bulaşık makinesine koyacaktı. Bundan sonra hayatından “Yarın yaparım...” ,
“sonra yaparım...” Ya da “Ne gerek var ya!” cümlelerini çıkaracaktı. Belki
bunlar çok küçük hareketlerdi ama büyük makineleri de çalıştıran o bir küçük
anahtar çarkının hareketi değil miydi?
Ne kadar da çok ertelemişti hayatını.
Tıpkı belgeselde
üretim müdürünün dediği gibi: Çalışan makineyi bir durdurunca tekrar
çalıştırmak ve eski ivmesine getirmek pek kolay olmayacaktı. Evet eski tempoyu,
enerjiyi, canlılığı ve üretimi hemen yakalayamayacaktı biraz zor olacaktı ama
daha önce yaptığına göre yine yapabilirdi. O zaman ilk iş hemen şu önünde
gördüğü çöpleri alıp çöpe atmakla başlamak olsun. Gerisi gelecektir.
Hadi sen de ilk iş
olarak önünde duran o bardağı kaldırmakla başla harekete. Gerisi gelir..
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
İnsanın içinde hemen harekete geçme isteğini uyandıran hem faydalı hem de keyifli bir yazı olmuş emeğinize sağlık...
YanıtlaSilEllerinize sağlık 😊 Harekette süreklilik sağlayabilenlerden olma duasıyla …
YanıtlaSilO kadar güzel bir yere değişmişsiniz ki o hareket durunca gerçekten tekrar çalıştırmak sancılı bir süreç emeğinize sağlık🌸🌷
YanıtlaSilErtelenen her şey büyür. Ne güzel anlatmışsınız. Kaleminize sağlık hocam 🌸
YanıtlaSilNe hareketi durdurmak mı, yok canım. Sadece dinleniyordum dedik defalarca belki de... Güzel bir farkındalık oldu kaleminize sağlık. Başka bir bakış açısıyla bakıyor olacağım artık dinlendiğim sandığım zamanlara.
YanıtlaSilO tekerin yavaşta olsa dönmeye devam edebilmesi meğer ne kadar önemli imiş. Bu güzel yazı için teşekkürler...
YanıtlaSilTüm insanların düştüğü hatalardan biridir ertelemek.. Çok faydalı bir yazı olmuş..Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilHareket mıknatıs gibi diğer hareketleri de yanına çekerek çok güzel bir bereket oluşturuyor🥰çok güzel bir yazı kaleminizin hareketi de bol olsun😅🌸
YanıtlaSilÇalışan demir pas tutmaz…
YanıtlaSiliyi de hareket eden bereketlenir. bu güzel yazı için teşekkürler :)
YanıtlaSilNerde hareket orada bereket ☺️ ne güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık 💕
YanıtlaSil