Hani Mutluyduk?

Yetki

HANİ MUTLUYDUK?

Gün ışığıyla beraber az önce araladığı gözleri gibi, hafifçe tül perdeyi aralamıştı şimdi de. Perdeyi araladığı anda, yüzü buruştu yine. O kadar da söylemişti ama! Bazı insanlar ne kadar söylense de anlamıyordu işte… Yan komşusu yine almış eline minik küreğini, yüklenmiş toprak torbalarını, yaz çiçeklerinden bir bahçe yapmaya koyulmuştu. Hem de bu soğuk şehirde! Neymiş? Bahçe işlerini, özellikle de çiçekleri çok seviyormuş…

Tamam, kendi bahçesini de aylardır tamamlayamamış olabilirdi. Ama bittiğinde, bahçe nasıl olurmuş, herkes görecekti. Vakti yetmiyordu ki, etrafında koşturması gereken ne kadar çok şey vardı… Gerçi nasıl oluyorsa kontrol etmeye çalıştıkça da her şey kontrolden çıkıyordu. Olaylar kontrolden çıktıkça, o da kontrolden çıkıyordu, son dönemde bir kıvılcım yetiyordu parlaması için…

 O da farkındaydı bu gerginliğinin verdiği zararın. Farkındaydı; artık arkadaşları da, çok sevdiği yakınları da onunla daha az vakit geçirmeyi tercih ediyorlardı. Ailesi, o da mecburiyetten gerçi, çok uzaklaşamıyorlardı. Birlikteyken onların da hareketlerindeki tedirginliği hissediyordu.

“Ne zaman başlamıştı bu durum?” diye düşündü birden. 

Eşi; onun istemediği spor salonuna yazıldığında mı?

Arkadaşı; kızlar buluşmasını o küçük, salaş kafede ayarladığında mı?

Aç olmayan çocuğunu; ‘sen anlamazsın acıkmışsındır’ diyerek zorla yemek yedirdiğinde mi?

Yeğeni; o kadar söylemesine rağmen, hukuk fakültesini tercih etmediğinde mi?

Komşusu; salonunu, kendisinin hiç sevmediği, somon rengine boyamaya karar verdiğinde mi? 

Offf! Daha da uzayıp giden bir liste… 

Bu kadar çaba göstermesine rağmen, kontrolü dışında gelişen ne kadar çok şey vardı. Bir şeylerin eksik olmasında ya da onun istediği gibi olmamasından neden bu kadar rahatsız oluyordu? Bu düşüncelere dalmışken gözü koltuğun üzerindeki elbisesine takıldı. Üç ay önce almıştı, bir umut dün yine denemişti ve yine içine girememişti. Aylardır niyetlenip bir türlü yapamadığı yürüyüşler geldi aklına. İnsan kendine yarım saat ayıramaz mıydı yürümek için? Ayıramıyordu işte! Başlamayı düşünüp, bir türlü yapamadığı onca işe ayıramadığı onca vakitler gibi. 

Yetki

En azından ev halkının işe, okula giderken ne giyeceklerine karar vermeye çalışmasam, çocuğun dağılan kitaplığını her akşam kendi zihnimdeki sıraya göre düzenlemekten vazgeçsem, annemin evinin kiler düzenine bile kafa yormasam, hatta komşunun bahçesini düşünmesem biraz vaktim olurdu belki diye düşündü. 

Biraz önce güneşten kırpıştırdığı gözlerini, şimdi hüzünle nemlendikleri için istemsizce kırpmaya başlamıştı. İnsanın başkalarının hayatına bu kadar pervasızca müdahale ederken kendi ile yüzleşmesi ne kadar zormuş diye düşündü. 

Oysa bu eve taşınırken nasıl farklı hayalleri vardı. Yeni bir ev, yeni başlangıçlar… Artık hayatında beyaz bir sayfa açacaktı.

İtiraf etmesi gerekirse; bazen insanın bu saflığına gülümsüyordu… Yeni bir yıla girince en formda haline kavuşacağını umanlar gibi, yeni bir eve taşınınca yaşantısının da tamamen değişeceğini zannedenlerdendi…

Geçenlerde bir arkadaşı kunduzlardan bahsetmişti. Yaşayacağı barajı kurabilmek için yüzlerce ağaç kemirip, birkaç ay da yapımı ile uğraşıyormuş. O kunduz da insana bakıp saflığına gülümsüyor mudur acaba? Ya da komşu kunduzun yuvasını ne kadar zamanda bitirdiğine, eksiklerine takılıp kendi yuvasını ihmal mi ediyordur? Akıllı hayvanlar… Onlar doğru cevabı buluyorlardır diye aklından geçirerek yine gülümsedi… Güneşli bir günün sabahında, bir kunduzdan hayat dersi almak…

Aslında hayat, her anında insana bir şeyler öğretmek için çabalıyordu. Şimdi geriye doğru baktığında; keşke bu kadar zor yoldan değil de, kendimi ve çevremi bu kadar yıpratmadan bazı şeyleri öğrenebilseydim diye içinden geçirdi. Oysa her şey gözünün önünde değil miydi? Keşke günler, haftalar akarken köşesinden sadece izlemekle kalmayıp biraz da anlamaya çalışsaydı. 

Hayat o kadar adil, o kadar merhametliydi ki, o öğrenene kadar tekrar tekrar göstermişti gerçek problemini. 

O zaman, yeni bir günün bu güzel sabahında o da elinden geleni yapmakla işe başlayabilirdi. 

O sırada; pijamasının üzerine giydiği, kabarık tüllü eteğini, en sevdiği kıyafeti ilan eden kızına, kocaman bir gülümseme ile baktı.

Yetki
“Ne kadar güzel olmuşsun! Kahvaltıda ne yemek istersin? İstersen sonrasında parka gidelim! Ne dersin?” demek olabilir miydi o ilk adım? 

Bir çift tatlı söz ve küçük bir yetki devri, acaba nelerin değişmesine sebep olabilirdi?


***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***


44 yorum:

  1. Başkalarını dert etmek ile onların hayatlarına müdahale etmek arasında o kadar ince bir çizgi var ki.. İnşAllah o ayrımı yapabilenlerden oluruz.. Çünkü ikisi bambaşka hayatlar yaşamamıza sebep..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle! Bambaşka iki hayat...

      Sil
  2. Nebahat Arslan16 Temmuz, 2022 15:32

    İnsanın ne kadar çok isteği ne kadar az zamanı var aslında. Bunun farkına varıp başkalarının değil sadece kendi yapıp edeceklerimize odaklanabilmek bize neler kazandıracak kim bilir?
    Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler 😊

    YanıtlaSil
  3. Başkalarının hayatlarina kendi hayatlari gibi müdahale etme isteği olanların kendi hayatlarina müdahale edemez hale geldikleri çok güzel anlatilmis.. Yazarin ilmine sağlık :)

    YanıtlaSil
  4. Kontrol etmeye çalıştıkça her şey kontrolden çıkıyordu.Çok doğru bir söz güzel bir yazi olmuş kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. "İnsanın başkalarının hayatına bu kadar pervasızca müdahale ederken kendi ile yüzleşmesi ne kadar zormuş"

    Hayat koşturmasında bizi esas yoranın kendi tepkilerimiz olduğu gerçeği ile yüzleşmek...devrim niteliğinde ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok farkındalık veren etkileyici bir yazı. İnsan etrafındaki insanları ve yaşamlarını kontrol ettikçe kendi yaşamında kontrol etmesi gerekenlerden uzaklaşıyor, yetişemiyor, göremiyor… Hatta kontrolü dengeyi kaybedebiliyor.

      Sil
  6. İnsandan Sadece kendi tepkisini kontrol etmesi beklenir ve istenir..ama o insanoğlu kendisini bir kenara bırakıp çevresindeki her şeyi kontrol etmek için çaba sarfeder...Ve bu sebeple de amacından uzaklaşır..

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel bir yazı emeğinize sağlık, zevkle okudum.

    YanıtlaSil
  8. Demek ki her şeyi bilmek, her şeyi kontrolünde zannetmek mutluluk getirmiyormuş. Aksine yük üstüne yükmüş...

    YanıtlaSil
  9. Öğrenmek güzeldir, öğrenmeyi unuttuğunda insan yetiştiremez ve yetişemez

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel bir yazı. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  11. Kaleminize sağlık ne kadar önemli bir konu ah anlayabilsek.. bizim olmayan yetkileri devredebildikçe kuşlar gibi rahatlayacağız halbuki.

    YanıtlaSil
  12. Mülkiye Özcan19 Temmuz, 2022 03:46

    Keşke başkalarını olduğu gibi kabul etmek bu kadar zor olmasaydı 🤗 da kendine vakit ayırabilseydi insanoğlu 😅 kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Sınırlarımızı bilmediğimizde işler karışıyor... Neyi kontrol etmek istediğine dönüp bakmalı önce...

    YanıtlaSil
  14. Hayat akıp giderken, birilerinin yapıp ettiğine takılıp kalmak! İnsan kendisini durdurmak için daha ne yapabilir ki?
    Kaleminize sağlık, çok güzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  15. Her şey nasıl da zıttını var ediyor aslında…

    YanıtlaSil
  16. Herkes kendi hayatının baş rol oyuncusu. Bunu unutmamak lazım. Başkasının hayatlarından rol kapmaya çalışmak insanı çok yoruyor. Böylelikle kendi hayatını da kaçırabiliyor.

    YanıtlaSil
  17. Hayat insandan sadece kendi tepkisini kontrol etmesini ister ama insan hep etrafındaki olayları ve kişileri kontrol etmeye çalışır.. ve sınavını unutur..

    YanıtlaSil
  18. Geç olmadan insan kendine bakabilse ne kadar rahatlayacak. Okurken keyif aldım. 🌸

    YanıtlaSil
  19. kendimize zulmediyoruz 😵‍💫

    YanıtlaSil
  20. Çok güzel bir yazı. Insan çok şeyi kontrol etmek istiyor aslında

    YanıtlaSil
  21. " Yeni bir ev, yeni başlangıçlar… Artık hayatında beyaz bir sayfa açacaktı." O sayfanın bir şehir değiştirmek, yeni bir eve taşınmak, yeni bir yaşa girmekle açılmadığını, bunun için neler yapmak gerektiğini Deneyimsel tasarım Öğretisi eğitimleriyle öğrendim. İyi ki öğrendim... Gittiğin yere aynı seni götürdükten sonra gittiğin yerin ne etkisi olabilir kiii...

    Emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  22. Hakikaten annemin salonunun ortasında duran semaverden banane:) İnsan iyi şeyler yaptığını zannederken başkalarına hayatı dar edebiliyor maalesef... Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  23. Kontrol etmeye çalıştıkça işlerin kontrolden çıkması… insanın kendi şahitliklerini hatırlatan bir yazı olmuş. Kabul edenlerden olabilmek dileğiyle… Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  24. ''Hayat o kadar adil, o kadar merhametliydi ki, o öğrenene kadar tekrar tekrar göstermişti gerçek problemini. ''
    ne kadar çok yaşıyoruz bunu aslında...

    YanıtlaSil
  25. Hayatının baş rolünü kolaylaştırmak için yüzü, elleri, ayakları önüne doğru verilmiş.
    Diğer rollere de yardımcı olabilsin diye hareket edebilir sanki...
    Kendi görevlerini unuttuğunda nasıl da kaçırıyor hayatı ve verilmiş kısa süreyi...

    YanıtlaSil
  26. Elinize sağlık 🌼

    YanıtlaSil
  27. Başkalarının hayatına müdahale eden, kendi hayatını kaçırır. Bu gerçekliği anlayabilmek ve yaşayabilmek dileğiyle. Ellerinize sağlık çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş…

    YanıtlaSil
  28. "Hayat o kadar adil, o kadar merhametliydi ki, o öğrenene kadar tekrar tekrar göstermişti gerçek problemini."
    Ahh bir de biz öğrenmeye açık olsak ne kadar güzel olurdu...
    Bu farkındalık için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  29. Dominanlık insanın kendine yük en çok...

    YanıtlaSil
  30. Hayatın bize verdiği geri bildirimleri okuyarak o kadar güzel geliştirebiliriz ki kendimizi... Ellerinize sağlık çok güzel bir çalışma olmuş.

    YanıtlaSil
  31. Bir çift tatlı söz ve küçük bir yetki devri, acaba nelerin değişmesine sebep olabilirdi?

    YanıtlaSil
  32. "O zaman, yeni bir günün bu güzel sabahında o da elinden geleni yapmakla işe başlayabilirdi." O zaman.. başkalarının hayatları ile bu kadar ilgilenmek yerine kendisi doğru sebepleri oluşturmaya çalışmalı insan... ve buna hemen başlamalı...

    YanıtlaSil
  33. Fedakarlık yaptığını düşünürken hem kendisine hem çevresine zulmetmek... Kendim istediğim için mi gerçekten çevremdekilerin ihtiyaçları için mi çabalıyorum? Ne çok şey düşündürdü. Çok teşekkürler 🌿

    YanıtlaSil
  34. Kendi sahnemi terketmeme sebep olan her şeyde aslında bir şeylerin ters gittiğine dair bir işaret var…
    Niyetimde mi sorun var?
    Dazla mı hırsla istiyorum?
    Haddimi mi aşıyorum?

    Bunları düşündürdü yazı…
    Ellerine sağlık yazanın 🧡

    YanıtlaSil
  35. Ne kadar farkına bile varmadan ustaca yaptığımız yanlış. Çocuğum onu giyme bunu giy. Hayır bu yemeği yiyeceksin! İki tarafı da yoran, ilişkileri yıpratan davranış. Teşekkürler🌺

    YanıtlaSil
  36. Her şeyi kontrol etmeye çalıştıkça her şeyin kontrolden çıkması ne kadar doğru, ne kadar anlamlı..Belkide görmesi gerekeni görmemesini sağlayan bir detay. İnsana ayna tutan bir yazı olmuş🦋

    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  37. Kontrol etmeye çalıştıkça kontrol edemeyeceğimizi görmemiz için çabalıyor sanki hayat... kaleminize sağlık :) ....

    YanıtlaSil
  38. Hayat o kadar adil, o kadar merhametliydi ki, o öğrenene kadar tekrar tekrar göstermişti gerçek problemini.

    Biz hep bize taktılar sandık, bizi sevmiyorlar sandık.
    Zannettiklerimizle gerçek çok başkaymış…

    Hatırlattığınız için teşekkürler 🍃

    YanıtlaSil
  39. Bir kunduzdan, bir kuşdan ders almak… tam da bunun için buradalar sanki…

    YanıtlaSil
  40. İnsan bu yazıyı okuduğunda kendi hayatını ne kadar zorlaştırdığını farkına varıyor. Oysaki herkese hakkını verebilsek, tercihlerine saygı duyabilsek, yönetmek yerine yetiştirmeyi seçebilsek ne kadar kolaylaşacak her şey… Kaleminize sağlık🌼

    YanıtlaSil
  41. insan davranışlarıyla, seçimleriyle hayatına nasıl yön vereceğini belirliyor… Güzel bir yaşam mı yoksa sorunlarla dolu bir yaşam mı?

    İnsanın dostuda düşmanıda aynadaki kişi aslında… güzel yazı için teşekkürler🌸

    YanıtlaSil