DOĞRUSAL PROGRAMLAMA

     



DOĞRUSAL PROGRAMLAMA 

Kantinin kafeteryası terastaydı ve güneş batışıyla birlikte kahvesini yudumluyordu. Birçok konuşmalar vardı arka planda ama hepsi filtreli gibiydi. Güneşin batışını birlikte seyrettiğim ne kadar da canlı var diye düşündü. Sosyal medyada gezinirken karşısına çıkmıştı bu söz; “Bir ağacın dallarının gözünden seyredebildiğinde güneşin doğuşunu ya da batışını bencilikten kurtuluyorsun demektir… İlişki kurmayı hak ediyorsun demektir… Sen olmayanların da hakkı var olduğunu anlayabildiğinde ve onların gözünden hayata bakabildiğinde ilişki kurmaya hazırsın.” Gerçekten de başkasının gözünden bakıyor muydum ilişkilerime?

Arkadaşı, Eda’nın düşüncelerini bölerek yanına oturdu:

-   -O kadar açım ki… Bugün sadece kahve içtim. 7- 8 kupa vardır sanırım. Eğer bu sandviçi de yiyemezsem yine kahve alacağım yoksa dersi dinleyemem. Umarım bir iki lokma dahi olsa yiyebilirim…

Melis de Eda gibi iş çıkışı alıyordu bu programı ama bir terslik vardı. Melis küçük lokmalar alıyor ama yutamıyordu:

-    -Yapamıyorum olmuyor! Yutamıyorum. Anksiyetem başladı, o kadar açım ki… Ama önümdeki sandviçi yiyemiyorum. Çok stresliyim. İş yerinden çıkarılma durumum var. Şikâyet edilmişim ve savunmam dahi alınmadı biliyor musun?

-    -Ders saati yaklaştı, belki ders dikkatini dağıtır…

Ders matematikti. Konu ise doğrusal programlama. Hoca anlatmaya başladı:

“Doğrusal programlama, matematiksel modelleme tekniğidir. Sınırlı kaynakların kullanımını optimize etmek için tasarlanmıştır. Askeri, sanayi, tarım, sağlık, davranış bilimleri ve sosyal bilimler gibi birçok alanda başarıyla uygulanmaktadır. Hedef ve kısıtlama fonksiyonlarının doğrusal olması gerekir. Doğrusal programlama, birçok alternatif arasından belirlenmiş bir hedefe uyan optimal çözüm planlamasıdır. “

1.Karar Değişkenleri: Kontrolümüz altındaki seçimlerimizi tanımlar. 

2.Hedef Fonksiyonu: Hedefi tanımlar.

3.Kısıtlamalar: Karar değişkenleri için seçimleri kısıtlayan sınırlamaları tanımlar. 

4.Optimal Çözüm: Hedef fonksiyonunun en iyi değeri

Doğrusal bir gerçekliği modelle. Karar değişkenlerini ve kısıtlamaları belirle. Hedef fonksiyonuna göre optimal çözümü bul.




Eda, matematik dersindeydi ama arkadaşının problemini çözmüştü. Çok fazla kahve içtiği için vücudu tepki veriyordu. Güncel süreci stresliyken bir de sadece kupalarca kahve içmesi stresini daha da arttırmıştı. Kahve içmek artık ona zarar veriyordu. 

Her aşırılıkta zarar vardır.

Sadece kahve için geçerli değildi. Hayatın içinde bir optimizasyon vardı. Aynı matematik dersinde gördüğü gibi… Optimum alanda olmayan zarar veriyordu.

Babası aklına geldi. Babası alanında iyi bir matematikçiydi. Ama Eda’nın hiçbir dans gösterisinde, resim yarışmasını kazandığında, voleybol maçında, doğum günlerinde görmemişti babasını. Her zaman çalışırdı. Çok çalışırdı… Hayatında kariyer konusunda aşırılaşmıştı ve ailesini ihmal etmişti. Annesiyle boşanmıştı ve şimdilerde ise babasıyla yılda bir veya iki kez görüşürlerdi. Şimdiki aşırılığı ise Nero’ydu… Nero, emekli olduktan sonra sahiplendiği köpekti. Görüştüklerinde “Oğlum… oğlum…” der Nero’yu anlatırdı oysa gerçek bir oğlu vardı hiç görüşmediği…



Mert de aklına geldi. Mert iş yerinde çalışma arkadaşıydı ve spor konusunda aşırılaşmıştı. Sadece spordan konuşuyor, her sohbeti sonunda spora bağlıyordu. İş çıkışlarında asla sporunu aksatmazdı. İlişkilerini yürütememe sebebi spora olan bu aşırılığı oluyordu. Mesaiye kalması gerektiğinde duyguları aktifleşiyordu çünkü spora gidemiyordu, sinirleniyor müdüre saydırıyordu.

Her aşırılıkta bir zaaf vardır.

Mert’in zaafı da spor olmuştu. Vazgeçemediği isteğiydi spora gitmek. Tüm yaşantısı spor üzerine kuruluydu. Yemek zamanlarını, yediklerinin protein ve yağ oranlarına kadar hesaplıyordu. Tüm yaşantısı spordu. Bir şey faydalı dahi olsa aşırılaştığında zarar veriyordu.

Aynı ilişkilerdeki gibi… Merve aklına geldi, üniversitedeki en yakın arkadaşıydı. Sevgilisine aşırı düşkündü. Telefonu açmadığı zaman en az 10 kez arar, sayısız mesajlar atar bir şekilde ulaşırdı. Sohbetlerinde ilişkisinden ve çocuktan bahseder. Moralinin bozulması ve düzelmesi sadece ilişkilerine yani sevgilisinin tepkilerine bağlı olurdu. Derslerini fazla önemsemez, aldığı harçlığın hepsini sevgilisi için harcardı. Sevgilisi de bunlara rağmen o kadar kaba davranırdı ki… Yanımızda kaç kere Merve’yi aşağılamıştı… Ama Merve görmüyordu sanki bunları. Çünkü sevgilisine karşı aşırılıktaydı ve zaafı vardı.

Bir konuda aşırılaşan biri nasıl güneşin batışını bir çam ağacının yaprağının gözünden izleyebilirdi ki? Nasıl başka birinin gözünden bakabilirdi olaya o konuda zaafı olan biri? Bir matematik dersi ne kadar çok şey anlatmıştı Eda’ya… Aynı doğrusal programlama gibi hayatımızı, ilişkilerimizi programlasak ne iyi olurdu… İnsan kararlarını, sınırlarını ve hedefini belirleyip optimumda yaşadığında bu ona daha iyi gelmez miydi?



***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***


23 yorum:

  1. Demek insan bir aşırılıktan başka bir aşırılığa geçebiliyor. Optimumda tutmak ve bunu fark edebilmek gerçekten zor... Kaleminize sağlık dikkat çekici bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  2. Emeğinize sağlık, insan aşırılaştığında gözü başka kimseyi görmüyor, aşılıklardan kurtulmamız ümidiyle...

    YanıtlaSil
  3. Her aşırılık başka bir aşırılığa da getirir...

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel bir bağlantı olmuş hayatımızla, günlük yaşadıklarımızla, emeklerinize sağlık:-)

    YanıtlaSil
  5. Matematiğe bu gözle bakmamıştım. Elinize sağlık 👏👏

    YanıtlaSil
  6. Her aşırılık insanı pürüzlü hale getiriyor, ilişkilerinde, işinde belki kendi hayatında kendine bile maalesef. yeniden optimizasyonu sağlamak için iyi- motive edici bir makale olmuş teşekkürler ellerinize, kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  7. Matematik gibi hayat...

    YanıtlaSil
  8. O zaman iyilikten değil de aşırı olan iyilikten maraz doğuyor demek kiii

    YanıtlaSil
  9. Denge..:) Her işin başı denge.. hiç bir şeyi aşırı isteme, aşırı yapma, hiç bir şeyden aşırı korkma.. Kaleminize sağlık hoş bir yazı...

    YanıtlaSil
  10. Mutluluk için denge şart..

    YanıtlaSil
  11. Aşırılıklarının zararını farklı bir stille anlatmış yazar.. ikna edici

    YanıtlaSil
  12. Gelmez mi? Gelir elbet… Optimumda olabilmeyi başaranlardan olalım İNŞALLAH 🤲🏻
    Çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.🌸

    YanıtlaSil
  13. Matematik bir bağlantı ne güzel anlatmış, gerçekten de aşırı olmak ne kadar da zarar veriyor insana. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  14. Matematik bir bağlantı ne güzel anlatmış, gerçekten de aşırı olmak ne kadar da zarar veriyor insana. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  15. O optimum ne de güzel bir şey 🥰

    YanıtlaSil
  16. Herseyi dengeli olan kişi mutlu kişi yazıda bu mesajı almak güzeldi.

    YanıtlaSil
  17. Dengede kalmak!..
    Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  18. İnsan dengeyi mutlu olmak için bozuyor oysa bilmiyor ki bozduğu her denge mutluluğunu kaçırıyor…

    YanıtlaSil
  19. Hayatımızda dengeyi sağlamak….Dengede kalabilmek 🌸

    YanıtlaSil
  20. hayat denge istiyor.. denge de ise hayat var :)
    kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  21. Bir bardağı çok doldurduğunda diğer bardaklar boş kalıyor... Ne güzelde anlatılmış... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  22. Hayatta dengede olabilmek ne kadar güzel anlatılmış, aşırılaştığımızda hep kaybedeniz.HY

    YanıtlaSil