NE ZAMAN BÜYÜYECEK AYŞE?

 

 


Ne zaman büyüyecek Ayşe

42 hafta dolmuştu.  Ama Ayşe bebek hala doğmamıştı.

“Çocuğun kalp atışlarında sıkıntı var. Akşama kadar düzelirse normal doğum için uğraşırız. Olmazsa sezeryan…” deyivermişti doktoru Leyla’ya.

Ve nihayet Leyla ve Faruk’un ilk göz ağrıları zorlu bir doğum sonrası dünyaya gözlerini açmıştı.

Doğumun zor oldu güzel kızım ama seni yetiştirmek çok güzel olacak deyip hayallere dalmıştı. 3 günlük hastane serüveninden sonra eve taburcu olmuşlardı. İlk 10 günü Ayşe bebek uyuyarak geçiriyordu günlerini. Ama sonra ne oldu anlamadı Leyla. Ayşe bebek her gece ağlama krizlerine giriyordu. Kronik gaz sancısı demişti doktor.  Gündüzleri de kucağından inmiyordu. Annelik ne zor şeymiş. Anne olunca anlarsın diye boşuna dememişler. Olsun yine de ben kızımı güzel yetiştireceğim deyip kitaplara sarılıyordu. Bir bebek nasıl sağlıklı beslenir, nasıl banyo yaptırılır, tırnakları ne zaman kesilir, hangi müzikleri dinletmeli, ek gıdaya ne zaman başlamalı…

Ayşe bebeğin adı kitap çocuğuna çıkmıştı.

-İndir kızım şu çocuğu kucağından gelişim geriliği olur.

-Ne yediriyorsun bu çocuğa obez olmuş.

-Emzik ver rahat edersin.

-Dokunmayın ona kitap çocuğu o sizin büyüttüklerinize benzemez!

“İnsanların ağzı torba değil ki büzesin.  Her kafadan bir ses çıkıyor. Ne zaman büyüyecek Ayşe. Hem Ayşe’yle hem de insanlarla baş etmek çok zorluyor.”  diye annesine yakınıyordu.

Yavrucuğum insanoğlu unutan bir canlı. Sana söyleyen annelerde aslında ilk çocuklarında benzer problemleri yaşadılar.  Sizde kolay büyümediniz. İlk defa anne oluyorsun her işin çıraklığı olduğu gibi bu işinde bir çıraklığı var. Bende çocuklarım olana kadar anneliğin ne olduğunu bilmiyordum.  Ne güzel bak, bilmediğini kabul edip kitaplardan öğrenmeye çalışıyorsun. Tabi ki bazen kitaplardan öğreneceksin, bazen bir bilene danışacaksın. Bazen hata yapacaksın.

Ayşe bebeğimiz ne zaman büyüyecek demek yerine ona annelik yapmaktan keyif almaya baksan güzel kızım.

İnsan bazen hep böyle süreceğini zanneder sabredemez şikayet eder. Onun bebekliği de çocukluğu da geçip “gelin” olduğunda ne çabuk geçti zaman diyeceksin. Sabırlı ol, şikayet etme.

Hata yaptığında “ilk çocuğum yeni anne oldum öğreneceğim” deyip kendine merhametli davranırsan acıların azalır.

Ablan doğduğunda köydeydik. İneklerimiz kuzularımız vardı. Yeni doğdu ablan ama anne sütü almadı. Mama verdik hem de sütle karıştırıp. Rahatsızlandı doktora götürdük. Doktor bizi nasıl azarladı bir bilsen. Yeni doğmuş çocuğa inek sütü mü verilir diye. Meğersem mamayı suyla hazırlayacakmışız…

Çıraklık yorucudur, acılıdır ama yarın ben gibi sende o hallerini Ayşe’mize gülerek anlatacaksın güzel kızım…


***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

 ***

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder