BAMBU AĞAÇLARI
Bambu ağacının öyküsünü bilir misiniz?
Günlerden bir gün Çin’deki çiftçiler bir tohum bulurlar ve
ekerler. Tohumu sularlar, gübrelerler. Özenli bir şekilde bakarlar. İlk yılın
sonunda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohumu yeniden sulayıp gübre atarlar.
Bambu ağacı ikinci yılda filiz vermez. Çiftçiler ellerinden geleni yapmaya
devam ederler. Üçüncü yıl tekrar sularlar, tekrar gübre atarlar. Sonuç aynıdır.
Dördüncü yıl ve beşinci yıl derken, Çinli çiftçiler sabırla sulamaya ve gübre
atmaya devam ederler. Beşinci yılın sonunda nihayet bambu ağacı filiz verir.
Bambu yeşermeye başlar ve altı haftada tam yirmi yedi metreye ulaşır.
Sizce Çinli bambu ağaçları altı haftada mı beş senede mi yirmi yedi metreye ulaştılar?
Tohumu toprakla buluşturan çiftçiler bambudan alacakları
verimle ilgili hiçbir bilgi sahibi değillerdi. Hayatlarında ilk defa yaptıkları
bu çiftçilik denemesi kelimenin tam anlamıyla bir “çıraklıktı”. Bizlerin aklına
çırak deyince sanayide araba tamircisinin yanında işe başlamış, yüzü gözü yağ
içinde kalmış, tulumu simsiyah olmuş genç bir çocuk geliyor. Tamirci çırağı,
muslukçu çırağı, elektrikçi çırağı gibi son derece teknik işlerle uğraşanları
düşünüyor insan.
Oysa ki hayatta çeşit çeşit çıraklıklar var. Hobi olarak
başladığımız ahşap boyamadan tutun, ilk defa denediğimiz portakallı keke, yeni
bir dil öğrenmekten, yeni başlayan bir arkadaşlığa kadar. İşte bunlardan biri
de bambu ağacı çiftçiliğiydi. Büyük bir sabırla ve ısrarla tam beş sene aynı
özende bakılmış onlarca tohum. Belli aralıklarla sularının verilmesi, belli
aralıklarla gübrelerinin atılması, kış şartlarından korunması gibi uzun bir
zamana yayılmış bir çıraklıktı bu. Sonunda da beklenildi, beklenildi ve o gün
geldi. Hızını alamayan bambu ağaçları birden yirmi yedi metreye ulaşmıştı.
Hayatımıza giren her yeninin başı biraz stresli olabilir. Bir miktar memnuniyetsiz kalabiliriz. Şaşırabiliriz, yabancılık çekebiliriz. Bir şeylerin başı ilk etapta zorlayıcı ve sıkıcı bir rutin içinde olabilir. Bir gün böyle hissetmeye başlarsanız, tam derin bir iç çekip bırakmak üzereyken bambu ağaçlarını hatırlayın olur mu?
Bambunun çıraklığı beş sene sürdü ve sonrasında onu tutabilen olmadı. Benim çıraklık sürem ne kadar sürer, daha ne kadar sulama ve gübreleme yapmalıyım diye bir düşünün. Belki de çıraklığın tünelinin sonundaki ışık görünmek üzeredir. Tünelden çıkışta sonrasında bizi ne mi bekliyor? Sonrası ise sonra...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder