İLETİŞİM NE DEĞİLDİR?

İLETİŞİM NE DEĞİLDİR? 

 

Akşam tartışmışlardı ve sabah hazırlanana kadar geçen süre boyunca konuşmasını sürdürmüştü Figen. Konuşması genelde tek başına ilerliyordu, kendi kendine soru sorup cevaplıyordu. Koşturmaca içerisinde sıkıntılarını tam olarak ifade edemediğini düşündü ki ofise varır varmaz bu kez mesaj atmaya başladı Ahmet’e.

 

“Kaç saattir anlatıyorum, sayfalarca mesaj yazdım,anlamıyor musun? Bu böyle olmaz ki yaşadığımız problemleri çözmek için konuşmamız lazım, diyorum ama sen konuşmuyorsun, nasıl çözeceğiz o zaman bu sorunları? Bak sana o kadar şey anlattım ve sadece “ok” yazdın, biz daha seninle sağlıklı bir iletişim bile kuramıyoruz işte, hem ne demişler hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşa konuşa anlaşır. Konuşmamız lazım Ahmet. Cevap ver artık şu mesajlarıma adam akıllı. Neyse akşam yüz yüze konuşacağız öyleyse bu sefer konuşacağız ama…”sitem dolu uzun uzun mesajlar yazdı. 

 

Akşam olduğunda ise yemeği hazırlayıp işlerini hızlıca bitirmişti o bir türlü istediği gibi gerçekleşmeyen konuşmayı yapabilmek için. Aslında bunca şey anlatırken beklentisi anlaşılmaktı, Figen’e göre iletişim konuşabilmekti çünkü. Eşi tarafından, çocuğu tarafından anlaşılmak istiyordu. 

 

“Ahmet sana diyorum, ben konuşurken yüzüme bakar mısın lütfen? Bırak artık şu telefonla ilgilenmeyi. Bir saattir burada kime laf anlatıyorum yaa ben? Bıktım artık beni dinlememenden, hiçbir yere varamıyoruz, sürekli tartışıyoruz, ben sana onca saat laf anlatıyorum beklentilerimi söylüyorum, çok mu zor ya karınla ilgilenmek, gün içinde merak edip aramak, sormak? Umrunda bile değilim, dışarıda başıma bir şey gelse haberin olmaz senin. Nasıl evlilik bu böyle anlamıyorum ki?” dedi.

 

Konuşmaları yine “aynı dili konuşmadıkları” kanaatine varılarak sona ermişti. Oysa bal gibi de aynı dili konuşuyorlardı işte. Neydi kelimeleri duvara çarpıyormuş gibi hissettiren öyleyse?

 

Sadece Ahmet değil ki Ali de babasına çekmişti belli ki çünkü Figen onunla da iletişim kuramıyordu:

 

“Oğlum, yavrum Ali, kalk artık şu bilgisayarın başından, bak sana bin kez söyledim, internetin fişini çekeceğim o olacak, baban gelsin baban, sen o zaman görürsün beni dinlememek neymiş. Ayy Allah’ım ben kime laf anlatıyorum? Oğlum duymuyor musun sen beni?” derdi hep. Ama oğlu da onu dinlemezdi. 

 

“Off anne ya bıkmadın her gün aynı şeyleri söylemekten bir sus, diyorum kafamı karıştırıyorsun, senin yüzünden yenileceğim.” Diyerek karşılık veriyordu annesine. 

 

Bunca yıldır eşine, çocuğuna kendisini ifade etmenin yolunu konuşmak olarak görüyordu, iletişimi konuşmak olarak düşünüyordu ama insanların bu kadar çok konuştuğu birbirini dinlediği, anneler babaların çocuklarını karşılarına alarak her şeyi tek tek açıkladığı bu çağda nedendi öyleyse bu kopuklukların sebebi? 

 

Doğadaki canlıları düşündü sonra,  konuşmak gibi bir marifeti olmayan canlıların arasında müthiş bir iletişim vardı aslında. Bir ceylan; yavrusunu beslerken “Hadi yavrum bak uçak geliyor, kurban olayım bir lokma daha ye annem.” deme gereği duymadan yavrusunu besleyebiliyordu. Aslan yattığı yerden belli oluyordu ve dişi aslan eşine “Burayı yine toplamamışsın, bıktım artık senin dağınıklığından.” demiyordu. Konuşmadan da iletişim kurulabiliyordu öyleyse? İletişim sadece konuşmak değildi ama insanlar için iletişimin de önemli bir parçasıydı... 

 

Eski dönemleri düşündü, insanlar çok da konuşmazdı ama eşler birbirinin bakışından anlardı, çocuklar kaş göz yapılınca hizaya gelirdi. Anne babalar saatlerce çocuklarını anlamaya çalışmazdı, dinleyecek vakitleri de olmazdı ama yüzünün düşmesinden derdini anlar ve ona uygun bir yol izlerlerdi. 

 

Peki ya iletişim çağında yaşadığımız ama iletişim problemlerinin zirve yaptığı bu dönemde, beden dili analizcileri, kişisel gelişim uzmanları ve psikologların en önemli gündemleri arasında yer alan, dört yıl boyunca fakültelerde ders olarak anlatıldığı iletişim nedir öyleyse? 

 

İletişim çağında; telefon, bilgisayar birçok sosyal medya uygulaması üzerinden insanlar kilometrelerce ötedeki insanlarla iletişim kurabiliyordu. Figen tüm gün Ahmet nerede, ne yaptı, toplantısı nasıl geçti haberini alıyordu, tartışmaya telefon üzerinden devam ediyordu, oğlunun okuldaki etkinliklerini sosyal medyadan takip ediyordu, akşam ödevleri de sosyal medya üzerinden iletiliyordu. Figen aslında akşam ne eşini ne de çocuğunu merak ediyordu. Tüm gün iletişim kurmak ilişkilerine iyi geliyor muydu gerçekten?

 

Peki Ali’nin ödevlerinin telefondan bildiriliyor olması fayda sağlıyor muydu? Kendisi okula giderken ödevler için minik bir not defteri vardı, ödevlerini unutmamak için dikkatle not alır, olur da eksiği olursa arkadaşının evine kadar gider ödevini öğrenirdi. Ama Ali öyle değildi, önemsemiyordu ödevlerini, sosyal medya uygulaması üzerinden ödev takibi görevi Figen’deydi. Çoğu zaman bilgisayar başından kalkmak istemediği için ağlayarak yapıyordu ödevini zaten. Ahmet  bilgisayarda futbol tekrarlarını izlerken oğlunun ödevleriyle ilgili yaşadığı sorunların farkında bile değildi. Ya televizyonda futbol yorumu ya da telefonda futbolcuların güncel problemleriyle daha çok ilgileniyordu. 

 

Tabii kendisi de çok farklı değildi aslında, işleri bitirip çocuğu uyutur uyutmaz dizi izlemek ya da sosyal medyada biraz vakit geçirip, insanların neler yaptığına, son trendlerin ne olduğuna bakabilmek için telefonu eline alırdı. Aynı odada eşiyle bambaşka dünyalarda gibiydiler aslında.

 

İletişim araçları diye derslerde bahsi geçen bu aletler aslında evlerindeki iletişimin sonu olmuş gibiydi.

 

Bir karar aldı Figen konuşarak olmuyorsa, iletişim araçları aile üyelerini birbirlerine yaklaştırmaktan ziyade uzaklaştırmaya sebep olduysa öyleyse gerçekten iletişim nedir? Bu sorunun cevabını arayacak ve ailesiyle “iletişim problemlerini” çözecekti… 

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

 ***