KARDELEN
Anahtarı tam kilide yerleştirmek üzereyken açılmıştı kapı. Ardından kocaman siyah gözleri ve kıvırcık saçlarıyla onu heyecanla bekleyen biri vardı. Daha içeri doğru ilk adımıatacakken “Anneaaa anneeaa” diye atlamıştı bacaklarına.
“Bir soluklansaydım ya evlat” diyecek iken o da ağzına tıkılmıştı.
“Anneaa ödev verdi örtmen, beraber yapacakmışız”
Daha ana sınıfına başlayalı birkaç hafta olmuştu, bu ödev nereden çıkmıştı? Ah yeni nesil öğretmenler ailelere iş vermeyi ne de çok seviyorlardı. Gerçi bu sayede Ömer ile o da bir şeyler öğrenmeye başlamıştı. Bakalım bu sefer birlikte ne araştıracaklardı?
Ömer heyecanla sürüklemişti onu masaya. Ödevin olduğu kağıdı ortaya getirdi. Öğretmenin minik bir notuyla bir çiçek resmi vardı. Çiçekle ilgili ufak birkaç bilgi araştırıp Ömer’in sunacağı şekilde hazırlanması isteniyordu. “Hayır, kışın ortasında çiçek mi araştırılır, bahar bile gelmedi” diyecekken demedi. Çünkü bu çiçek zaten bahar çiçeği değildi.
Leyla için herhangi bir çiçek değildi. Böylesine zor bir günün ardından karşısına çıkması onu şaşırtmıştı. İş yerinde son zamanlarda çalışma arkadaşları tarafından haksızlığa uğruyordu. Böyle bir dönemdeyken bu çiçeğin karşısına çıkmasının bir anlamı olmalıydı ona göre.
Kardelen, gerçekten de karı delip geçen bir çiçeğin serüveni. Soğuk, kıtlıkta kışın ortasında kendini gösteren. Adeta baharın habercisi… Halbuki kışın soğuğunda kuşların, böceklerin bile ortalarda görünmediği, ortada yeşile dair bir tonun olmadığı o bembeyaz kar örtüsünde meydan okuyan bir savaşçı.
Savaşçı evet…
Toprağın altında köklerini koruyabilen, gün yüzüne güçlenmeden çıkmayan bir çiçek. Varlığını gün yüzüne çıkarana kadar mücadelesine devam eden bir çiçek. Tüm olgunlaşma sürecini karanlıkta gerçekleştiren. Tohumun filizlenmesi, gelişmesi, büyümesi. Bunların her biri karanlıkta, soğuğun hakim olduğu kıtlık döneminde oluyor.
Bu kadar mücadele, dayanıklılık ve azmine karşılık baharın müjdecisi olma unvanını da alıyor. Halbuki bir dokunmayla solabilen bir yaratılışı varken. Yapraklarına teması hiç sevmeyen.
Her şey gerçekten zıddıyla var oluyordu…
Baharın müjdecisi unvanıyla dağın zirvelerinde soğuğa rağmen boy gösteren kardelen, bir dokunuşla küsebiliyordu.
Kardelen çiçeği devlet korumasında olan bir bitki türü. Bulunduğu topraklardan ayırmanın cezası ise çok yüksek meblağları buluyordu. Köklerinin topraktan ayrılması ise üç katı ceza. Bir çiçeği bu kadar özel kılan nedir? Onu değerli kılan, uğruna yüksek miktarda ceza kesilen.
Bir çiçekten insana deneyim transferi yapabileceğimiz ne çok şey var.
Bir insanı diğer insanlardan farklı kılan ne oluyordu? İnsanlar tarafından değer görmesi, tercih edilmesi, göz bebeği gibi korunması için hangi sebepler gerekiyordu?
Kardelen gibi;
zorluklara göğüs germek mi mesela,
köklerini derinlerde gizlediği gibi insanın da gücünü, imkanlarını gizlemesi mi?
Sabır ve azimle sebeplere konsantre olmak
Yapraklarına zarar gelse bile köklerinden çoğalmaya devam etmek mi?
İnsan yaratılışı gereği aceleci olabiliyordu. Birçok zamanda ise de istekleri uğruna neyi var neyi yok ortaya koyabiliyordu. Tüm gücünü ortaya koyduğunda da kendi sonunu getirdiğini nereden bilebilirdi ki? Halbuki kardelen gözler önünde insana strateji veriyordu.
Doğası gereği kırılgan, narin, hassas olan bir çiçeğin yaşam mücadelesindeki hamleler insana da çokça deneyim transferi yapıyordu.
Bu bazen kardelen, bazen bir ağaç, bazen ise yavru bir kedi…
Hayat sınavında doğadaki canlılar bize sunulan cevap anahtarı.
Leyla hayatının sınavını vermiş kadar heyecanlanmıştı. “İşte buuu” dedi zıplayarak :
Leyla bir çiçekten sorularının cevabını almaya başlamıştı bile. Darısı tüm merak edenlere…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder