ERTELENEN HER ŞEY BÜYÜR?

 


 

ERTELENEN HER ŞEY  BÜYÜR?

Elindeki kağıtlara yazıp “Bu da olmadı, yine olmadı.” deyip buruşturup fırlatıyordu Bahar. Her ay iş yerinde düzenli olarak teslim etmesi gereken proje görevi vardı ama bahar her ayın son gününe sıkıştırıyor ve o son günde çok iyi performans beklerken yine istediği gibi sonuç çıkmayınca ortaya stres yapıyordu. 


Bugün göndermem lazım neyse oturup hemen halledeyim.”derken birden telefonu çaldı. Arayan arkadaşı Betül’dü. Çok uzun zamandır görüşmüyordu arkadaşıyla, konuşmaya başladılar ta ki telefon baharın yüzüne kapanana kadar devam etti. Telefona bir baktı ki bir saat süre dolmuş ondan dolayı görüşme sonlandırılmıştı. “Konuşacak ne çok şey varmış.” diye geçirdi içinden. Aklına tekrar yazması gereken yazı geldi.Tam bir saat telefonda konuşmuşuz bu saate kadar yazardım bile.” demesiyle telefonun çalması bir oldu. Arkadaşı Betül tekrar arıyordu. 

“Konuşulacak çok şey birikmiş epeydir görüşemediğimiz için eğer bugün müsaitsen bir kahve içelim mi? Hava da bugün çok güzel hem deniz havası alırız iyi gelir.” dedi telefonun diğer ucundaki arkadaşı.  Bahardan cevap gecikmedi: Çok güzel olur, ben de ne zamandır inmiyordum sahile. Bana da değişiklik olur. O zaman hazırlanalım geri kalan konuşmayı yüz yüze yaparız.” deyip telefonu kapattı.




Bahar hazırlanırken aklına yazması gereken yazısı geldi. “Defterimi kalemimi yanıma alırım, oturduğumuz yerde yazarım.” derken kendi de pek inanmıyordu bu söylediğine ama içini rahatlatmak için koymuştu çantasına.


Arkadaşı Betül’le buluşmak için evden çıktı, görüşecekleri sahile doğru arabayı sürüyordu. Işıklarda durunca insanları izleyeme başladı ve herkesin bir telaşı vardı. Bir yerlere yetişmeye ve bir şeyleri yetiştirmeye çalışıyordu insanlar. “Tıpkı benim son gün yetiştirmeye çalıştığım yazı gibi. İnsan neden son güne bırakır ki bir aylık süresi olan projeyi.” diye söylendi kendine. Zaten bir ay nasıl geçti onu da anlamadım, bazen birinin yolunu gözlerken çok uzun, bazen bir işi yetiştirmek için çok kısa.” kendisiyle konuşurken uzun korna sesleriyle irkildi, çoktan yeşil yanmış arkadaki insanlar bağırırcasına kornaya basıyorlardı. Yoluna hızla devam etti ve kısa süre sonra varacağı yere vardı. 


Gittiğinde arkadaşı onu bekliyordu. Birbirlerine sarılıp kahve eşliğinde koyu muhabbetlerine kaldığı yerden devam ettiler. Sen neler yapıyorsun.” diye sorunca arkadaşı, başladı anlatmaya. Baharİş güç koşturmaca... deyiverdi istemsizce. Bu cümle diline pelesenk olmuştu. Oysa hiçbir şey yapmadığında da aynı şeyi söylüyordu. Devam etti cümlesine “Her ay iş yerinde istenen bir yazı var ve ben her ayın son günü onu yetiştirmeye çalışıyorum. Son gün geldi çattı ve ben dışarıda kahve keyfi yapıyorum.” 




Betül hemen söze girdi: “Biliyor musun? bir eğitime gitmiştim, orada bir cümle duymuştum ve o zamandan beri hayatımda bütün işlerimi o cümleye göre düzenlemeye başladım. Duyduğumu uyguladığımdan beri hayatımda çok şey değişti.”

Bahar merakla sordu: “Neymiş o cümle?” 


Hayatta ertelediğin her şey sana çok zor gelir. Oysaki bir aylık süreçte her gün oturup 1 cümle yazsan ayın sonuna kadar neler çıkar. Bunu al hayatının her yerine koy ve gözlemle bu kaybedecek bir şeyin yok ucunda.” Bahar bu sözlerin üzerine çoktan dalmıştı birden arkadaşına “Daha fazla ertelemeden yazmam gereken yazı için gitmem gerekiyor.” deyip arkadaşıyla vedalaştı.

Yol boyu cümleyi tekrar ederek evine gitti. Bu ayki yazının başlığına karar vermişti.

 


***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***


 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder