YARİM KESKİN BIÇAK

 

 YARİM KESKİN BIÇAK

O gün yine restoranın mutfağında büyük bir koşuşturmaca vardı. Kemal'in restoranı beğenilen ve çok tercih edilen bir yerdi. Ama o gün bunun üzerine bir de yemeklerini değerlendirecek olan ve fikrine çok önem verdiği bir şefi konuk edecekti. Dolayısıyla heyecanı kaçınılmazdı. Gelecek olan misafirin dünya çapında adını duyurmuş olması Kemal'in de bilinirliğini artırabilecek bir şey olacaktı. Heyecanı biraz da bu yüzdendi.

Bir yandan kendisini sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da iyi iş ortaya çıkarmaya çalışıyordu. İçten içe kendisiyle konuşmaya başlamıştı:

“Kemal sen zaten bunca zamandır tercih edilen ürünler ortaya koyuyorsun.”

“Özellikle sosların ne kadar beğenildi, ününü duymayan kalmadı.”

“Sen ortaya koyduğun gelişimi devam ettir, sakin ol…”

“Şu memlekete de ne tatları sevdirdin…”

“Hadi ama!...”

“Beğenilmese ne olur, hatta eksik yanların varsa bilip geliştirmek istemez misin?...”

Bu cümlelerle birlikte bir yandan da aslında hızı biraz artırıp tüm menünün yetiştiğinden emin olmak istiyordu. Mutfakta çıraklarına tatlı bir telaşla emir yağdırmaya devam etti:

“Haydi… Siz ne kadar müşteri ağırladınız, biraz hızlanmamız lazım…”

“Köşeden kaya tuzunu getirin bana.”

“Peyniri rendelediniz mi?”

“Tatlının kızarması lazım ama şerbetini iyice soğuttuğunuzdan emin olun…”

Kemal'in mutfağı büyüktü ama bugünkü telaşla beraber mutfağı bahçeye çıksa ona yine de dar gelecek gibiydi. “Umarım bu akşam güzel geçer, umarım olumlu eleştiriler alabilirim…” diye düşünüp bir yandan da ünlendiği sebze dekorunu domatesten yapmaya çalışıyordu. O esnada bıçağı domatesin üzerinden kabuğuna batıramadı ve kaydı. Kayması ile beraber Kemal'in elinde bir kesik oluştu. İşte tam o anda çok sevdiği ve yakından takip ettiği bir şefin sıklıkla kullandığı şu cümle aklına geldi: “Eğer bıçağınız keskin olursa elinizi kesmezsiniz. Sizin bıçağınız keskin olmadığı takdirde kazaya sebebiyet verir.”


Aslında ne kadar da doğru söylüyordu O yüzden Kemal mutfakta bıçakların hep bilenmiş olmasına ama bununla birlikte de herkesin dikkatli olmasına çok önem verirdi. Elindeki bıçağın neden köreldiğini anlayamamıştı ama şunu anlamıştı. Bıçak yeterli keskinlikte olmadığı için domatesi kesememiş ve kayarak o baskıyla Kemal'e zarar vermişti. Çok sinirlendi ve ağzından şu sözler çıktı:

“Hadi ama ya! Tam zamanıydı! Niye böyle bir şeyle karşılaştım ki şimdi. Bana bayağı bir zaman kaybettirecek.

Kemal tabaklarını bizzat elleriyle süslemeyi severdi. Sunumu son haline getirmenin misafirine gösterdiği özenle alakası olduğunu düşünüyordu. Şimdi tabak da mahvolmuştu yeniden bir tabak dizayn etmesi için derhal işe koyulmalıydı. Parmağındaki kesiği sardı ama tam esnek hareket ettiremediği için biraz daha yavaş hareket etmesine sebebiyet veriyordu. Şu pansumanı düzeltmek için sakin bir kenara çekildi. 

Kemal parmağına pansuman yaparken bir yandan da mutfaktaki hummalı çalışmayı izleme fırsatı yakalamıştı. Çalışanlarından çok memnundu, arı gibilerdi. Aynı zamanda çok saygılı yetişmişlerdi. Ustalarına saygıda kusur etmez, bir ihtiyaç var mı, diye çevresinde dört dönerler, işlerini de iyi yapmaya çalışırlardı. Ama içlerinden bir tanesi özellikle dikkatini çekmişti. Refik çalıştığı zaman dikkati kolay dağılmaz, hedefinden çok şaşmazdı. Ne yapmak istediğini çok iyi biliyordu. Yani sütü almaya gidiyorsa gidip sütü alıp geliyordu. Malzemeyi doğraması gerekiyorsa malzemeleri alıp bıçağı alıp doğruyordu ve yerine yerleştiriyordu. Tabağı yıkaması gerekiyorsa yıkıyordu, kuruluyordu, kaldırıyordu. O şekilde diğer işine geçiyordu. Konuşuyor, arkadaşlarıyla o da şakalaşıyor ama hedefini ihmal etmiyordu.

Kemal onu izlerken şunu fark etmişti; insanın aslında hedefleri malzemenin kendisi ise niyetleri ve hamleleri de bir şefin bıçağı gibiydi. Yeterli derecede bilenmişse o zaman hedefi sağlam tutturuyordu. Kaymalar ve sapmalar ne kadar azsa zarar görme olasılığı da o kadar azalıyordu. Bu nedenle hayatta da aslında kararsızlıklar ve belirsizlikler kişinin zarar görmesine sebebiyet verebiliyordu. O zararların önüne geçebilecek anahtarlardan biri de netlikti.

İnsan doğru bir niyette net olabildiği zaman hamleleri de buna yönelik oluyordu. Dolayısıyla olumlu sonuç almasını sağlayacak kriterlerden biri de hedefteki netlikti. “Aynı domatesin üzerindeki keskin bıçak gibi.” dedi. Yeterli keskinlikte olsaydı kaymayacak ve zarar görme olasılığı çok daha az olacaktı.

Sakince tabağının başına geçti. Bir bıçak ve bir çalışan ona başka bir bakış açısı sağlamıştı.

Yeni bir sunum hazırlamak bu sefer dilinde dönen yılların şarkısıyla devam edecekti;

“…. Yaaariiimmm keskiiin bıçaaak…”



***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

20 yorum:

  1. “Hedefteki netlik.”
    İşte anahtar cümlemiz bu olmalı.
    Kaleminize sağlık hocam çok hoş ve fayda veren bir yazı olmuş 🌸🖊️

    YanıtlaSil
  2. hedefteki netlik ve hedef niyet bütünlüğü ne kadar kıymetli. Yazan hocamızın ellerine sağlık. çok akıcı bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  3. İnsan aslında gözünde büyüttüğü proble.lerin çözümünün çok basit olduğunu nnlatan bir yazı.... Deneyim transferi in problemlerin çözümün de tam da burnumuzun dibinde aslında....yazanın kalmeine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Hayatta ki kaymalar ve sapmalar mı? Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Farklı bir pencere oldu. Kaleminize sağlık 🪻

    YanıtlaSil
  5. Emeği olan herkesin emeğine sağlık çok güzel ve anlamlı bir yazı💫

    YanıtlaSil
  6. "Hedefteki netlik" yaşadığımız kararsızlıklar net olmadığımız için olabilir...🤔🙄
    Kaleminize sağlık. Güzel bir yazı 🌹

    YanıtlaSil
  7. Usta aşçı yemek yaparken şarkı söyler 🌸

    YanıtlaSil
  8. Hayatın içinde arada durup hamlelerimizi bir düşünmek lazım.. emeğinize sağlık..:)

    YanıtlaSil
  9. Ne kadar da hayatımızda ihtiyacımız olan, duymamız ve uygulamamız gereken şeylerin anlatıldığı bir yazı olmuş... kaleminize sağlık.. Hayırlı hedeflerimizde çok net olmak duasıyla... RABbimiz bizi belirsizlik ve kararsızlıklardan hayırlı kararlar ve hayırlı netlikler ile çıkarsın inşALLAH...

    YanıtlaSil
  10. Emeğinize kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  11. Doğru bir niyet ve sağlam bir netlik... Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  12. Netlik eşittir irade... Çünkü güçlü İradesi varsa insanın netliği de çok net oluyor:) teşekkürler

    YanıtlaSil
  13. Kaleminize sağlık ne güzel ifade edilmiş, netliğin önemi...

    YanıtlaSil
  14. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  15. Ağzınıza sağlık... Hedefte kaymalar ve sapmalar ne kadar azsa hedefe giden yol o kadar hızlı...

    YanıtlaSil
  16. İnsan kararsız kaldığı anlarda kendine nasıl da zarar veriyor. Çok güzel bir bakış açısı yakalamışsınız, elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  17. Kararsızlık insanın kendine yaptığı en büyük eziyetlerden birisi gerçekten..

    YanıtlaSil
  18. emeğinize, kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  19. Ne kadar sade basit analtilmis..İnsan için önemli olan hedefler hamleler gerçekten emeklerinize sağlık.. şu gibi aktı 🌸

    YanıtlaSil
  20. Emeğinize sağlık okurken akıp giden bir yazı olmuş 🌸 Bir bıçak ve bir domatesten nerelere geliyoruz kaleminize sağlık💕

    YanıtlaSil