HER ŞEY GEÇİCİ
Bir varmış, bir yokmuş!
Aynı manzaraya bakamıyor insan, o an geçiyor, yeni bir an geliyor ve o da geçiyor…
Manzara sabit sanırsın ama değildir.
Sabah ışığında farklı, öğlen farklı, ikindide farklı, gece farklıdır.
Görüntüsü, ısısı, geleni, gideni ve renkleri…
Üzerindeki bulutların şekil değişir sürekli ve gölgeler değişerek yansır üzerine.
Hep bir var, bir de yoktur…
Değişir her “an”…
Çünkü bir an biterken, yenisi gelir.
Gelen de geçer, geçen de biter.
Mevsimine göre farklılaşır, her an o ana özel…
An geçti, manzara değişti, sen değiştin…
Aynı sabaha uyanamıyorsun geçiyor; tarih değişti, gün değişti mevsim değişti…
Aynı sen de duramıyorsun; değişiyorsun sürekli.
Hiçbir anda bir sonraki ile aynı değilsin.
Saçların başka, ellerin başka, kaşların başka…
Benzer ama ötekiyle aynı değil,
Hiçbir fotoğrafın ötekiyle aynı değil.
Zaman geçer, fark büyür ve belirginleşir.
Her an değişmeseydi, toplam bu kadar değişir miydi?
Sen aynı sanırsın ama hiçbir an aynı değil…
Aynı olabilmesi için zamanın durması gerekir.
Zaman durmaz, hareket durmadığından…
Çünkü zaman harekettir, hareket de zaman…
O yüzden her şey gelir ve geçer.
Anlar geçer, her geçen biter.
Tutsan tutulmaz, bekletsen beklemez.
Dur desen duramaz.
Ne durabildi, ne tutunabildi ki?
Ne kalabildi ki?
Her gelen geçti.
Her acı diner, azala azala…
Her haz biter, azala azala…
Her ömür geçer, harcaya harcaya…
Ne bitmedi, bitemedi ki?
Bitmeyen çocukluk mu var? Bitemeyen gençlik mi?
Yıkılmayacak ev yok, geç yıkılan-erken yıkılan var…
Eskimeyen eşya yok, erken eskiyenle geç eskiyen var…
Atılmayan eşya yok, ya çok kullanılan ya da az kullanılan var…
Yaşlanmayan insan yok, güzel yaşlanan, yaşlanmaya direnen var…
Bitmeyen kitap yok, çok öğretenle gerçeğini senden alan var…
Bitmeyen ilişki yok, bitirilen ya da bitmek zorunda kalan var…
Geçmeyen baş ağrısı yok, dayanılan ya da dayanılamayan var…
Her ömür geçer.
An be an, tükenerek…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Bu dünyada her şey geçicidir. Geçici olan yerde kalıcı olmaya çalışmak, akıntıya ters gitmektir.”
Her şey geçiciyse…
Şimdi kim neye uyum sağlayacak?
Neye uyumsuz olacak?
Dere yatağındaki su, akıntıya ters olmaya dirense ne olur, direnmese ne?
Bitmeyen, geçmeyen hiçbir şey görmemesine rağmen, insanın her şeyin geçebileceğine uyumsuzluğu neden?
Nasıl da tutmak istiyor, nasıl da direniyor ve nasıl da orada takılıp kalıyor?
Nasıl da hiçbir şeyini vermek istemiyor, eksilsin istemiyor…
Neden bırakamazsın geçecek ve bitecek olanı, ona uyumlanmak varken?
Hiç akıntıya direnen su gördün mü? Dirense ne olur, direnmese ne?
Hiç ağaçta sonsuz kalabilen meyve gördün mü? Toplansa ne olur, toplanmasa ne?
Kalan da gidecek, arkadan gelen de…
“Bir varmış bir de yokmuş…” denecek her gelene, her gittiğinde…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Ne kadar gerçek bir yazı. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilGüzel anlatıldı teşekkürler .Önemli olan her zaman zamanında herşeyi yapabilmek ve zamanı doğru olan değerlendirebilmekdir...
YanıtlaSilYa ilahi yasalara ayak uydurur akışta kalırız,uyumlu olana uyum sağlarız yada direnç gösterip hayatı cehenneme çeviririz.Seçim bizlerin.Hamd ve şükürler olsun Rabbime🙏O na akıl sır ermez💜💜
YanıtlaSilKalan da gidecek, arkadan gelen de…çok güzel ✨✨✍️✍️✍️ kaleminize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilHer şey geçicidir... Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı kaleminize sağlık 🌺
YanıtlaSilElinize sağlık çok güzel ifade etmişsiniz.
YanıtlaSilNedense insan akıntıya uyumlanmak yerine
Akıntıya ters giderek zorlaştırır hayatını…
Ne durabildik ne kalabildik... Çok etkileyici bir yazı
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSil