İyi misin?... Gerçekten mi?...
Evine doğru yürürken, yakınlardaki parkta kısa bir mola vermek istemişti. Bu güzel havanın tadını doyasıya çıkarmak, kendi için ayırdığı bu kısıtlı vakti olabildiğince uzatmak istiyordu belki de… Yüzünü güneşin tatlı ışıltılarına dönerek, kahvesinden kalan son yudumları içiyordu. Çocuk oyun alanından gelen seslerle, birden o tarafa doğru yöneldi…
Bir anne, salıncaktan düşen kızının yanına telaşla koşmuştu. Çocuğunu yerden kaldırırken, bir yandan da “İyi misin kızım? Bir şeyin var mı?” diye sorduğunu duydu.
Bütün diğer seslerin içinden, sadece o soru yankılanmaya başladı kulaklarında. Kendi küçük, anlamı büyük bir soru cümlesi…
“İyi misin?”
İyi olma hali… İyilik… Hayatımız boyunca ne kadar da içli dışlı olduğumuz kavramlar… Konuşmalarımızın, günlük hayatımızın, bizi büyüten temennilerin, birbirimize olan dileklerimizin içinde…
- “İyi insan ol evladım…”
- “Bak, şimdi iyi mi oldu sanki?”
- “Bütün çabam hep sizin iyiliğiniz için…”
- “ALLAH iyilik versin…”
- “Sen hep iyi ol, yüzün gülsün…”
Sahi “iyi ol” denilince, iyi oluyor muydu insan? Neydi iyi olmak? İnsanoğlu, ‘duyduğunu bildiği zannetmek’ gibi bir yanılgıya düştüğü an, düşünmeyi de bırakmıştı. İnsan, kendi gelişiminin önüne, farkında olmadan nasıl da set çekebiliyordu aslında...
“İyiye varabilmek için, doğrunun yanına güzeli de eklemelisin.” der, Deneyimsel Tasarım Öğretisi…
Doğru hamlelerde bulunmak, doğru adımlar atmak, ama bunu da en güzel haliyle yapabilmek kıymetli olan.
Sadece karnını doyurmak ya da birilerinin karnının doymasına vesile olmak değil… Buna tebessümünü, hoş sunumunu, tatlı sohbetini eklemek…
Sadece tedavi etmek değil, yanında şefkatini de sunabilmek…
Sadece para kazanmaya çalışmak değil… İş arkadaşına yardımı, o işi yaparken neşeyi de eklemek…
Sadece yardım yapmak değil… Yeri geldiğinde, içten bir şekilde hatır sormak, derdini dinlemek…
Zaten hayat, her an bize bunu göstermiyor mu?
Bizi çevreleyen, faydamıza olan her şey, insanoğlunun hizmetine en güzel hali ile verilmemiş mi? İnsan gözünün alabildiğine baksa etrafına, faydasına olan, ancak pek de güzel olmayan neyi görebilir ki?
O yüzden hayat, akıp giden her anda bize diyor ki; “Her ne yapıyorsan onu iyi yap… İşini iyi yap, ilişkilerinde iyi ol, sağlığın iyi olsun, iyi bir öğrenci ol… Nefes aldığın her dakika iyi olmaya çabala…”
Peki, hayat bizi bu kadar iyi şeylerle çevrelemişken… İyilik bu kadar dilimizde, dileğimizdeyken…
Neyi gözden kaçırıyor olabilir insan?
Belki de; çaba gösterdikçe, aslında kendi faydasına hareket ettiğini unuttu…
Belki de; iyiliğin karşılığının yalnızca iyilik olduğunu unuttu…
Belki de; etrafındakilerinin de iyiliği için uğraşmadıkça, öyküden toplamda kazançla çıkamayacağını unuttu…
Oysaki tek başına kazanmanın ne anlamı olabilir ki, etrafındakiler geride kalmışken?
Sadece karnının doyuyor olması, yetiyor mu iyi olmaya?
Mahallenin en çok iş yapan esnafı olduğunda, iyi bir tüccar oluyor mu acaba?
Çevresinde mutlu ilişki sürdürebilen tek insan olduğunda, evinde iyi hissedebiliyor mu gerçekten?
Kendi iyiliği için, birilerinin iyiliğini de düşünmek zorunda olduğunu,
Karşısındaki insanın toplamda iyi olmasından ona da pay olduğunu,
Kimin öyküsünde ne kadar rolü varsa, iyiliğinde de o kadar da sorumluluğu olduğunu,
Birilerinin lehinde hareket ettikçe, aslında kendi lehine davranmış olduğunu,
İşte o zaman bu soruya gönül rahatlığı ile cevap vermez miydi? Daha fazla çabalamaz mıydı?
“İyi misin? Gerçekten mi?”
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Dilerim iyiye varabiliriz...
YanıtlaSilKaleminize saglik...
Kaleminize sağlık
YanıtlaSilİyiliklerimizin katlanarak artması dileklerimle🤍
YanıtlaSilÇok iyi bir yazı olmuş kaleminize sağlık okurken kendimi içimde rahat etmeyen tarafımı gördüm anlamlandırabildim sayenizde teşekkürler
YanıtlaSil“İyi olmak iyi kalmak” gerçekten çok güzel anlatılmış
YanıtlaSil🌺 Ne güzel anlatmış, eliniz esağlık
YanıtlaSilAllah iyilik versin der insan.Insan önce kendi iyi olmalı hissetmeli ve çabalamlı elinden geleni yapmalı. O zaman edilen dua gercek olur. Allah iyilik versin inşallah.. .
YanıtlaSilDoğruyu güzel yapabilmek ümidiyle… kaleminize sağlık🌼
YanıtlaSilBir makale ancak bu kadar güzel sade ve anlaşılır yazılabilirdi kaleminize sağlık çok çok beğendim.
YanıtlaSilIyimiyiz gercekten?
YanıtlaSilÇok guzeldi
Kaleminize saglik ✏
Farkindalik yaratan cok güzel bir yazı olmus , emeginize saglik ❣️
YanıtlaSilÇok güzeldi, emeklerinize sağlık 🌼
YanıtlaSilNe kadar çok ihtiyacımız var gerçekten bu soruya… Hatılattığınız için teşekkürler 🌿
YanıtlaSilİyiliğe güzel hamlelerle varabilmek ümidiyle
YanıtlaSilİyiliğe güzel hamlelerle varabilmek ümidiyle
YanıtlaSilNe Guzel bir yazı. Teşekkürler
YanıtlaSilİyilerden olmak duası ile
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı. Elinize sağlık 👍👏
YanıtlaSilFayda +güzel =iyi 💗💗
YanıtlaSilDoğru olanı güzel yapmak 👌🏻
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilNe zaman neye ihtiyacım olsa ona göre karşıma çıkıyor paylaşımlarınız şimdi ben kendime soruyorum iyimiyim gerçekten ne kadar faydalı yarar veren devamlılığı olan ne yapıyorum ve en çok istediğim şey iyi biri olmak iyi insan iyi anne
YanıtlaSilHer insan kendini iyi zannetmez mi? Ta ki gerçek iyiyi görene kadar... İyi misin, gerçekten mi?
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌺
Ne kadar da ezbere yaşıyoruz hayatı.
YanıtlaSil