Bir Dolu Tabak, Birkaç İyi Sonuç...

Etki

Bir Dolu Tabak, Birkaç İyi Sonuç...

Esma, yoğun çalışma hayatı olan bir kadındı. Bu tempoya bağlı uyku düzeni, beslenme şekli onu biraz yıpratan tarzdaydı. “Mümkünse işlerimi halledeyim, evi bulayım, sabah tekrar işe gideyim…” döngüsünde yaşıyordu.

Ailesiyle birlikte yaşıyordu ve evde kendisine pek bir iş kalmıyordu. Anne-babasıyla da zaten fazla görüşemiyorlardı. Esma, eve gelir gelmez, zaruri işlerini halledip, hemen uyuyordu. Sabahları işe gitmek için, herkesten önce evden çıkıyordu. Uzun zamandır, evde yemek bile yememişti. Dışarıda bir şeyler atıştırdığı için eve geldiğinde yemek ihtiyacı hissetmiyordu.

Bir akşam arkadaşı Seda aradı. Kızını okula götürürken, Esma'nın da iş yerinin önünden geçtiğinden bahsetti.

"Kızın beslenmesine börek koyacaktım, müsaitsen sabah geçerken sana da bırakayım. Bu vesileyle seni de görmüş olurum, uzun zamandır görüşemedik, özledik..." dedi Seda.

“Ay yok, zahmet etme, ne gerek var...” derken, Seda gayet samimi bir şekilde, sabah 8:20 gibi orada olacağını belirtti. Dediği saatte kapının önündeydiler. Hem Seda'yı hem kızını görmek çok iyi gelmişti Esma'ya. Seda'nın uzattığı poşetin içinde, iki tane turuncu kapaklı, cam saklama kabı vardı. Biri börekti de diğeri neydi? Tarçınlı kurabiyeee! O kadar çok severdi ki, hemen tadına bakıp teşekkür etti.

Etki

Malum saklama kapları bir süre Esma'da kaldı. Nasıl geri vereceğini düşündü. Öyle ya, ikram tabağı boş dönmezdi. Ama aylardır mutfağa girmediğinden içlerine ne koyacağını bilemedi. Önce, hazır mı alsa diye düşündü. Hemen vazgeçti. Yok artık, ayıptı yani. Mecbur kendisi hazırlayacaktı. Karar verince aradı; yarın da kahvaltınız benden. Seda, “Ne gerek vardı, zahmet etme...” diyecekken Esma cevap verdi; "Bizde tabak boş dönmez, 8:20'de gelip iş yerinden alırsınız." 

Börek, kurabiye tamam da, sonradan aklına geldi, ufak atıştırmalıklar da olsun bu menüde. Hem çocuklar da çok severdi. Yaptı market alışverişini, girdi mutfağa. Neredeyse tüm akşamını iki çeşit için harcadı. İşi bittiğinde üstünden tır geçmiş gibiydi. Annesi bir saatte 5-6 çeşit yemek çıkarırken, kendisi 5-6 saatte bir iki çeşit aperatif çıkarabilmişti. Ne kadar uzun zamandır mutfağa girmediğini tekrar tekrar fark etti. Mutfağı ne kadar özlediğini de. 

Güzelce, özenli bir şekilde, kendisinin ve arkadaşının paketlerini hazırladı. Sabah erkenden kalktı, akşamdan hazırladığı paketleri de alıp yola çıktı. Arkadaşına paketleri uzattı, teşekkürlerini kabul etti ve onları uğurladı. Hazırladıklarından iş yerindeki arkadaşlarına da ikram etti. "Birilerine kendi emeğinden vermek ne kadar güzelmiş. Hiç dışardan bir şey alıp vermeye benzemiyor." diye düşündü. Açıkçası iyi hissetmişti kendini; "En iyisi, bundan sonra evden bir şeyler yapıp getireyim, hem zaten dışarıda yemekten de bıktım. Hep aynı şeyler hem de sağlıksız."

Bir kaç gün sonra, hatırladığı keyifle eve gidince bir kez daha fırını çalıştırdı. Sonra evde müsait zamanlarda mutfağa girer oldu. Hatta bir gün, annesi trafikte mahsur kalınca, pilavı kendisi yapıp sofrayı kendisi kurdu. E haliyle kurduğu sofraya da oturdu. “Eline sağlık” sözleri, onu daha da mutlu etti. Bir dahakine ne yapayım diye düşünürken, artık öğlen yemeklerini de evden götürmeye karar verdi. İş yerindekileri de alıştırmıştı. Bir furya olmuştu; hanımlar tatlı bir telaşla yarın ne getirsek derken, beyler, “Biz de bir şeyler alalım.” demeye başlamışlardı. Öğle yemeklerinde artık sofralar kurulur olmuştu ve sofranın birleştirici gücü işyerinde de fark edilmişti.

Aradan çok zaman geçmeden, Esma, midesinin eskisi gibi yanmadığını hissetti. Evet, hazır gıda evdeki yapılanla bir olmazdı. Ama bu kadar fark edeceğini de düşünmemişti. Hep arka planda olan mide problemleri rahatlayınca, kendisini daha hafif ve daha rahat hareket ederken buldu. Hazır sağlıklı beslenmeye başlamışken, güne biraz yürüyüş de katsaydı şu birkaç kilo fazlası da giderdi belki. Her şeye vakit ayırıyordu, faydalı ve sağlıklı olan bu süreç için de biraz zaman ayırabilirdi.

Yaptığı doğru hamleler birbirini tetiklemeye başlamıştı. Doğal doğalı, gerçek gerçeği getiriyordu.

Bu dönemde su tüketimini de arttırdı. Hatta sabahları su içerken, iş yerinde uzun zamandır unuttuğu kurumuş çiçekleri gözüne çarptı. "Onlar da canlı, benim gibi onların da suya ihtiyacı var." düşüncesiyle çiçekleri sulamayı da görev edindi. Git gide çiçekleri açmaya ve güzelleşmeye başladı. Tıpkı kendisi gibi... Görenler, “Sende bir güzellik var” diyordu. Cildi daha canlıydı ama kendisi de daha güler yüzlüydü.

Etki

Sadece bunlarla sınırlı değildi tabii ki. Evde yemek yapmaya başlayalı, mecburen market alışverişini de kendi yapıyordu. Dışarıda babasının, içeride annesinin yükünü biraz hafifletebilmişti. Markete gitmeye başladıktan sonra, ürün fiyatları da dikkatini çekmeye başlamıştı. Hem hazır gıdadan uzaklaşması hem de alışverişi onun yapması sayesinde harcamalarını dengelemiş, para biriktirmeye bile başlamıştı. Bir de evin yakınındaki markete gide gele diğer müşterilerle de selamlaşır olmuştu. Bu sayede yeni insanlarla tanışma ve gözlemleme fırsatı bulmuştu.

Kahvaltıyı hazırlamak için erken kalkması; erken kalkması için de erken yatması gerekmişti. Ki artık ilk baştaki gibi zorlanmıyordu, çok daha dinç uyanıyordu.

Ve çok güzel geri bildirimler alıyordu ama en büyük farkındalık bizzat kendisinin yaşadığıydı. Şimdi dönüp yaşadıklarına baktığında düşünürken bile yorulmuştu. Bu saydıklarını yapabileceğini hayal dahi edemezken, umduğundan çok daha kısa sürede ne kadar çok şey değişmişti hayatında.

Gülümsedi. İki turuncu kapaklı saklama kabı… Onları getiren, ne getirdiğinden habersizdi aslında. Sahibine boş dönmeyen iki saklama kabı, taşıdıkları börek ve kurabiyelerle bir insanın hayatında neler değiştiğinden habersiz.

Şu hayatta; bir iyi niyet, minicik doğru bir adım, küçümsenmeyen iyi bir davranış ne kadar önemliydi oysa. Az o kadar çoktu ve yine az o kadar bereketliydi ki.

İnsan, gerçeği yeter ki bir ucundan yakalasın ve hareketine devam etsin, muhakkak faydayı bulacaktır. Her aşamada, daha da sürekli bir keyifle. 

Gerçeği yakalayan, faydasını görebilen olmak dileğiyle...

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***



41 yorum:

  1. Yüzümde tebessümle okudum, çok keyifli ve faydalı bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  2. Gerçeği yakalayan ve görebilen olmak dileğiyle çok güzel bir yazı:)

    YanıtlaSil
  3. “İnsan, gerçeği yeter ki bir ucundan yakalasın ve hareketine devam etsin, muhakkak faydayı bulacaktır.” Küçük adımlar insanın hayatını değiştirir. Çok faydalı ve güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  4. Gerçeği yakalayan, faydasını görebilen olmak dileğiyle...emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  5. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Çok akıcı ve her şey ne kadar birbirini tetikleyici. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık 🌺 rabbim gerçekleri yaşamayı nasip etsin 🤲🤲🤲

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel bir hikaye....egitimleriniz ile doğru seçimler yapmak niyeti ile....insallah

    YanıtlaSil
  10. Küçük şeyler hayatımızda ne büyük dönüşümlere sebep oluyor aslında. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  11. Yeterki hareket
    Faydaya iyiye hareket
    Kücümsemeden basite disiplinli olarak
    Kaleminize sağlık çok düşündürdü

    YanıtlaSil
  12. Azı küçümsemek büyük değişimlere engel aslında. Ne güzel anlatmışsınız, emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Elinize kaleminize sağlık. Öykü biraz sıksa da sonundaki mesaj işi toparlamış.

    YanıtlaSil
  14. İyi niyetli olmak çok önemli sağlıklı beslenmek gülümsemek spor yapmak insanın hayatını değiştirecek küçük ama önemli şeyleri ortaya çıkarır .

    YanıtlaSil
  15. Az çok ve bereketlidir. Ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  16. Keyifle okudum çok güzel 🥹

    YanıtlaSil
  17. Azın ne kadar bereketli olduğunu unutmasak ne güzel olurdu…

    YanıtlaSil
  18. Ufak adımları küçümsemeden atabilme ve bu denli bereketlenebilme duasıyla.Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  19. Hazır birşey alıp veriyim demeden, vicdanın sesini dinleyiş ve ufacık bir hareket... Ne kadar kıymetli. Çok teşekkürler bu keyifli yazı için

    YanıtlaSil
  20. Evet bir küçük hareket ne kadar çok şeyi değiştire biliyor. Çok güzel anlatmışsınız kaleminize, düşüncenize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  21. Doğal doğalı, gerçek gerçeği getiriyor
    Gerçek doğurgandır bir tane yapmaya başlayınca gerisi geliyor.
    Çok güzel motivasyon teşekkürler kaleminize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  22. Gerçekten çoğumuzun kaybolduğu bir yerden
    baktığında ne kadar görünürde küçük bir adımla insanın kendini tekrar bulabilme anlatılmış..Güne başlarken unut verdi..

    YanıtlaSil
  23. “Bir iyi niyet, minicik doğru bir adım, küçümsenmeyen iyi bir davranış” o küçük bir adım ne kadar güzel sebepler oluşturuyor. Basiti küçümsememek ve o küçük adımı atabilmek ümidiyle… Kaleminize sağlık🌼

    YanıtlaSil
  24. Hicbir şey az ve değersiz değil. Yeter ki iyilik adına minik de olsa bir hareket başlatalım, neye edileceğini hiçbirimiz bilemeyiz

    YanıtlaSil
  25. Cok gülümseten bir yaziydi😊
    Kaleminize saglik

    YanıtlaSil
  26. İlknur Yilmaz11 Kasım, 2022 10:08

    Yeter ki hareket başlasın. Neler neler oluyor. Teşekkürler 💐

    YanıtlaSil
  27. İnsan, gerçeği yeter ki bir ucundan yakalasın ve hareketine devam etsin, muhakkak faydayı bulacaktı🌺 çok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  28. Az ne kadar da çok 😊
    Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  29. Kaleminize saglik 🌸

    YanıtlaSil
  30. yeter ki bir tabağı boş vermemeye karar ver...

    YanıtlaSil
  31. Küçük şeyler, büyük değişimler🤍
    Keyifle okudum.

    Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  32. Küçücük görünen adımlar ve sebep oldukları... Yeter ki gerçeği yakalayabilelim. Gerçeği yakalayan, faydasını görebilen olmak dileğiyle... Ellerinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  33. Elinize sağlık.🍃
    Küçük bir ikramla iyi niyetle yapılan güzel bir davranışın , iyi davranışların çoğalmasına sebebiyet vermesi ne kadar güzel anlatılmış. Bir tohumdan yüzlerce meyve yetişmesi gibi... Az o kadar çoktu ve yine az o kadar bereketliydi ki…👍🏻🌸

    YanıtlaSil
  34. Emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  35. 💞💞💞💞💞

    YanıtlaSil
  36. 💞💞💞💞

    YanıtlaSil
  37. Az gerçekten de çok bereketli, azıcık soru sormaya başlamak, azıcık anlamaya çalışmak..

    YanıtlaSil
  38. Küçük bir adımda olsa iyi niyetle elinden geleni yapmanın bereketi ve huzuru 🥰 güzel bir paylaşim olmuş, elinize sağlık

    YanıtlaSil
  39. Azı küçümsemeden gerçeğe atılan bir kaç küçük adım insanın hayatında ne kadar büyük bir dönüşüme sebep olabiliyor.
    Elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş 🌿

    YanıtlaSil