Leopar Desenli Ceket
İşe başladığı günden beri, hazırlanmak için ilk kez bu kadar erken kalkmıştı. Hafta sonu sarıya boyattığı saçlarını düzleştirip tepeden topladı. Makyajını yapıp, kırmızı rujunu sürdü. Sıra finale gelmişti… Leopar desenli, geniş vatkalı ceketini giydi. Boy aynasında kendisine uzun uzun baktı ve “Evet, her şey hazır. Harika görünüyorum. Gitme vakti geldi.” diyerek son model, büyük aracına bindi. Sinem, çalıştığı birimde müdür yardımcısı olmuştu.
Babası, yaşadığı şehrin ileri gelen tüccarlarındandı. Ona uygun bir pozisyon olmamasına rağmen, hatır gönül ilişkileriyle biricik kızını bu işe aldırmıştı. İhtiyacı olduğundan değil, prestiji olsun diyeydi. Eğitimine, deneyimine uygun görev tanımı oluşturulamadığından, Sinem için yeni bir pozisyon oluşturulmuştu. Ama yine de mesaisini dolduracak iş yükü oluşamamıştı. Sorumluluklarını artırmak, iş üretmek yerine; çalışanların yapıp ettiklerini, varsa hatalarını, açıklarını yönetime iletip, onları küçük, kendisini ise büyük göstermekle günlerini geçiriyordu. Kimseyle yüz-göz olmadığı için de pek dikkat çekmiyordu. Ancak, o kurumda neden olduğu ve ne kadar işe yaradığı herkes tarafından biliniyordu.
Sinem, yöneticileriyle ikili ilişkilerine güvenerek, hevesle terfi edilmeyi bekliyordu. Hevesi iş yapma merakından değil, o unvanı adının önüne koydurmak istediğindendi. Onun için önemli olan “olmak”tı. Yönetici olunca zaten diğer personel çalışacaktı, o sadece onların çalışıp çalışmadıklarını denetleyecekti. Nitekim, üst yönetimle hemen hemen tüm çalışanların arasını açtığı için, ellerinde Sinem’den başka kimse kalmamıştı. Güvenden ziyade, iletişim kurabildikleri kişi gözüyle bakıyorlardı.
Ve beklenen terfi geldi. Artık bir yönetici kadrosundaydı. İmajı ise elbette çok önemliydi. Beden dili eğitimi aldı. İş dünyası dergilerine baktı, imaj yönetimi ile ilgili araştırmalar yaptı. Dergilerden birinde, Leopar desenli kıyafetlerin etkisinden bahsediliyordu. “Leopar, vahşi yaşamdaki en güçlü hayvanlardan biri… Leopar desenli, geniş vatkalı kıyafetler kişiyi güçlü, hırslı ve asil gösterdiği gibi etrafındakilerde de bir tehlike hissi uyandırır.” Bu bilgiden çok etkilenmişti. “Güçlü Kadın” imajı çizmek istiyordu. Saçını, makyajını, tüm imajını ona göre dizayn etti. Ancak bir şey eksikti. O da, ne iş yapacağını tam olarak bilmiyordu. Yetkisi vardı ama bu yetkiyi taşıyacak bilgisi, marifeti, sorumluluğu ile ilgili bir fikri yoktu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Yetki kimdeyse, sorumluluk ondadır.”
Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. İnsan ne yaparsa yapsın, hangi somutluğu kullanırsa kullansın o gerçeklerin üzerini örtemez. İnsanın dış görünüşü ne olursa olsun, karakteri, bilgi seviyesi, çalışma tarzı, hayata bakış açısı ile gerçek bir görüntü çizer insanların gözünde.
Sinem de somutluğuna odaklandı, gücü babasının nüfusundan, leopar desenli ceketinden, imajından umdu. Ancak yanıldı. Çünkü hayattaki tüm süreçler kişilere göre değil, gerçeklere göre işlerdi.
“Gerçek, mutlaka gerçekleşecekti.”
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Ne rahatlatıcı bir cümle...
YanıtlaSilHayattaki tüm süreçler kişilere göre değil, gerçeklere göre işlerdi.
Ellerinize sağlık👍🏻
Gerçek mutlaka gerçekleşecek önemli olan bu gerçekleşecek olan gerçeği bizim ne zaman farkettiğimiz…
YanıtlaSilKeyifle okudum yazanın kalemine sağlık. Çok getçek çok bizden bir yazı. İnsan bu hayatta aldığı ünvanın hakkını verebilmeli sorumlu olduğu şeyin altını doldurabilmeli. Şimdi insanlar ünvan alıp işlerini birilrine hallettirmeye çalışıyor bunu güç zannediyor ne tuhaf halbuki çok acizler.
YanıtlaSilGerçek mutlaka gerçekleşir… 🤍
YanıtlaSilYetki kimdeyse, sorumluluk ondadır.
YanıtlaSilÇoğumuzun dominant olduğu dönemde ilaç gibi geldi…
Olmak, ne olmak. Mesele iyi bir çalışan, iyi bir öğrenci, iyi bir anne iyi bir kadın, iyi bir eş, iyi bir avukat, iyi bir öğretmen iyi bir doktor... ne olmak istediğimizi bilmek.. ünvan kimlik yerine..
YanıtlaSilellerinize sağlık ☺️
Emeklerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilİmkanlar dezavantajımız…
YanıtlaSilO baskıyı üzerimde hissettim...
YanıtlaSilSorumluluğunu alamadığımız işte yetki alışımız ve altında kalışımız...
Layık olamadığımızın açığa çıkması... ve daha da acısı, layık olamamakla deği, açığa çıkmasıyla ilgilenmek...
Ne acı
Söyleyecek söz bulamıyorum. Ağzınıza sağlık! 🌸💫
YanıtlaSilKendini olduğundan büyük gösterme hali… Gerçek mutlaka açığa çıkar.
YanıtlaSilBiçime önem verene kadar içeriğe önem versek neler olur neler...
YanıtlaSilEllerinize sağlık 💐
YanıtlaSilKaleminize sağlık Hocam. Bu dönemde çoook sık rastlanan bir durum. Önce yönetim sözcüsü deniyor o da ne demekse yönetim sözleyemiyor herhalde bu sözcü önce kurumdaki demirbaş güvenilir kişileri canından bezdiriyor...
YanıtlaSil“Gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.” Şahitliğim oldu benim de. Ve tekrar duymak çok iyi geldi, emeği geçenlere teşekkürler.
YanıtlaSilIyi ki....
YanıtlaSilKaleminize saglik 🌷
Sorumluluğunu almadayın şeyinnyetkisini alma ...yani😊
YanıtlaSilGerçek mutlaka gerçekleşir...
YanıtlaSilKaleminize sağlık.
gerçek, mutlaka gerçekleşir ve bunun önünde hiçbir sahte, hiçbir somutluk duramaz
YanıtlaSilGerçek eninde sonunda gerçekleşiyor. Gerçeği ve sahteyi ayırt edebilme umuduyla 🍃
YanıtlaSilNiyetlere göre şekil alan bir hayatın içindeyiz 😊Sorumlu olduğumuz sadece işle bitmiyor kendi kişisel sorumluluklarımızda dahil olmakla birlikte hayatın akışında öğrenmeye açık olmalıyız .Deneyimsel tasarım ögretisinin kurucusu olan Yahya Hamurcu hocamıza ve yetiştirdiği kıymetli hocalarımıza tesekkürlerederim💞Cemicumlemize Madi manevi her daim dengede olabilmeyi nasip eylesin Yüce yaradanım 🥰🙏
YanıtlaSilİnsan olmaya* çalışırken kendisini düşürdüğü durumun farkına varamıyor. Olayın içinde kaybolup gidiyor…
YanıtlaSilEsas güç insanın kendine kattığı marifetlerde.. Kişiyi vazgeçilmez yapan sahip olduğu marifetleridir, kaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsanın kendi yapıp ettiklerine değil de soyadına makamına mevkine güvendiğinde nelerin onu beklediği çok güzel anlatılmış kaleminize sağlık
YanıtlaSilGüzel bir anlatı yazar.Gerçek sizin ne bildiğiniz dir .O işi yapabilme beceriniz varsa yeteneğiniz varsa, giydiğiniz tarziniz konuşmanız herşey sizi yansıtır. Bilmediniz bir konuda hiçbir zaman o iş konusunda başarılı olamazsınız yetenek bilgi yok ne kadar güzel şik tarzınız olsa da.
YanıtlaSilMesele bulunduğun yerin, pozisyonun hakkını verebilmek. Hatırlattığıniz için teşekkürler 💐
YanıtlaSilOlaylar niyete göre şekillenir ya bedel ödemeden sahip olmaya çalışılanlar elden kayıp gider ya... olmak ve sahip olmak...ve bir çok sözü hatırlattı bana... harika olmuş🙏 Emeğinize sağlık
YanıtlaSil"Gerçek " kaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsan ancak gerçeğini, ilmini bildiği şeylere yön verebilir. 👍
YanıtlaSilGerçekten günümüz de bir çok alanda insanların aile kimlikleriyle, ailesine ait güçle bir şeyler yaptıklarını görüyoruz. Bu imkanlara sahip olmayan ailelerini hor gören evlatlara da rastlayabiliyoruz.
YanıtlaSilÇok güzel tarif edilmiş 💐
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık 😊
YanıtlaSilÇok güzel ve düşündürücü bir yazı elinize düşüncenize sağlık 👏👏
YanıtlaSilCunku hayattaki tum surecler kisilere gore degil gercege gore islerdi..
YanıtlaSilÇok guzeldi:)
Kaleminize saglik:)
Olmak, ne ifade eder ki kendini olduramadıktan sonra...
YanıtlaSilİçeriğimiz sağlam olmayınca sadece dış görüntümüz o süreci yürütmeye yetmiyor demek ki 😊
YanıtlaSil“Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. “ Ne güzel ifade edilmiş.
YanıtlaSilGerçek gizli kalmaz.
Hayatı Gerçeğiyle yaşamak dileğiyle…🍃
Sorumluluk kimde ise yetki ondadır. Sorumluluğu kaldıramayan kişiye yetki verilse bile zamanla gerçek ortaya çıkar. İnsanlar hep sorumluluktan kaçar hep de yetkiye talim olur. Böyle bir insan zalim değil de nedir. İnsan zalimleşmeye ne kadar da meyilli. Oysa insana Adalet yakışırken adil olmak yakışırken zalim olmayı seçmesi sebeplerini oluşturmadan sonuç istemek sorumlulukları yerine getirmeden yetki istemek, bedelini ödemeden karşılık beklemek bunlar ne kadar da tutarsız geliyor değil mi ama insan böyle bir canlı işte korkulacak bir canlı. Oysa insana yeryüzünü halifeliği verildi. Üstünlerden Üstün aşağılardan aşağı olma seçimi yine İnsan kendisi yaptı. Aldandı insan aldandığını bile bile aldandı.
YanıtlaSilGerçeğe uyumlu olabilmek lazım. Gerçeğe sahip olmak… “çünkü hayattaki tüm süreçler kişilere göre değil, gerçeklere göre işlerdi.
YanıtlaSil“Gerçek, mutlaka gerçekleşecekti.”
Emeğinize sağlık, keyifle okudum😊
YanıtlaSilÇünkü hayattaki tüm süreçler kişilere göre değil, gerçeklere göre işlerdi. Cok doğru bir söz Emeğinize sağlık 🌷
YanıtlaSilÇünkü hayattaki tüm süreçler kişilere göre değil, gerçeklere göre işlerdi.
YanıtlaSil“Gerçek, mutlaka gerçekleşecekti.”
Genel söylendiğinde pek de anlamı olmayan bir cümle gibi algılanan detayda çözüm sunuyor...
Güçlü görünmek istemekle, güçlenmek istemek ne kadar farklı yöntemlerin tercih sebebi...
YanıtlaSilSamimiyetle bilmiyorum deyip, öğrenmeye çabalamak, ceketle çözüm bulmaktan kolay geliyor egoya.. çok güzeldi, teşekkürler 🌿
Klasik iş hayatı... Neyse ki toplamda adalet var. İçimizi soğutan bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
YanıtlaSilNe kadar da hayatın içinden...
YanıtlaSilHayatın içinden bir öykü… hakikaten insan ya başta o zorluğu yaşıyor yada misli ile sonunda… teşekkürler
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Gerçek gerçekleşir....
YanıtlaSilLiyakat, işi bir bilenine vermek, sadece sorumluluk değil yetki de verebilmek... Çok özlemini çektiğimiz şeyler...
YanıtlaSilİdrak edenlerden olalım inşAllah.
YanıtlaSilSorumluluk almadan bedelsiz nereye kadar devam edebilir ki insan.. Herkese hakkı olan illa ki teslim ediliyor birgün 🌺
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık 👐
YanıtlaSilBir kıyafetle yönetici olunsaydı hayat çok adaletsiz olurdu :) Ama hayat o kadaar adaletli ki… 🌺
YanıtlaSilKonuya yaklaşım ve bakış açınız için çok teşekkürler. Elinize sağlık🌹
YanıtlaSil👍
YanıtlaSilEllerinize sağlık…
YanıtlaSilSahteye sarılınca insan nasılda içinden çıkılmaz bir girdapta buluyor kendini, gerçekten yana olunca hakkını verince de düğüm nasılda çözülüyor..
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🌸
Cok sukur ki boyle... ♥️
SilInsanın kendinin nasıl göründüğüne odaklanması ve işine hakim olabilmeyi 'es' geçmesi.... gerçekten üzücü.
YanıtlaSilInsanin bitmek bilmeyen istekleri...
SilVe kendi illuzyonu...
Bilincimizi her kosulda acik tutabilmeyi temenni ediyorum.
👍
YanıtlaSilElinize sağlık, haketmediğin yerde olmanın da bir bedeli var, bedel aktarılamıyor bir baba benim bedellerim senin olsun kızım güle güle kullan diyemiyor, başarı o bedeli ödeyenin oluyor.
YanıtlaSilElinize sağlık 🌸
YanıtlaSilGerçek mutlaka gerçekleşir.. O zaman şu anda doğru tepkiler vermeye odaklanmamız lazım..
YanıtlaSilMaalesef zaman zaman hepimizin düştüğü tuzak. Elbette dış görünüşde önemli ama önemli olan onunla birlikte iç donanım.
YanıtlaSilKalemize sağlık.
Sinem’in öyküsüne bakınca başta herkes ona imrenir yerinde olmak ister… Sen bir de sonunu gör… Öngörü olursa ancak öykünün nereye gittiğini görebiliyor insan.
YanıtlaSil“Çünkü hayattaki tüm süreçler kişilere göre değil, gerçeklere göre işlerdi. “ 🙂🙂
YanıtlaSil👍
SilÇok güzel bir yazı olmuş. İnsanlar hep o ünvanı istiyor. Kendini yükseltmek için diğerlerini ezmesi gerekiyor. Ne kadar acı. Oysa ki yazıda da söylendiği gibi gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu var.
YanıtlaSil