İyileşme Harekatı
Gün yeni ağarmaya başlamıştı ki evin içerisindeki koşturmaca, derin uykusundan uyanmasına sebep oldu. “Offf! İnsanlar bu saatte niye kalkar ki?” diye geçirdi içinden. Uzun bir yoldan gelmişti, niyeti tüm günü yatarak geçirmekti. Gözlerini ovuşturarak yataktan kalktı Filiz.
Ne olduğunu anlamak için kapısını aralayıp baktı. Anneannesi uyanmış, radyoda çalan türküye mırıldanarak eşlik ediyor, bir yandan da kahvaltı için bahçeden topladığı domates, biberleri doğruyordu. Teyzesi bir yandan çayı demlerken, bir yandan masayı kurmanın telaşındaydı. O sırada, bir gümbürtüyle bahçe kapısından eniştesi elinde torbalarla girmişti, belli ki ilk iş pazara gidilmişti.
Bulunduğu yer, Anadolu’nun bir köyüydü. Yıllardır uğramamak için bahane ürettiği, tüm akrabalarının yaşadığı o küçük, yemyeşil, akarsuyu, hayvanları olan ama interneti olmayan, telefonun çekmediği bir köy… Filiz, köydeki insanların mutsuzluktan, sıkıntıdan bunaldıklarını hayal ederdi. Yüzlerin asık, enerjinin düşük, günlerin uzun ve boş olacağını düşünerek, istemeye istemeye, İstanbul’daki hayatını bırakıp, ziyarete gelmişti o yaz.
Sabahki şaşkınlığı, gün içerisinde katlanarak arttı. İnsanlar evin içinde onların deyimiyle hep bir “iş tutuyor”, sonra yetmezmiş gibi birbirlerine destek olmak için ev ev geziyorlardı. Sanki tüm köy tatlı bir telaşın içerisindeydi. Çalışıyor, üretiyor, yardımlaşıyor ve bundan çok keyif alıyorlardı. Tahmin ettiğinin aksine yüzler de hep gülüyordu. Kimse şikayet etmiyor, internetin yokluğunun farkında varmıyor, yedikleri yemekten lezzet alıyor, sohbetler günün son ışıklarına kadar sürüyordu. Köyde onlarca hane olmasına rağmen, sanki hepsi koca bir aile gibiydi. Birbirlerinin dertlerini dert edinmiş şekilde, sade ama dolu dolu bir hayat yaşıyorlardı. Mutlulardı, iyi hissediyorlardı…
Filiz ise, uzun süredir iyi hissetmeye hasret kalmıştı. Nedenini bir türlü bulamadığı bir tatminsizlik, boşluk duygusu hayatını kaplamıştı. Oysa mutlu olma hayalleriyle üniversite sınavına çalışmış, meslek seçmiş, arkadaşlıklar edinmiş, gönlünü onu yarı yolda bırakan Tarık’a kaptırmıştı. Yüksek maaşlı o işi, kazanacağı parayla alacaklarını hayal ederek kabul etmişti. Esmerdi, sarışın olursa iyi hissedeceğini sanmıştı, olmadı, o da yetmedi. Tatillere gitmiş, son moda kıyafetler giymiş, şehrin en gözde restoranlarında yemekler yemiş, kahvesini her sabah aynı meşhur yerden almıştı. Karamel sosu olmazsa olmazdı… Ve bu davranışların hepsi çok anlaşılırdı…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Bu hayatta herkes mutlu olmak ister. Aldığı kararları, oluşturduğu sebepleri, verdiği tepkileri mutlu olmak, iyi hissetmek için yapar. Bu seçimler, insanı bazen mutluluğa yakınlaştırır, bazense adım adım uzaklaştırır."
Ve hayatta iki tür mutluluk vardır…
- İlki; anda hissedilen keyif hali. İnsanı anlık olarak rahatlatan, kafasını dağıtan, her seferinde daha fazlasını isteten tüketimlerle ulaşılan, geçici mutluluklar…
- İkincisi ise insanın hayatının genelinde hissettiği sürekli bir “iyilik” halidir. Çalışarak, problemlere çözüm üreterek, başkalarının ihtiyaçlarını gidererek ulaşılan…”
İşte Filiz, o insanlarda bu hale şahitlik etmişti. Hayatları sadeydi. Sürekli üretmek ve birbirlerinin ihtiyaçlarının giderilmesine vesile olma çabası adeta onlara can suyu oluyordu.
O köyde kaldığı 10 gün içinde, bu sade ama üretken hayata elinden geldiğince uyumlanmaya çalıştı. İnsan ilişkilerini gözlemledi. İhtiyaç gidermenin ne kadar önemli olduğunu fark etti. Gerçek ihtiyaçlara yönelik üretmenin, zamanı harcamak değil zamanı değerlendirmenin ayrımına vardı. Dışarıdan bakılınca basit ama özünde çok kaliteli bir yaşam tarzıydı. Bu yaşam tarzı sadece o köye has olmamalıydı. Şahit olduğu şeylerde, yere, zamana, mekana, kişiye göre değişmeyen birçok strateji vardı.
Karar verdi Filiz. İyi hissetmek, iyileşmek istiyorsa, bugüne kadar baktığı pencereyi kapatıp, doğru ve güzel davranışlara, ilişki kurmaya, ihtiyaç gidermeye açılan pencereye odaklanması gerekiyordu.
Eline bir kağıt kalem aldı. Neler yapabilirdi? Hayatındaki iyilikleri, iyi olma halini nasıl arttırabilirdi?
- Vücudunu ve zihnini yoran besinlerden bir süreliğine uzaklaşabilir, uyku saatlerini düzenleyebilir, günlük hareketini arttırabilirdi.
- Gereksiz harcamalarını azaltabilir, vaktini sosyal medyada geçirmek yerine uzun süredir ertelediği seminerlere katılabilirdi.
- Evinde kullanmadığı, atıl duran eşyalarını, giysilerini ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere özenli bir şekilde hazırlayabilirdi.
- Eşine ve çocuklarına karşı daha güler yüzlü olmaya çalışabilir, önce onların ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanabilirdi. Mesela yüz güldüren, lezzetli ama pratik sofralar kurabilmek için çaba sarf edebilirdi. Kurduğu sofrayı bir çiçekle, tatlı bir sohbetle güzelleştirebilirdi
- Annesini uzun süredir ihmal etmişti. Ziyaretine gidebilir, bu sefer anlattıklarını sabırla değil de ilgiyle dinlemeye çalışabilirdi.
- Akrabalarını arayıp hal hatır sorabilir, bayram gelmeden bayram hissiyatına vesile olabilirdi.
- Komşularına tatlı ikram edebilir, sıcak bir gülümsemeyle ilişki kurmaya çalışabilirdi.
- Mahallede hasta, bakıma muhtaç yaşlıları tespit edip, düzenli ziyaretler yapabilirdi.
- Okullar açılacakken, çevredeki yoksul ailelere destek olarak, rahat bir soluk almalarını sağlayabilirdi.
- İş yerinde günlük planlamasını gözden geçirebilir, verim arttırıcı çözümler üretebilirdi.
- Çalışma arkadaşlarının yüklerini nasıl alabileceğini deşifre etmeye çalışabilirdi.
- Temizlik görevlilerine samimi bir günaydın ve kolay gelsin demeyi artık çok görmeyebilirdi.
Listeye yazdıkça yazıyordu, her seferinde aklına yeni yeni iyileşme fikirleri düşüyordu Filiz’in…
Toparlaması gereken, düzeltebileceği ne çok şey vardı hayatında. Ailesinde, evinde, işinde, ilişkilerinde…
Uzanacak samimi bir ele muhtaç, ihtiyaç sahibi ne çok insan vardı etrafında. Hastanelerde yalnız olan hastalar, sıcak yaz gününde aç ve susuz sokak hayvanları, içten bir kucaklamaya muhtaç, imkanları çok kısıtlı olan yetimler, yerlerinden yurtlarından edilmiş mülteci aileler, imkanı olmasına rağmen eşiyle, evladıyla, patronuyla, arkadaşıyla, kendisiyle derdi olan onca insan…
Sanki düşündükçe bir perde kalkıyordu Filiz’in gözünde. İyileşmek için hayatını toparlamak, başkalarının derdini dert edinmenin gerektiğini ilk kez fark ediyordu. Ve şimdiden içini bir huzur kaplamıştı.
Yaptığı listeye uzun uzun baktı. Ve bir karar verdi, önce kendisi için en kolay olandan başlayacak, yaptıkça üstüne yenilerini ekleyecekti. Böylelikle adına yakışır bir şekilde, topraktaki bir tohumken giderek filizlenecek, yeni yeni yapraklar verecek, köklerini salacak, hem kendisi güçlenecek, iyileşecek, hem de toprağın, havanın, bulunduğu ortamdaki canlıların iyileşmelerine vesilesi olacaktı…
Peki, bizler de Filiz gibi kendi hayatımızdaki iyileşme harekatını başlatalım mı?
Ne dersiniz?
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Başlatalım 🥳 Başkasının derdini dertlenerek başlatalım…
YanıtlaSilTebessümle 🍃
Çok güzel bir yazı emeklerinize sağlık…
Başlatalım...
YanıtlaSilİyileşmek için neye ihtiyacımız var onu anlayarak işe başlayabiliriz..:)
YanıtlaSilİnsanın mutlu olmaya çalışırken mutsuzluğa varması ne kötü. Çözüm çok basit. Bir seminer kadar uzakta😊
YanıtlaSilIhtiyac giderenlerden, doğru yere bedel ödeyenlerden olmak temennisiyle elinize sağlık ne güzel iyileşmeye vesile bir yazı olmuş elinize sağlık..
YanıtlaSilİnsanın iyileşmesi imkanlarda değil o imkanları nasıl kullandığında aslında… güzel yaşı için teşekkürler, kaleminize sağlık🍀
YanıtlaSilBaşlatalım İnşAllah ..
YanıtlaSilDünümüzden daha iyi olmak ümidiyle..
İyileşmek isteyenler için çok güzel stratejiler paylaşılmış. Teşekkürler, ellerinize sağlık 🌿
YanıtlaSilİnsana çok şey farkettiren bir yazı olmuş. Elinize sağlık...
YanıtlaSilO harekatı başlatabilenlerden olmak dileğiyle...
Basiti kucumsemeden en yapabilir olandan hareketi baslatmak çok önemli. Böylece dönüşüm başlayacak. Hatırlattığıniz için teşekkürler 💐
YanıtlaSilDaha iyisini yapan insanların yaptıklarını yapmayı diliyorum. Faydalı yazı için çok teşekkürler.
YanıtlaSilGerçekten de insan köydekilerin mutsuzluktan, sıkıntıdan bunaldıklarını, günlerinin uzun ve boş olacağını düşünüyor nedense. Halbuki insanın yüzünün asık, enerjisinin düşük olmasının sebebi başka. İlacı ise "iyilik yapmak, iyi insan olmak".
YanıtlaSilİyileşmek: dününden daha iyi olmak demektir.. insan nasıl iyileşir? Bunun cevabı deneyimsel öğreti eğitiminde 🌸🍀
YanıtlaSilİnsanın sıkılmak dışında ne kadar çok seçeneği var aslında
YanıtlaSilİnsan hep kendine konsantre yaşayamaz bu hayatta. Başkalarına konsantre oldukça kendi ihtiyaçları da giderilmeye başlıyor.
YanıtlaSilNe kadar önemli bir detay ve ne çok problemin çözümü aslında...
Kaleminize sağlık.🌸
Elimize kağıt kalem alma vakti geldi😊👏👏👏
YanıtlaSilhareketi başlatmak ve durmamak. emeğinize sağlık...
SilVe hayatta iki tür mutluluk var…
YanıtlaSilBiri mutluyMUŞ gibi yapıyor, diğeri ise mutlu😊👍
Çocukluğumdaki mahalleme götürdü. Herkesin herkesin çocuğuna kendi çocuğu gibi bakıp yedirip, içirdiği, ihtiyaçlarını giderdiği💕 Elinize sağlık🌺
YanıtlaSilEvvvettt 🙏🏼 İyileşme daha da iyileşme harekatı olsun…. Yepyeni niyetlerle, yepyeni umut dolu adımlarla daha da iyiye başlayalım… 🧡
YanıtlaSilHadi başlatalım ☺️
YanıtlaSilÇok güzel, çok farkındalık oluşturan bir yazı. Elinize sağlık.
En kolayından, kontrolümüzde olandan başlayabilmek … Azı küçümsemeden… …
Emeginize sağlık çok güzel bir yazı olmuş 🌷
YanıtlaSilİyileşmek için üretimi artırmak, ihtiyaç karşılamaya odaklanmak.. Ve bu bize iyi gelen şey, başkalarına da faydamızı artıran, onları da iyileştiren.. O zaman, hareketi başlatma zamanı dediğiniz gibi.. Hadi :)
YanıtlaSilTabi başlatalım. Heyecanla mutlulukla… Nereden mi, önce kendimizle kendi ihtiyaçlarımızla başlayalım. Kim Kimdir Programı tam de bunun için. Kaleminize sağlık🌿
YanıtlaSilSürekli bir iyilik hali ile hem kendimizin hem de çevremizin gerçek ihtiyaçlarını gidermeye çalışmamız ne kadar da doğrudan ilişkili...
YanıtlaSilPeki biz bu listeye neler ekleyebiliriz? Elimize kağıt kalemi alalım biz de o zaman :)
YanıtlaSilHayatıma, diğer insanlardan iyi olmak yerine, kendi dünümden daha iyi olma hedefini kattığınız için teşekkürler 🌸
YanıtlaSilEğitimleri aldım ve çok beğendim. Tavsiye ederim 🎊
YanıtlaSilİnternette olan olumsuz yorumlardaki tutarsızlığı görerek geldim eğitimlere. İyi ki de gelmişim. Çamur at izi kalsın şeklinde yapılan yorumlarmış anladım. Neyi neden istiyorum, gerçekte ne istiyorum. Ne yapmalıyım, hedeflerim nasıl olmalı, amacım ne? Eşime, çocuğuma, arkadaşlarıma, anne babama, iş arkadaşlarıma, patronuma nasıl davranmalıyım, ilişkilerimdeki sınırlarım ne, tüm bilgileri anlattınız. Hayatım toparlandı bilgilerle, beni benden daha çok düşünerek bu işe gönül verdiğiniz için, emekleriniz için teşekkürler…
YanıtlaSilBir eğitim düşünün. “Anlattıklarımı test edin” diyor. Çok iddialı… “Hemen kabul etme” diyor. İnsan daha da merak ediyor. “Hemen” olan her şeyden kaçın diyor. Bu kadar hızlı yaşamaya çalıştığımız hayatta, durup bu bilgilerle nefes almamızı sağladınız, sağolun 👍
YanıtlaSilYorulacağını düşünürken mutlu olmak... ellerinize sağlık🌻
YanıtlaSilİhtiyaç görenin ihtiyacı giderilir... Bu yüzden işte :)
SilÇok kıymetli detaylar verilmiş…👍🏼
YanıtlaSil"Filiz, köydeki insanların mutsuzluktan, sıkıntıdan bunaldıklarını hayal ederdi." demişsiniz ya hakikaten biz kendi koşullarımızla diğer insanlarınkini kıyaslayıp onlar adına bir sonuca varıyoruz. Biz idaha iyiymişiz gibi daha mutlu daha başarılıymış gibi... Kıyaslarımı tekrar gözden geçiricem, hatırlattığınz için teşekkür ederim. Hep yazın olur mu :)
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilattığımız adımlar, aldığımız kararlar, hareketlerimiz iyileşme ve iyileştirme yönünde olsun inşAllah😊🌿
YanıtlaSilAmin
SilTeşekkürler 🌺
YanıtlaSilEn sondaki “kendine en kolaydan başlamak” kısmı ne kadar önemli...🥰
YanıtlaSilDefalarca denedik ki büyük başlayınca istikrar olmuyor...
ama küçükler öyle sessiz sakin büyük oluyor ki...
Hepimiz minik minik iyileşmemiz dileğiyle 🌈
İyilik iyidir 🍀
YanıtlaSilToplumca mutlu olmanın yolunu tatillere gitmek, daha az iş yapıp, daha rahat yaşamak zannederiz hep. Aslında etrafımızda üreterek mutlu olan insanlara şahit oluyoruz. Bilinenden farklı ama çok mantıklı aslında. Bence de öyle 👍
YanıtlaSilDüşündük mü hiç, mutluluk gerçekten ne ?
YanıtlaSilEllerinize sağlık
YanıtlaSilDeneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Bu hayatta herkes mutlu olmak ister. Aldığı kararları, oluşturduğu sebepleri, verdiği tepkileri mutlu olmak, iyi hissetmek için yapar. Bu seçimler, insanı bazen mutluluğa yakınlaştırır, bazense adım adım uzaklaştırır.
YanıtlaSil“iş tutuyor” sihirli kelimeler gibi :)
YanıtlaSilİyileşebilmek dileğiyle teşekkürler :)
YanıtlaSil⚘⚘
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık 😇
YanıtlaSilİyileşelim, iyiliği yayalım 🌸
YanıtlaSilÇok güzel yazı maşAllah…🎊
YanıtlaSil🌿🌼👋🏼👍
YanıtlaSil😊Emeklerinize sağlık. İyilik harekatı başlasın inşALLAH 💃🏼
YanıtlaSilDoğru yönde doğru tepkiler verebilecek bedelleri ödeyebilelim inşALLAH 💫
YanıtlaSilBaşlatalım iyi'leşelim,
YanıtlaSilŞimdi sebep oluşturma zamanı🤍
Kaleminize sağlık.
Emeğinize sağlık
YanıtlaSilTabiki: )
YanıtlaSilNe iyi olur...
Elinize sağlık . İnsanı hemen harekete geçirecek motive eden bir yazı olmuş.
YanıtlaSilBize şimdiye kadar öğretilenle hep kendimiz için yol almaya çalıştık ama çakıldık. Şimdi iyileşme hareketi başlatma zamanı...Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilGünümüzde tüm insanlar derin bir mutsuzluğun ve umutsuzluğun içindeler. Fakat herkes kendi mutluluğunu kendisi dizayn ediyor. Keşke fark edebilseler..
YanıtlaSil💐
YanıtlaSilTeşekkürler
YanıtlaSilÇok güzel stratejiler
YanıtlaSilÇok beğendim
YanıtlaSilHareket başlasın
YanıtlaSilNe güzel oldu…. Nerden baslatsatsam?
YanıtlaSilNe güzel oldu…. Nerden baslatsatsam?
YanıtlaSilNe güzel dünümüzden daha iyi olmak dileğiyle
YanıtlaSilNe güzel bir yazı, emeğinize sağlık.
YanıtlaSil