O gün, yine yataktan çıkmak istemediği bir gündü. Geceden yatağa çok da geç girmemişti. Ama uykuya dalmakta güçlük çekiyordu işte. Bir süredir her konuda isteksiz olduğunun farkındaydı. İşyerinde, evde, yolda... Arkadaşlarıyla dışarı çıkmak istemiyordu. Çıktığında da yarım ağız, zoraki gülümsemelerle zaman geçiriyordu. Bir an önce kalabalıktan uzaklaşma isteği hep aktifti.
Çevresindekiler, başlarda onu kendi haline bırakıyorlardı. Ama artık yakınları da endişelenmeye başlamıştı. "Yeter" diyordu samimiyetine inananlar. "Yeter artık, tamam, olan oldu, unut, yeter..." Unutamıyordu kendisine yapılanları. Ve daha da zoru; kendisinin göz göre göre yaptığı yanlışları. Çıkamıyordu bu duygudan. "Nasıl yapar bunu?" Ve "Ben nasıl yaptım bunu!" Bu cümleler çok zorluyordu; sabrını, düşüncelerini, ilişkilerini...
O gün yine yataktan çıkmak istemediği bir gündü. Erken gitmişti yatağa ama yine uyku tutmamıştı. Ve güneş, uykusuz geceye rağmen yine doğmuştu. İş arkadaşı ona; suya, göğe, yeşilliğe bakmanın, toprağa basmanın insanı rahatlattığını söylemişti. Bilhassa kendi düşüncelerinden kurtulup, gerçek bir rahatlamaya o kadar ihtiyacı vardı ki… Kalktı, rahat bir şeyler geçirdi üzerine. Ayağına, dünya para verdiği ama doğru düzgün giymediği spor ayakkabılarını giydi. Su kenarı açık bir alandı gideceği yer. Serin olursa diye ince de olsa bir ceket aldı yanına. Bir de artık denemeye karar verdiği olta takımını… Gülüyordu kendine "Evet ya, tam da balık avlayacak ruh halindeyim. Neyse tamam, bir çıkalım da gerisine bakarız." Bir yerlerden aklında kalmış bir su kenarı. Arkası kayalık ve ormanlık, önünde su. Hava güneşli ama biraz da serin. Ceketi almakla iyi ettiğini düşündü. Aracını uygun bir yere park etti. Kamp sandalyesi alarak suya yakın taşlık bir yere oturdu. Önce bir süre suyu izledi. Evet suya bakmak cidden iyi gelmişti. Ama hala düşünceleriyle boğuşuyordu. Süregelen problemlerini artık halletmesi gerekiyordu. Çünkü çevresiyle olan ilişkileri de bu problemlerden etkilenmeye başlamıştı. İnsanlar mutlu ve başarılı insanların yanında olmak istiyorlardı. Kendisi ise bu aralar gayet de iticiydi. Önce içinden "Bana ne başkalarından!" diye bir düşünce geçti. Ama sonra yakın çevresi, en sevdikleri geldi aklına. Onları daha fazla üzmek istemiyordu. Nereden başlayacağını da bilemiyordu.
Suya bakmaya devam etti. Bir ara başını kaldırıp gökyüzüne baktı, tekrar suya döndü. Elini takım çantasına attı, artık olta takımını çıkarma zamanı gelmişti. Heves edip yıllar önce almıştı. Şu an deneye yanıla öğrenecekti. Keşke yanında bilen biri olsaydı. O zaman süreç daha kolaylaşırdı. Az buçuk, sağdan soldan duyduğu bilgilerle, oltanın ucuna cansız yemi taktı. Misinayı kontrol etti. Ayağa kalktı, sandalyenin yan tarafına geçti. Ayaklarını yere sağlam basmaya çalıştı. Çünkü küçük taşlarla döşeliydi yer, ayakları kayabilirdi. Bunca derdinin içinde, bir de kayıp suya düşmekle uğraşamazdı.
Oltayı önce geriye doğru savurdu, tam öne çekip suya doğru fırlatacaktı ki olta gelmedi. "Nasıl ya? Bir bu eksikti!" diyerek hemen arkasına döndü. Oltanın ucu, arkasındaki küçük bir ağaca takılmıştı. Asabı bozuldu. Ağacın yanına gitti, oltayı sökerek yerine döndü. İkinci denemede biraz daha dikkatli olacaktı. Yine önce geriye sonra hemen ileriye savuracaktı ki bu defa da oltanın ucu arkasındaki çalının gövdesine takıldı. Daha sinirle, söylene söylene çalının yanına gitti. Sesi öncekinden yüksekti. "Ne yani, ne! Geride, yerinizde dursanıza! Benim oltamdan ne istiyorsunuz? Bu oltanın yeri sizin yanınız değil balıkların yanı. Suya gitmesi lazım. Bırakın artık!" diye bağırırken buldu kendini. Bitkilere mi kızıyordu? Birden tebessüm etti, sonra gülmeye başladı. Evet oltanın ucu arkadaki çalılarda değil ilerideki suda olmalıydı. Ama takılınca da çıkmıyordu işte bu meret.
Yanındaki kayanın üzerine oturuverdi. Şimdi düşünmeye yeni başlıyordu. Aslında kendisi de bunca zamandır yaşanmışlıklara takılıp kalmamış mıydı? Hem de önünde yapması gereken onca şey varken, o arkasında bırakması gerekenlere takılmamış mıydı?
O çalılıklardan kurtulup, suya ulaşma zamanı çoktan gelmişti. Yakınlarının kendisi için çırpınışları bir bir gözünün önüne geldi. Dışarıdan bir göz olarak kendisini ilk kez seyretti. Bu çok farklıydı. Evet olan olmuştu, zamanı geri getiremezdi. Ama önündeki zaman kendi elindeydi. Geçmişe takılı kalarak vakit kaybediyordu.
Her insanın kolay ve zor zamanları muhakkak olurdu. Bunca zaman unutmak için zorlamıştı kendini. Unutmak değildi mesele. Unutursa tekrar aldanırdı. Ama sürekli hatırlayarak da yaşayamıyordu. Yavaş yavaş düşünceleri netleşmeye başlamıştı. Önemli olan geçmişe bakmak ama takılmadan gerekli dersi çıkarıp yoluna devam edebilmekti. Külahını önüne koydu ve daha dikkatli olabilmek için yanlışlarına baktı. Tabi ki doğrularına da baktı, onları tutup daha da geliştirebilmek için...
Doğrularının da yanlışlarının da yanlarına ulaşabilmişti. Oltasının ucunu, gidip çalılıklardan kurtardı. Elleri biraz kanamış, canı yanmıştı bunları anlayana kadar ama değerdi. Çalılığa takılan bir olta kendisinin hayatını değiştirecek bir bakış açısına vesile olmuştu. Şimdi yeteri kadar geriye gidip, gerekli hızı kazanıp, ilerdeki suyla kavuşma vaktiydi. Elbette çıkardığı derslerle, tüm deneyimleriyle birlikte…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
Geçmişe takılıp kalmak insanın yeni seçenekleri görememesine, bulunduğu yerden öıkamamasına sebep oluyor. Geçmişten ders çıkarıp, geleceğine ümit ile bakabilenlerden olmamız dileğiyle... çok akıcı bir yazı olmuş... emeği geçenlere teşekkürler
Bazen insan öyle bir takılıyor ki.. Ne kendisine ne de çevresine verdiği zararın farkında olamıyor... Kim kimdir eğitiminde hocam söylemişti: Yaşadıklarından edindiğin deneyimi tutmak, seni gerileten duyguyu bırakmak... Demesi kolay da nasıl yapacağım demiştim içimden.. Çok şükür dersler ilerledikçe nasıl olacağını da öğrendim... Çok teşekkürler, hem yazı, hem de herşey için...
Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi...
Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...'Ne kadar umut veren bir cümle...İnsanı motive eden...Yaptıkları ve yapamadıklarını düşündüren...Daha iyisini yapabileceğini hissettiren...
Herkes bişiler yaşar, yaşıyor. Önemli olan bir ders çıkarabilmek. Takılıp kalmak için değil de doğrumu yanlışımı görebilmek için geçmişe bakmak. Rehberlik eden bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık!
Elinize sağlık çok güzel tespitleriniz var. Keşke geçmişe takılı kalmadan gerekli dersi çıkarabilmek, oltanın ucunu kurtarabilmek kadar kolay olsaydı. 🍃
Geçmişe takılı kalan insan; Hep aynı şarkının aynı yerinde takılı kalmış cdye benziyor bugünde hep dününü yaşıyor. Oysa, insan hayatta ileri gitmezse hep geri gider.. bunu gözden kaçırıyoruz.. 🌸
Aslında kendisi de bunca zamandır yaşanmışlıklara takılıp kalmamış mıydı? Hepimiz zaman zaman bu tuzaklara düşebiliyoruz. bu yazıdan deneyimler çıkartarak yaşayabilmek umuduyla. Kaleminize sağlık
Çok güzel bir çıkarım olmuş. Evet oltanın ağaca takılması gibi bizde aynı yerde takılıp kalabiliyoruz. Ve tıpkı o oltayı kurtarırken ki gibi biraz zedeleniyoruz. Ama ucunda kurtulmak varsa o zedelenmelere değer.☺️ Kaleminize sağlık.
İnsanlar özellikle de üst üste problemler yaşamaya başlayınca çıldırıyor Allah ım neydi günahım hersey bana ters inat diyor. O an insan verilen işaretleri okuyamıyor. Ya okumak istemiyor yada okumayı bilmiyor.
Insanın elbette hayatta acıları da mutlulukları da olacak. Mesele takılıp kalmadan yoluna devam edebilmek. Sen durmak istesen bile hayat hep devam ediyor. Kaleminize sağlık.
Yazıyı okurken insan umutla doluyor. Kendi içimize kapanınca geçmişı gerçekten geçmişte bırakmıyoruz ve takılıp kalıyoruz. Bu benzetmeniz aslında ne kadar kolay başedebileceğimizin de stratejisini barındırıyor. Hep önüne bak dikiz aynasına bakarak araba kullanmayız. Bunun en büyük dezavantajı da sizi o duygusallık içinde bırakması olsa gerek. Hayat öğrenme yolculuğu yola odaklanmak önemli. Ellerinize sağlık hocam.
Sandalye lastikle takılı kalmış insan gibi gitmek istiyor gidemiyor gidemeyince dış dünyayı suçlayıp hayıflanıyor ahlar çekmeye başlayıp başkalarını suçluyor. İnsanın en büyük dostu da düşmanı da aynadaki kişi der Deneyimsel Öğreti, çok haklı Kalemize sağlık insanın kendisine ne yaptığını düşündürten güzel bir yazı 👍
Bir ayağımız geçmişte takılıyken ne kadar geleceğimizi tasarlayabiliriz, nasıl ileriye gidebiliriz ki? Bizi geliştiren gerçekten de geçmişimizden çıkardığımız dersler oluyor... Yoksa boşa akan su gibi akıp giden yıllar 😔
İnsan bir yanlışı sürekli yaptığında yanlışa körleşiyor. İş yerinde masanın üzerinde unuttuğumuz dosya gibi hep orada ama neden? Başkası bunu kullanıyor musun deyinceye kadar orada kalır, körleşiyor insan. En zarar veren davranışlarımız sürekli yaptığımız ve yaptığımızın farkında olmadıklarımız. O sebeple teşekkür ederiz Hocam, fark edebilmemiz için bir imkan oluşturuyor yazınız.
Hepimiz takılıyoruz geçmişe. Acılar hatırlanıyor ve kanıyor düzeltilemedikçe, tarih tekerrür ettikçe ama faydası yok. Geçmişin Altun’da ezilmek sadece zarar veriyor bize. Geçmişi maziye bırakıp geleceği kaybetmemek dileğiyle. Tşk
Geçmişe bu kadar değer verip ondan kopamıyorken yeni oluşturduğumuz anların keyfine varamadan eskitiyoruz, oysa zaman çok kıymetli değil mi...
YanıtlaSilGeçmişten ders çıkarıp yeni hedefler belirlemek dileği ile emeğinize sağlık 🌻
YanıtlaSilTakılmadan geçmek yaşanmışlıklar dan ders çıkararak.. hatırlattığıniz için teşekkürler 💐
YanıtlaSilGeçmişe takılıp kalmak insanın yeni seçenekleri görememesine, bulunduğu yerden öıkamamasına sebep oluyor. Geçmişten ders çıkarıp, geleceğine ümit ile bakabilenlerden olmamız dileğiyle... çok akıcı bir yazı olmuş... emeği geçenlere teşekkürler
YanıtlaSilBazen insan öyle bir takılıyor ki.. Ne kendisine ne de çevresine verdiği zararın farkında olamıyor... Kim kimdir eğitiminde hocam söylemişti: Yaşadıklarından edindiğin deneyimi tutmak, seni gerileten duyguyu bırakmak... Demesi kolay da nasıl yapacağım demiştim içimden.. Çok şükür dersler ilerledikçe nasıl olacağını da öğrendim... Çok teşekkürler, hem yazı, hem de herşey için...
YanıtlaSilHayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi...
YanıtlaSilÇünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır...'Ne kadar umut veren bir cümle...İnsanı motive eden...Yaptıkları ve yapamadıklarını düşündüren...Daha iyisini yapabileceğini hissettiren...
İrdesiz hayata bakıp ders çıkarmak ne güzel kendini dönüştürmek…
YanıtlaSilHerkes bişiler yaşar, yaşıyor. Önemli olan bir ders çıkarabilmek. Takılıp kalmak için değil de doğrumu yanlışımı görebilmek için geçmişe bakmak. Rehberlik eden bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık!
YanıtlaSilİnsanın kendisine verdiği zararı kimse veremez bu hayatta. Çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık…
YanıtlaSilGecmisten dersler cikarip,gelecege hedefler koynak adina cok guzel bir yazi olmus,emeginize saglik
YanıtlaSilEvet, unutursak yine aldanıyoruz, ama sürekli hatırlayarak da yaşanmıyor. Deneyim çıkarıp yola devam etmek en güzeli
YanıtlaSilOkurken yaşadığım bir yazıydı emeğine sağlık çok beğendim hocam. Çok iyi hissettirdi. Sevgiler 💐🤩
YanıtlaSilİnsan bazen geçmişe takılıp kalmaktan bugün yapabileceklerini kaçırıyor. Biz insanız. Hata da yaparız. Umarım hatalarımızdan da öğreniriz.
YanıtlaSilİnsan hep kazanmak ister hiç kaybetmek istemez. Ama kayıpsız kazanç,kazançsız kayıp goktur.
YanıtlaSilMuhteşem farkındalık uyandıran bir paylaşım. Kaleminize sağlık. Güner Tozkoparan
YanıtlaSilGeçmişten ders alıp, geleceğe umutla bakabilmek dileğiyle, çok güzel bir yazı emeğinize sağlık...
YanıtlaSilKim bilir kaç olta daha nerelerde takılıp kalmıştır hayatımızda. Çözebilmek dileğiyle...
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Hayatımızda karşılaştığımız olaylardan ders çıkartıp yola devam edebilmek dileğiyle..
YanıtlaSilElinize sağlık çok güzel tespitleriniz var. Keşke geçmişe takılı kalmadan gerekli dersi çıkarabilmek, oltanın ucunu kurtarabilmek kadar kolay olsaydı. 🍃
YanıtlaSilGeçmişe takılı kalan insan; Hep aynı şarkının aynı yerinde takılı kalmış cdye benziyor bugünde hep dününü yaşıyor. Oysa, insan hayatta ileri gitmezse hep geri gider.. bunu gözden kaçırıyoruz.. 🌸
YanıtlaSilAslında kendisi de bunca zamandır yaşanmışlıklara takılıp kalmamış mıydı? Hepimiz zaman zaman bu tuzaklara düşebiliyoruz. bu yazıdan deneyimler çıkartarak yaşayabilmek umuduyla. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilÇok güzel bir çıkarım olmuş. Evet oltanın ağaca takılması gibi bizde aynı yerde takılıp kalabiliyoruz. Ve tıpkı o oltayı kurtarırken ki gibi biraz zedeleniyoruz. Ama ucunda kurtulmak varsa o zedelenmelere değer.☺️ Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilOnca zaman öğrenemediğin bilgiyi bir çalılıkta bulmak... Çok güzel bir yazıydı, kaleminize sağlık 👌
YanıtlaSilUnutursa, tekrar aldanır… 👏🏻👏🏻 Çok teşekkürler
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilGeçmişi değiştiremeyiz ama bugünümüz için yapabileceğimiz bir şey var. Bugün geçmiş olmadan bir şeyler yapabilmek dileğiyle. Emeğinize sağlık 🍁👏
YanıtlaSilYaşadığımız her şeyden öğrenebilmek dileğiyle...
YanıtlaSil💐🌻Ne yaşadığın değil neyi deneyimlediğin önemli
YanıtlaSilYaşanmışlıklara takılmadan düşünerek devam edebilmek dileğiyle...
YanıtlaSilGeçmişe bakıp takılmadan gerekli dersi çıkarıp yoluna devam edebilmek dileğiyle emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsanlar özellikle de üst üste problemler yaşamaya başlayınca çıldırıyor Allah ım neydi günahım hersey bana ters inat diyor. O an insan verilen işaretleri okuyamıyor. Ya okumak istemiyor yada okumayı bilmiyor.
YanıtlaSilGeçmişten ders çıkarıp geleceğe bakma bilincinde olabilmek dileğiyle.. Elinize sağlık 🌼
YanıtlaSilHayat öyle takılıp kalacak kadar uzun değil. İnsan ise çoook vakti varmış gibi davranıyor. Kendi kendimize yazık mı ediyoruz sanki?
YanıtlaSilÇözüm ne olmalı? Ne yapıyorsak zıddı :)
YanıtlaSil''Şimdi yeteri kadar geriye gidip, gerekli hızı kazanıp, ilerdeki suyla kavuşma vaktiydi.''
Hiç değişmiyor...
Her İnsanın simidi
YanıtlaSilYaşanmışlıklardan ders çıkarıp yola devam edebilmemizi hatırlatan çok güzel bir yazı… Kaleminize sağlık🌿
YanıtlaSilInsanın elbette hayatta acıları da mutlulukları da olacak. Mesele takılıp kalmadan yoluna devam edebilmek. Sen durmak istesen bile hayat hep devam ediyor. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık 🌸
YanıtlaSilHayat, insanın gerçeği bulabilmesi için her zaman destekliyor. Görebilmek dileğiyle... Ellerinize sağlık...
YanıtlaSilYazıyı okurken insan umutla doluyor. Kendi içimize kapanınca geçmişı gerçekten geçmişte bırakmıyoruz ve takılıp kalıyoruz. Bu benzetmeniz aslında ne kadar kolay başedebileceğimizin de stratejisini barındırıyor. Hep önüne bak dikiz aynasına bakarak araba kullanmayız. Bunun en büyük dezavantajı da sizi o duygusallık içinde bırakması olsa gerek. Hayat öğrenme yolculuğu yola odaklanmak önemli. Ellerinize sağlık hocam.
YanıtlaSilOltaya gelmek... Hep aynı hataya tekrar tekrar düşmek... Anlamak için ne yapmak gerektiğini öğrenmenin zamanı gelmedi mi...?
YanıtlaSilGeçmişe takılıp kalmamak... ne güzel anlatmışsınız, ellerinize sağlık🌻
YanıtlaSilÇok güzel, emeklerinize sağlık 🤍
YanıtlaSilÇok anlamlı, inşallah gerçekten idrak edebiliriz🙃
YanıtlaSilSandalye lastikle takılı kalmış insan gibi gitmek istiyor gidemiyor gidemeyince dış dünyayı suçlayıp hayıflanıyor ahlar çekmeye başlayıp başkalarını suçluyor.
YanıtlaSilİnsanın en büyük dostu da düşmanı da aynadaki kişi der Deneyimsel Öğreti, çok haklı
Kalemize sağlık insanın kendisine ne yaptığını düşündürten güzel bir yazı 👍
İnsan hatalarından bile keyif alabilir mi..? Doğru tepkiyi verip dününden iyiye güdüyorsu neden olmasın ? İnsanız.. hata yapıyoruz. Hatalarımızdan keyif almayı hakedecek dönüşümler yaşamak dileğiyle... :)
YanıtlaSilDers çıkarmak hatalarıyla yüzleşmek insanın canını acıtan bir süreç. Ama orayı bir aşsa, bir geçse öykü başka olacak ☺️
YanıtlaSilÖnemli olan geçmişe bakmak ama takılmadan gerekli dersi çıkarıp yoluna devam edebilmekti..
YanıtlaSilAmman ha adımına dikkat!:)çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık🌻
YanıtlaSilKalemize sağlık
YanıtlaSilNe güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık…”Geçmişi unutmak mi gerek? “ diye soruyordum. Cevabı yazı da buldum. “Ders alıp yola devam etmek… “
YanıtlaSilİnsan her hareketinin aslında bir işaret, bir mesaj olduğunun farkında değil. Farkedebilmek dileğiyle
YanıtlaSilBir ayağımız geçmişte takılıyken ne kadar geleceğimizi tasarlayabiliriz, nasıl ileriye gidebiliriz ki? Bizi geliştiren gerçekten de geçmişimizden çıkardığımız dersler oluyor...
YanıtlaSilYoksa boşa akan su gibi akıp giden yıllar 😔
Geçmişe takılıp kalınca insanın her yaşadığı gün biraz daha zorlaşıyor
YanıtlaSilNasıl ders çıkarıp yoluma devam edebilirim? Bunu sormak lazım belki de. Çünkü hayat durmuyor akmaya devam ediyor.
YanıtlaSilInsanın düne dönmesi mümkün değil, önünde bugün varken, sahi neden bu kadar takılır ki geriye ? Teşekkürler
YanıtlaSilAh o geçmişşş …
YanıtlaSilGeçmişi sürekli düşünüp o günkü kaygıları yeniden yeniden hissetmek… bırakmak lazım… hatırlatma için teşekkürler
YanıtlaSil🌸👍
YanıtlaSilİnsan bir yanlışı sürekli yaptığında yanlışa körleşiyor. İş yerinde masanın üzerinde unuttuğumuz dosya gibi hep orada ama neden? Başkası bunu kullanıyor musun deyinceye kadar orada kalır, körleşiyor insan.
YanıtlaSilEn zarar veren davranışlarımız sürekli yaptığımız ve yaptığımızın farkında olmadıklarımız.
O sebeple teşekkür ederiz Hocam, fark edebilmemiz için bir imkan oluşturuyor yazınız.
Hep masada duran ama neden orda durduğunu bilmediğimiz dosya gibi neler vardır hayatımızda. Ne güzel detay. Teşekkürler 💐
SilBazen yorumlardan o kadar çok şey öğreniyorum ki.
SilMasada duran dosya! Bu gerçekten var. Çok teşekkür ederim. Çok güzel bir çapa oldu 🥰
Çok güzel metafor👏
YanıtlaSilDolu dolu bir yazı...
İhtiyaç giderecek yerlere ulaşması dileğiyle 🌸
Geçmişten ders çıkarıp geleceği tasarlamak ama geçmişe takılmadan...
YanıtlaSilHatırlattığıniz için teşekkürler 💐
Hepimiz takılıyoruz geçmişe. Acılar hatırlanıyor ve kanıyor düzeltilemedikçe, tarih tekerrür ettikçe ama faydası yok. Geçmişin Altun’da ezilmek sadece zarar veriyor bize. Geçmişi maziye bırakıp geleceği kaybetmemek dileğiyle. Tşk
YanıtlaSil