Kum Saatini Tersine Çevirmek

 KUM SAATİNİ TERSİNE ÇEVİRMEK

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Hani bazen insanlar hayatın akışında bir an durur, etrafa bakar ve kendi kendine sorar ya…

“Bu mu yani? Böyle mi geçecek benim hayatım?”

İşte Sena’da onlardan biriydi…

25 yaşında, İstanbul’da büyük bir şirkette çalışıyordu. Kariyerinde güçlüydü, pozisyonu iyiydi, dışarıdan bakıldığında da başarılıydı. Ama geceleri başını yastığa koyduğunda, bir şeyler ters gidiyor düşüncesine kapılıyordu. Zaman onunla değil, ondan bağımsız akıyor gibi hissediyordu.

Her şey bir sunum günü başlamıştı. Haftalardır üzerinde çalıştığı proje, bir sistem hatası ile silinmişti. Üstüne bir de müdüründen azar işitmişti, ekibi ise sessizdi. O gün tuvalette neredeyse on dakika sessizce ağlamıştı. “Tükenmişlik” kelimesi ilk defa o gün zihninde netleşti.

 Meğer tükenmişlik ilk çatlakmış. Ama asıl kırılma noktası orası değilmiş. O akşam eve dönerken kafasından şu cümleyi geçirdi:

“Beni ben yapan şeyleri çoktan geride bırakmışım...”

Yön değiştirmek değişimin ilk gerçek adımıydı. Zaten Sena’da ertesi gün hemen köklü kararlar almadı. O, hayalindeki kahve dükkânını hemen kurmadı evet ama ilk defa yönünü değiştirdi. Günlük rutinine küçük adımlar ekledi…

İnternetten girişimcilik videoları izledi. Online “Kahve seminerlerine” katıldı. Hafta sonları ikinci el kitap sattı. Farklı işlerde çalışıp para biriktirdi.

Tabii ki birden olmadı hiçbir şey. Ama o, sabırla devam etti. Çünkü artık biliyordu;

“Dönüşüm zaman alır...”

Evet, zorluklar vardı. İlerlemek güzel ama kolay değildi. Uykusuzluk, migren nöbetleri, “Neden uğraşıyorsun?” diyen aile fertleri, zaman zaman gelen yalnızlık hissi...

En kötü dönemlerinde ciddi ciddi de düşündü vazgeçmeyi... Ta ki bir kitapta okuyana kadar şu cümleyi:

“Sen sadece yönünü değiştir. Hedefine henüz varmasan da, yaklaşmış olursun”

İşte bu cümle, onun kum saatini tamamen tersine çevirdi. Küçük bir dükkân, Sena için büyük bir başlangıç oldu. İki yılın sonunda zar zor kurabilmişti hayalindeki kafeyi.

İlk gün işler çok da iyi gitmedi. Yalnızca bir müşteri geldi ve o da sadece bir kahve alıp gitti.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Ama o akşam Sena, dükkânın ortasında durup şöyle dedi: “Artık benimle beraber akıyor kum saati...”

Bu süreçte birçok şey öğrendi. Öğrendiklerinden bazılarını kafesinin duvarlarına küçük çerçevelerle astı.

“İnsanın umudu kadar netliği var...”

“Hiçbir şey birdenbire olmaz. Azimle ve sabırla devam etmek gerekir.’’

“Zorluklar düşman değil, öğrenmeyi geliştiren fırsatlardır.”

“Hedefine giderken, zorluklarla karşılaştığında aslında ne kadar samimi olduğun test edilir.”

Bugün kum saati artık onun ellerindeydi. Hem işlerini yoluna koymaya başlamıştı, hem de yeni girişimcilere, deneyimlerini aktarmak adına destek olmaya çalışıyordu. Kafeye gelen müşterilerine sohbet ederken şu soruları sorup, düşündürmeye çalışıyordu:

“Senin kum saatin ne tarafa akıyor?”

“Ve sen, onu çevirmeye hazır mısın?”

Hayat bir anda değişmez… Ama sen yönünü değiştirirsen, hayat da yavaş yavaş ardından gelir… Sena’nın hikâyesi de bunun en güzel kanıtı değil miydi?



***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.


1 yorum:

  1. Yeniden başlamak isteyenlere…
    Sen değişirsen, dünyan değişir…
    Yeter ki kum saatini tersine çevir…

    Kaleminize sağlık 🕊️

    YanıtlaSil