KABULSÜZ SEÇENEKLER

        







 KABULSÜZ SEÇENEKLER

Handan, yine bir pazar sabahı, kahvaltı sonrası odalarındaki tavana boş boş bakarken bulmuştu kendini. Her zamanki gibi gelen davetleri kabul etmemiş, türlü bahanelerle hepsini geri çevirmişti. Kendisi de bir yere gitmek istemediğinden evde bir başına kalakalmıştı. Oysaki o kadar kişiyi reddettikten sonra mutlu olacağını düşünmüştü. Hayır mutlu değildi, görünen o ki bu durum onu içinden çıkamadığı bir girdaba sürüklemişti.

Bu gidişat zamanla hayatının genel bir duruşu haline gelmişti. Artık arkadaşları ona sormadan planlar yapıyor, ondan gizli buluşup görüşüyorlardı. Uzun zamandır bunu yapmalarına rağmen bundan da rahatsızlık duymuyorlardı. Çünkü Handan'a sorduklarında o her defasında ya zorluk çıkartıyor ya da reddedip onların da heveslerini kaçırıyordu.

Öğlen arasında yemeğe çıkılmak istense Handan gitmek istemiyor, iş yerine söyleyelim dendiğinde seçenekleri beğenmiyordu. Onu memnun edene kadar da öğlen saati su gibi akıp gidiyordu. Arada nadiren birlikte çıkıldığında bu defa da gidilen yerdeki masalardan garsona, menüden fiyatlara kadar konuşacak bir şey buluyordu. Birkaç defa da aç kaldıklarından, artık bu yemek işinde Handan'ı gözden çıkartmaları gerektiğini anladılar.

İş yerinde olduğu kadar ailesinde de aynı durum söz konusuydu. Evine bir misafir gelse 3 gün önceden krizlere giriyor, evde en olmadık konulara tartışma çıkartıyor, babasına surat asıp, annesine de yapmadığını bırakmıyordu. Misafirler gittikten sonra da "Ya iyi ki geldiler değil mi? annecim" diye annesini çileden çıkartıyordu.

Misafir kabul etmediği kadar kendisi de pek gönüllü değildi misafir olmaya. Kişiye göre şimdi kim gidip hediye alacaktı? Ne giyinecekti? Nasıl süslenecekti? Bunların hepsi meseleydi. Aslında böyle olmak onun da pek tercih ettiği bir şey değildi. Ama ezelden bu yana böyleydi ve önüne geçemiyordu.



Bir defasında çok iyi bir işi kabul etmemişti. Sadece birkaç aylığına başka şubede çalışacaktı ve böylelikle iş yerinde rütbesi yükselecekti. Bunu da çevresindekiler ne dese kabul etmemiş, yerinden kıpırdamak istememişti. O yeni fikirlere açık olmayan, aynı düzende devam etmeyi seven, risk almaktan uzak duran birisiydi. Görünüşte yaptığı şey çok konforluydu ama detaylarda faydada kalayım derken güzel olan şeyleri kaçırıyordu. Bu önüne gelen bir seçenek değildi aslında. Belki de daha iyiye bir adım, bir yaklaşmaydı. Handan da dışarıdaki yeni seçenekleri merak ediyordu ama nereden başlayacağını bilmiyordu. Hata yapmak istemiyor, en iyisi hiç hareket etmemek diyerek tedbirli davranıyordu.

Yeni bir bilgiyle karşılaştığında da kabul etmekte zorlanıyordu. Çok fazla bilgi vardı ve hangisi doğruydu. Doğru olan bilgi gerçek de oluyordu özünde. İnsan kendisini iyiye taşıyan gerçek bir bilgiye karşı ön yargılı olmadığında hayatında yeni bir aşamaya geçebiliyordu ve artık çevresine başka gözle bakabiliyordu.

Yalnız Handan'ın bir arkadaşı vardı, onu biraz çözmüştü. Bir yere davet etmek istediğinde ona tam tersini söylüyor, onda bir hareket oluşturuyordu. "Nasılsa gelmezsin? Seni çağırmıyorum zaten kabul etmezsin?" diyordu. Her defasında da arkadaşının yanına nasıl geldiğini anlamıyor, bundan da rahatsızlık duymuyordu. 



Zamanla bu duruma biraz alışmıştı. O arkadaşı çağırdığında artık hayır diyemiyordu. Sonrasında ne kadar çok hayata karşı hayır dediğini anladı. Olumsuz olan şeylere hayır dediği kadar olumlu olan şeylere de hayır dediğini fark etti. Hep faydada kalarak güzellikleri kaçırdığını artık kendine de itiraf ediyordu. "Belki de ne fırsatlar kaçırdım her şeye hayır diyerek." diye de hayıflandı.

Hayatta faydanın yanına güzeli de koymak, iyiye yaklaşmak insanın ihtiyacı olan bir şeydi. Tek kanatla kuşun uçamayacağı gibi sadece faydaya gitmeye çalışmak insanın dengeden uzaklaşmasına sebep oluyordu. Handan'da böyle davranarak ne çok insanı kırmış, kendini hayattan soyutlamıştı bir şekilde. O da zaman geçtikçe faydanın güzel ile süslenmiş olanının kendisine şifa getirdiğini farkına vardı. Yani iyinin, iyi olanın...

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***






37 yorum:

  1. İnsan ancak tanıdığını yönetebiliyor :) yasası calismis:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen. İnsan eşleşince ne güzel oluyor hayat

      Sil
  2. Bazende sırf güzelin peşinde koşarken faydayı bırakıyor insan. Hem fayda hem güzel, ne hoş dengeliyor insanı. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Bazılarımızın tuzağı budur :) fark edip değiştirebilenlere ne mutlu..

    YanıtlaSil
  4. Ah insan… dengeyi bulma kadar ömür geçiyor… emeğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  5. İnsan her yaptığını doğru sanıyor, nasıl da bildiğini okuyor. Halbuki değişim insanın elinde... :) teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık..🌸

    YanıtlaSil
  7. Şairin dediği gibi; insan kısım kısım, yer damar damar...O zaman kime nasıl davranacağız ;)

    YanıtlaSil
  8. Hayatta faydanın yanına güzeli de koymak…
    O kadar güzel bir öğüt ki…
    Hatırlattığınız için çok teşekkür ederiz 😊

    YanıtlaSil
  9. Faydalıyı keyifli hale getirmek…:) Ne güzel marifet :)

    YanıtlaSil
  10. Bir anne olarak çocuklara sadece faydayı değil yanında güzeli de öğretmek gerektiğini anlamak çok güzel gerçekten. Umuyorum uygulamakta nasip olur…

    YanıtlaSil
  11. Handanın zihni bilinci gerçeği kabul edince rahatladı, egosuyla savaşı bıraktı. Ve iyi olmayı seçti. İnsanın kendini seçeneksiz bırakması ne güzel konfor... Kaleminize sağlık 🌱

    YanıtlaSil
  12. Olumlulara da hayır dediğim konular olmuş meğer, bu yazıyı okumak nasip oldu... Emeğinize kaleminize sağlık. 🌸

    YanıtlaSil
  13. İyi insanı şifalandırır...

    YanıtlaSil
  14. Her insanın iyilik yapmaya ihtiyacı vardır… 👏🏽

    YanıtlaSil
  15. Bütün çatışmalar hep fayda yada güzelden geliyor ve bunu bilinçli bir şekilde yapmıyor burda işte bilincleri genişlettirme önemli.. kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  16. Faydalı olanı güzel yapıp iyiye vardırmak ne kadar kıymetli

    YanıtlaSil
  17. Değişim zittina hareket edebilmekte... Bu faydaysa doğru, bir de güzelse çok iyi :) kaleminize, ilminize sağlık... 🙂

    YanıtlaSil
  18. İnsan kendisini iyiye taşıyan gerçek bir bilgiye karşı ön yargılı olmadığında hayatında yeni bir aşamaya geçebiliyordu ve artık çevresine başka gözle bakabiliyordu. Günümün mottosu kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  19. İnsanın öğrenen olması ne kıymetli, nefsinin tersine hareket edebilmesi, sürekli şikayet eden değil de, tatmin olan olabilmesi, uyum sağlayabilmesi..Çok güzel anlatımış, Kalemine sağlık.HY

    YanıtlaSil
  20. İnsan nerde hayır nerde evet diyeceğini bilmeli.

    YanıtlaSil
  21. Hayır’lar, harekete geçememeler… bazı insanların sınavı gerçekten de biraz olumsuz düşünmeyi bırakabilmekle ilgili :) çok hayattan bir yazı olmuş. Umarım bunun gibi hayatımızda ayağımıza bağ olan tutumlarımızı bulup çözebiliriz 🌿

    YanıtlaSil
  22. İnsan net olduğu zaman, nasıl doğru tepki vereceğini bilince nasıl da kolay oluyor herşey. Değişim insanın kendinde başlıyor. Rabbim kolaylaştırsın. Ellerinize, emeğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  23. Evet ve hayırın nerde kullanacağını bilmek emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  24. Zarar etmemek adına cesaret iyilikler ne de çok şey kaybettiriyor işin sonunda...
    Kaleminize sağlık 🌻

    YanıtlaSil
  25. Zarar etmemek adına cesaret iyilikler ne de çok şey kaybettiriyor işin sonunda...
    Kaleminize sağlık 🌻

    YanıtlaSil
  26. Çok güzel bir tüyo verilmiş yazıda. Tersini söyleyerek yaptırma. Harika bir fikir oldu benim için. tanıdığım biri var aynısı. deneyeceğim. çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  27. Sessiz bir ortamda Kendinle konuşabilirsin Handan :) Seni bir de "en büyük düşmanın" olan senden duy...

    YanıtlaSil
  28. Nurcan Küçüksöz03 Temmuz, 2024 09:32

    Ellerinize sağlık eğlendim, hem üzüldüm, hem de şükrettim makalemizi okurken ☀️bir çok kişi eski kendisini hatırlayarak zaman yolculuğu yapıyor muhtemelen. Yaratılış özelliklerimiz ve öğrenme paylarımız nasıl da dengeye getiriyor, keyifle yaptığı ne varsa daha iyisine azimle, teşekkürleri ile daha iyisine yürürken olgunlaşıyor iyikilerimizin artması dileğiyle sevgiler 🤍

    YanıtlaSil
  29. Her şeyi karşı bir önyargınıj olması yorucu bir hayat... insanın kendisini tanıması ne kadar büyük bir konfor

    YanıtlaSil
  30. İnsan ne kadar mutluluğunun önüne döndüğünü fark etmiyor..

    YanıtlaSil
  31. İnsanin denge boyutunda bir yasam surmesi ne kadarda onemli..Dengede herseyin bir mizani var..Uyumsuz olmak insanin dengesini bozuyor insan iliskilerini, yasam kalitesini her durumunu etkiliyor..Uyum sagladıkça kolaylasan bir surece sahip oluyoruz yonetilmek yerine yonetiyor kendi konfor alanimizi olusturuyoruz..

    YanıtlaSil
  32. İnsanın kendisindeki hatayı fark etmesi ne kadar kıymetli.. fark ettikten sonra dönüşüm başlıyor.. emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  33. Ellerinize sağlık ❤️ Hayırda güzelliklerde ve faydada uyumlanalım inşallah.

    YanıtlaSil
  34. Emeğinize sağlık🌸 Anlamlı ve akıcı bir yazı olmuş🌷

    YanıtlaSil
  35. Elinize emeğinize sağlık, insanın kendisinde pay bulabileceği bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil