Kanatsız Kuş Uçar Mı Hiç?
Yağmurlu bir sonbahar günüydü. İşten yorgun argın çıkmış düşünceli düşünceli eve doğru ilerliyordu. Kafasında hep aynı soru vardı? “Benim çocuğum neden bu kadar hırçın, neden onu mutlu edemiyorum? Sürekli odasında, depresif haller, ne söylesek kızıyor. Okuldan yorgun geliyor diye hiçbir yardım talep etmiyorum. Yeter ki okusun yeter ki kendini kurtarsın. Biz okumadık da ne oldu? Şimdi tekstil fabrikalarında sürünüyoruz. Hep özenirdim elinde kitap olanlara. Benim kızım da elinde kitabı ile köşesinde ama eksik bir şey var. Ancak ben ne olduğunu bulamıyorum. Ben neyi yanlış yapıyorum?” Bu düşünceler ile eve kadar gelmişti Necla. Kızı yine odasında kendini hayata kapatmıştı. Neyi vardı bu çocuğun?
Biraz dinlenmek için koltuğa uzandı ve eline televizyonun kumandasını aldığında bir belgesele denk geldi. Kuşlar vardı belgeselde; yumurtadan yeni çıkan yavrularını besliyorlardı. Her canlı yavrusuna ne kadar da şefkatli diye düşündü. Aynı insan gibi yavrusunun karnını doyurmak için mücadelesi vardı. “Acaba Ayça okuldan geldikten sonra karnını doyurmuş mudur?” diye düşündü. “Ayça yumurta kırmayı bile beceremez ki ben vermezsem aç aç oturur.”
Kendini yavrusunu ağzıyla doyuran kuşa benzetti. Nerdeyse yemeği Ayça’nın ağzına verecekti. Önüne yemeği koymazsa dolaptaki hazır yemeği ısıtıp yemezdi ya da beceremezdi. Bir kuşa bakıyor. Bir de kendi halini düşünüyordu. Ama bu kuşlar kendinden farklı bir şeyler yapıyordu yavrularına karşı; yavru kuşlar büyüdükçe anne kuşun yavrulara yaklaşımının değiştiğini gözlemledi. Yavrular ilk yumurtadan çıktığında anne kuş; neredeyse kursaklarına bırakıyordu besini, yavru kuşlar biraz büyüdükçe besini ağızlarının içine koymadı. Biraz mesafe koyup onların almasını bekledi. Biraz daha zaman geçti yavrular biraz daha büyüdü. Bu sefer anne kuş yuvanın başında durdu kuşların gelmesini bekledi. Yavrular bir mücadele içinde annenin ağzındaki besini almak için çabalıyorlardı. Ve sonunda zaferi kazandılar ve annenin ağzından besini alıp karınlarını doyurdular. Ohh rahatlamıştı sanki Ayça’nın karnı doymuş gibi mutlu oldu Necla izlerken ama bir taraftan da soruyordu. Neden yavru kuşlara eziyet ediyordu anne kuş, yavru kuşlara direk verseydi ya yemeklerini daha çabuk büyürlerdi.
Daha sonra yavrular iyice büyüdü, kanatları çıkınca anne kuş yuvanın dışında bekledi, yavru kuşlar annelerinin yanına gidip besleneyim derken yuvadan düştüler. Veee o anda Necla bir çığlık attı. Sanki Ayça iki kat yüksekten düşmüş gibi canı acıdı.
Bir an Necla kuşun ne kadar merhametsiz olduğunu düşündü. Bir anne yavrusuna bunu nasıl yapar? Nasıl yavrusuna kıyar? Kendi anneliği ile kuşun anneliğini kıyaslıyordu farkında olmadan…
Sonra belgeseli izlemeye devam ettiğinde yuvadan düşen kuşların uçmaya başladıklarını, anne kuşun yavru kuşları yuvadan çıkarıp uçmayı öğrensinler diye böyle yaptığını anlatıyordu belgeseldeki ses.
Sonra derin düşüncelere daldı. Kuşlar mı daha merhametsizdi kendisi mi?
Anne kuş yavruların gelişimlerine göre onlara bedel ödetti. Yavaş yavaş hayata hazırladı onları, hiç bedel ödetmeden beslemeye devam edebilirdi ama o zaman kuşlar yuvanın dışına çıkması gerektiğini asla öğrenemeyecek ve hep birileri gelsin de bizi beslesin diye bekleyeceklerdi. Ama anneleri ölünce ya da artık yuvaya uğramadığında yavru kuşlar açlıktan öleceklerdi. Başta merhametsizlik gibi duran davranışlarının ardında aslında büyük bir merhamet olduğunu anladı. Ve kendisini düşündü. Ayça’yı hayata ne kadar hazırlamıştı? Aman yorulmasın, aman aç kalmasın, aman mutsuz olmasın derken marifetsiz ve kendine bağımlı büyütmüştü. Evet çocuğunu büyütmüş ama hayatın zorluklarına karşı yetiştirememişti.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; hayat bedel ve karşılığı üzerine kuruludur. Çocuklarımıza karşı en büyük merhametimiz, o an canımız acısa bile onları hayata hazırlamak, kendi kanatları ile uçmalarını sağlayacak bedeller ödetebilmektir. Kanatsız kuş uçabilir miydi hiç?
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Kaleminize sağlık, merhametin gerçek tanımını ne güzel ifade etmişsiniz, uygulabilmek dileğiyle...
YanıtlaSilBüyütmekle yetiştirmek arasındaki farkı çok iyi anlatmışsınız🐣 Elinize sağlık.
YanıtlaSilHepimiz zaman zaman ayni hataya düşüyoruz
YanıtlaSilIdrakimizi arttıran cok kıymetli bi yazı olmuş
Kaleminize saglik😊
Çok anlamlı.. Teşekkürler
YanıtlaSilYetiştirmekle büyütmek aynı şey midir ki hiç? İyilik yaptığımızı zannettiğimiz zamanlar belki de geleceğine dair en büyük kötülüğü yapıp marifetsiz bir çocuk olmasına yardımcı oluyoruzdur. Ve en acısida bunu görmüyoruz
YanıtlaSilGüzel anlatıldı. Hayata bedel ve karşılığı üzerine kuruludur. Çocuklarımıza karşı en büyük merhametimiz, o an canımız acısa bile onları hayata hazırlamak, kendi kanatlarıyla.
YanıtlaSilBedelli çocuklar yetiştirebilenlerden olalım inşallah. Çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilHayat bedel ve karşılığı üzerine kuruludur...
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık...
Allah bize çocuklarımızı hayırlısı ile yetiştirmeyi nasip etsin İnşaAlah
YanıtlaSil"Çocuğunu büyütmüş ama hayatın zorluklarına karşı yetiştirememişti."
YanıtlaSilTek cümlelik kompozisyon kıvamında bir anlam taşıyor... Kaleminize sağlık...
Günümüzün en büyük problemlerinden biri yazanın emeğine sağlık 🌸
YanıtlaSilAsıl merhamet bedelde gizli 🌸🙏🏼
YanıtlaSilKaleminize sağlık 👏🏼🖊️
Çocuk yetiştirmek, onları hayata hazırlamak...ne kadar akıcı ve güzel anlatım.
YanıtlaSilHayat isteklerimize değil bedelimize cevap veriyor. İnsan yetiştirmek aynı zamanda insanın yetişmesini sağlıyor, çok güzel olmuş yazınız..
YanıtlaSilBüyütmek ve yetiştirmek ne kadar farklı… inşaAllah çocuklarımızı yetiştirenlerden oluruz.
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok güzel bir farkındalık olmuş. Doğadan deneyim transferi ne kadar kıymetli… tabi görüp anlayabilene ☺️
YanıtlaSilÜzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Kim daha merhametliydi? Doğadan öğreneceğimiz kim bilir daha neler var?
YanıtlaSilKuş yavruyu yuvadan ucururken kanatlarını gelştiriyor. Ya insan yavrusunu yuvadan ucururken bunu ne kadar yapabiliyor?
YanıtlaSilHayat bedel ve karşılığı üzerine kuruludur. Bedel bizi birbirimize bağlayan harç gibidir. Doğru ilişkilere bedel ödeyebilmem dileğiyle🫶
YanıtlaSil"Sonra derin düşüncelere daldı. Kuşlar mı daha merhametsizdi kendisi mi" Düşünmeden yaşamaktan oldu her burnumuzun üzerine düşüşümüz..
YanıtlaSilSu gibi aktı okurken emeğinize sağlık🌸 Kendimizide, çevremizdekileride rahatlık tuzağına düşürmediğimiz bir hayatımız olsun İnşaALLAH🍃
YanıtlaSil