Biz Olabilmek
Medeni kanunun ve belediye başkanının, bana vermiş olduğu yetki ile, sizleri karı-koca ilan ediyorum! Tebrikler…
Aile cüzdanını eline aldığında, insanın bir oh çekesi gelir. O düğün hazırlıkları, bir ev dizebilmek için bitmeyen ihtiyaç listeleri, bu süreçte gelen eleştirileri göğüsleme çabası, rahatsız ama şık görünen kıyafetler içinde geçirilen saatler… Yetkili memurun, ‘Evlenmenize mani bulunmamıştır’ sözüyle ve bir imzayla hepsinin yükü bir anda gidiverir. “Tamam oldu bu iş, artık rahatız…” der evlenen çift. Ve yeni bir kapının eşiğinden girerler. Pek çok kişi için adettir; balayına gidilir, biraz soluklanılır ve nihayetinde kürkçü dükkânına dönülür… Ya sonra?
“Ben artık sana kocacığım diyeceğim, sen de bana karıcığım diyeceksin. İki de çocuğumuz olursa oh gül gibi geçinip gideriz…” diye kurulan hayaller her zaman gerçekleşmeyebilir. İnsanın evlilikten beklentileri gerçeklerle her zaman uyumlu olmayabilir. Flört dönemindeki gibi, kafelerde-restoranlarda buluşup yenilen romantik yemekler ömür boyu sürecek, her yeni gün aynı heyecanla devam edecek beklentisinde olabilir insan. Oysa gerçekler hayal edilenden farklıdır.
Yemek, temizlik, kira, fatura ödemeleri, evdeki tadilat işleri ve daha nice sorumluluğun şaşkınlığı yaşanır. Her iki kişi için de çok tuhaf, çok da beklenmedik bir öykü başlamıştır artık. Aslında nikah memurunun sorduğu soruya verilen ‘evet’ cevabı bir evin içinde birlikte yaşamaktan çok daha fazla şeyi kapsar. Artık imkanların yanı sıra, o evin içinde yapılması gerekenleri, sorumlulukları da bölüşmek gerekir. Birinin keyfi olmadığında, diğerinin onu alttan almasına, birinin hastalık zamanlarında, belki de en kötü halinde, diğerinin hastabakıcı rolüne girmesine ihtiyaç olacaktır. Bu yeni kurulan düzenin içinde, her iki taraf için de sinirlenme sebebi olan pek çok yakınmalar ortaya çıkar, tartışmalar başlar. Çamaşır sepetine koyulmayan kıyafetler, dibi tutan yemekler, zorlu da geçse yapılması gereken aile ziyaretleri insanları yorabilir. Gerçeklerle uyumlu olmayan hayaller sabun köpüğü gibi dağılır gider...
Her işin başında olduğu gibi, evliliğin başında da türlü zorluklar vardır. Peki, insanları aynı evin içinde tutan, problemleri daha sabırla çözebilmelerini sağlayan şey nedir?
Sadece kâğıt parçasına atılan imzalar mı?
Yoksa ‘İnsanlar ne der, iki günde evlilikleri bitti mi desinler?’ sözleri mi?
Birlikte yaşamak için gerçek bir sebep yoksa, bir süre sonra mutlaka havlu atan bir taraf olacaktır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsanlar evlenebilirler. Ancak ‘aile olmak’ için aynı yöne bakabilmek gerekir.”
İşte en zorlandığımız kısım budur. Herkes kendi yetiştiği aile düzenini sürdürmek, kendi alışkanlıklarıyla hayatına devam etmek isteyebilir. Veya her şeyin romantik bir film gibi akıp gideceğini zannedebilir. Ancak, eşlerin uyumlanabilmesi, o yuvayı yuva yapar. Evliliklerin uzun soluklu olmasını sağlayan şey, aile olabilmektir. Bunun için, aynı çatı altında yaşayacak olan insanların ortak amaçları, ortak hedefleri olmalıdır.
Ortak hedefler için kişilerin aynı yöne bakması ve ortak amaçlar doğrultusunda esneyebilmesi gerekir.
- Bir taraf sürekli et yemeği isterken diğer taraf sebzeciyse ve kimse diğerinin beğenisine öncelik vermiyorsa, nasıl aynı sofraya oturabiliriz?
- Bir çocuk dünyaya geldiğinde, ebeveynler olarak birbirimizden farklı stillerde o çocuğu yetiştirmek istediğimizde, nasıl otorite sağlayabiliriz?
- Bir taraf sürekli anlayış beklerken diğer taraf sürekli ilgi bekliyorsa bu ilişki nasıl devam ettirilebilir?
Hepimizin farklı hobileri, beğenileri ve istekleri muhakkak ki olacaktır. Ancak bunlar biz olmanın ötesine geçtiyse, bireysel dertlerimiz bizim dertlerimizden fazlaysa ortak harekette zorlanacağız demektir.
Aile demek; ortak hedefler için pek çok ortak bedel ödemek demektir. Bireysel sorumluluklarımızı yerine getirirken, o yuvayı oluşturan kişilerle ilgili de sorumlulukları alabilmek, biz olabilmek demektir. İsteklerimizin, niyetlerimizin, hedeflerimizin aynı doğrultuda olması, bireysellikten çıkıp bir olmak demektir, aile olmak.
Karşılaşılan zorluklarla birlikte mücadele edilen, samimi, gerçek bir yuva kurabilmek, gerçekten aile olabilmek ümidiyle…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Her şeyde olduğu gibi evliliğinde başı zor :) Ama çıraklık geçip aile olmayı başarınca hayat daha keyifli şükür 🌺
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilÇok güzel anlatılmış emeğine sağlık 😊
YanıtlaSilGerçekten aile olabilmek! Emeğinize sağlık🌷
YanıtlaSilBiz olursak biz oluruz...ben hayatımıza veda edebilmeli
YanıtlaSilNe kadar da doğru bir zamanda önüme çıkan bir makale oldu, tıpkı hayatımızdaki diğer şeylerin tesadüf olmadığı gibi... Hayatımın genelinde romantik düşünen bir insan olmama rağmen dtö ile tanışmam sonrasında ilişkilere daha gerçekçi bakarak okuduğum cümleler oldu. Bilinç penceresinden bakarak bu makaleyi okumamda desteğini hep hissettiğim Esra hocama ne kadar teşekkür etsem az olur.
YanıtlaSilHayatımızdaki toz pembe satırların aralarına girecek olan kömür karası kelimeleri kabul ederek o kalemi elimize alıp hayat defterimizi tamamladığımızda anlamlanan paragraflar yazabilmek nasip olsun inşallah. Bedelini ödeyerek hakettiğimiz şeylerin sefasını sürebilmek nasip olsun... Sizleri yoluma çıkartan O'na şükürler olsun 🤍
Şimdi evlenenler daha mobilya taksidi bitmeden boşanıyor biz olmak aynı yöne bakmak, ortak amaç aile olmak için vazgeçilmez bir durum. Düşündüren bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Bekarlığın da evliliğin de gerçeğine uyumlanabilmek nasip olsun 😇🌷
YanıtlaSilEvlenmekle aile olunmadığını ne de güzel anlatmışsınız.. Teşekkürler..
YanıtlaSil🌺
YanıtlaSilÇok güzel bir yaz...
YanıtlaSilGerçek ihtiyacımız olanı verdiğiniz için teşekkürler…🌸
Aynı yöne bakabilmek…
Ortak amaca giden hedeflere yönelebilmek…
Ben demekten Biz demeye götüren sebepleri ortaya koyabilmek amacıyla…
Ne güzel bitmiş yazının sonu :) Amin.
YanıtlaSilİnsan farklı olmak ister. Evliliğinde de farklılıklar arar , diğeri ile kıyas yapar.. Hep kendinden yanadır. Aile olmanın gerçeğini bulana kadar ömür geçer.. her şey olmuşsundur ama aile olamamışsın.. farklı hevesler ile farklı hedefler... Aile olmanın gerçeğini anlatan güzel bir yazı..
YanıtlaSil