Yol Arkadaşım
Çok severdi yolculukları... Küçüklüğünde, babasının iş durumu nedeniyle pek çok şehre tayin olmaları ile başlayan, sonrasında üniversite, iş hayatı derken devam eden şehirler arası yolculuklar... Zamanla kısa ve uzun süreli yolculuk yapmayı iyice öğrenmişti.
- Hangi firma daha konforlu?
- Hangi firma daha güvenli?
- Hangi firmada, ne zaman indirim olur?
- Hangi firmada puan birikir?
- Mola tesislerinde ne yenir?
- Uçakla yolculuk yapacaksa hangi firmanın saatleri uygun?
- Gece uçağıyla gidilecekse, havaalanının neresinde beklenir?
- Havaalanındaki bekleme koltuğunda nasıl güvenli uyunur?
O kadar çok şey öğrenmişti ki, artık yolculuk yapacak olanlara tavsiye verir hale gelmişti. Yine bir gün, yolculuk için otogara gitmişti. Erken gitmesinin ona kazandırdığı zaman diliminde, uzun süredir görüşmediği bir arkadaşıyla, rahatça telefon görüşmesini yapabilmişti. Otobüsü perona yanaştı ve otobüsün arka kapısından bindi. Koltuğunu buldu ve oturdu. Yeni bir yolculuk başlıyordu.
Yolculuklarda dışarıyı izlemeyi ve müzik dinlemeyi severdi. Yanına çok konuşan biri binerse diye tekli koltuk almaya çalışırdı. Bir yandan da kendine soruyordu;
“Aslında insan, insandan neden kaçardı ki?”
“Neden tekli koltuk için er davranırdı ki?”
“Yeni insanlarla tanışmak, iletişim kurmak bu kadar ürkütücü olmamalıydı...”
Otobüsün hareket etmesi ile, evine sağ salim varmayı diledi ve dışarıyı seyretmeye başladı.
O esnada, hemen yanındaki ikili koltuklarda oturan kadınların konuşmalarına şahit oldu. Biri, diğerine bir şey ikram etmiş olacak ki, muhabbet buradan başladı. Bir süre sonra ne için yolculuk yaptıklarından, sınavlardan, aile üyelerinden derken iyice koyulaşmaya başlamıştı. “Ne güzel sohbet ediyorlar...” diye düşündü. Yarım saat öncesine kadar, birbirlerini hiç tanımayan iki insan, nasıl birbirinin dilinden anlar halde, böyle hoş bir sohbetin içinde olabilirdi? Mucize gibi bir şey değil miydi? “Keşke İlknur da burada olsaydı. Onunla yolculuk ne keyifli olurdu.” diye iç geçirdi... Yıllardır ne çok şey paylaşmışlardı. İlknur'la yolculuğu tekli koltuğa, cam seyrine ve müziğe hayli hayli değişirdi. Yol arkadaşı İlknur olsaydı, bu bahsettiği şeyleri gözü görmezdi bile.
‘Yol arkadaşı’ ne kadar önemli aslında, diye geçti zihninden. “Ya yanıma haz etmeyeceğim biri düşerse, diye ne zamandır tekli koltuk almaya çalışıyorum, sebebi bu işte.” Halbuki yanındaki kadınlar, birkaç saat sonra yıllardır tanışıyormuş gibi olmuştu bile. Yolculuk zordu evet, daracık bir koltukta, sınırlı imkanlarla, küçük bir alanı birçok kişiyle paylaşmak zorunda kalarak gitmek zordu. Ama o kadınlar sohbet ederken, bu kısıtlılıkları belki de hiç fark etmediler bile. Keyif aldıkları, gülüşmelerinden, birbirlerini onaylamalarından belliydi. Yol arkadaşların iyiyse, yolculuk gayet de keyifli hale getirilebilecek bir şeydi demek ki. Yolculuk, aynı zamanda çok şeyi öğrenebilecek bir imkandı belki de.
İnsan, bir otobüs bir uçak yolculuğunda yanında olacak kişiyi seçemeyebilirdi. Peki, hayat yolculuğunda? Asıl yolculuk o değil miydi? Hayatımızdaki insanlar, o yolda yol arkadaşımız değiller miydi?
- Mesela eşim, evlilikte yol arkadaşımdı...
- İşimde iş arkadaşlarım...
- Okulda sınıf arkadaşlarım, öğretmenlerim…
- Çocuk yetiştirirken büyüklerim, yakınlarım, hatta evladım bile yol arkadaşım değil miydi?
- Yaşam yolculuğunda vücudum, uzuvlarım, organlarım bile bana eşlik etmiyor muydu?
- Yürüdüğüm yoldaki toprak bile, o anda benimle birlikteydi ne de olsa...
Ne çok yol arkadaşı vardı insanın ve insan, birçoğunun farkında bile değildi.
Ve bu asıl yolculukta otobüsümüzün, uçağımızın çoğunu bizim seçtiğimiz insanlar doldurmuyor muydu? O zaman, yolculuğun keyifli geçmesi için, yanıma alacağım insanları iyi seçmem gerekmez miydi?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsanın hayatının kalitesini, seçimlerinin kalitesi belirler.”
Ailesini, çevresini, vücudunu, akrabalarını, iş arkadaşlarını düşündü. Bazıları ona iyi gelmezken, fark etmeden onları yakın yerlere koymuştu. Bazıları ise, onu fayda ve haz anlamında daha da ileriye taşıyacak olanlardı. Ama onlara bir türlü vakit ayıramayabiliyordu. Sanki, yanlış biletleme yapmış firma gibi, bazıları yanlış koltuklarda oturmuşlar, hatta bu karışıklıktan ötürü de bazıları ayakta kalmıştı. Bazı konularda zarar göreceği insanlar yan koltukta, bir önde, iki arkada ama fayda göreceği kişileri 7-8 koltuk önüne arkaya atmış gibi...
Yol arkadaşı önemli bir seçimdi. Aynı yere gidecek kişiyle aynı dili konuşabilmek, büyük bir konfordu.
İlişkilerindeki mesafeleri gözden geçirdi. Birilerini bir miktar yakınlaştırmaya, birilerini de bir miktar uzaklaştırmaya ihtiyaç olduğu belliydi. Ve tabi ki, araca alacağı kişileri baştan iyi seçmemişse, yolculuğun nasıl zorlaşacağını düşünmek bile istemedi. İlişki kuracağı kişileri seçmenin ve ilişkilerde mesafelerin bu kadar etkili olacağını hiç düşünmemişti.
Hayatındaki otobüs hareket etmiş, yola çıkmıştı ama yolcuların bir kısmı halen oturması gereken yeri bulamamıştı. Şimdi onları doğru koltuklarına oturtma vaktiydi. Yaşadığı bu yaşam yolculuğundan, keyif almalıydı insan. Bunun için de bulunduğu yerlerdeki yol arkadaşlarını doğru seçmeliydi.
Öyle ya! Hayat yolculuğuydu bu. Tekrarı olmayacaktı. O yüzden, herkes için olabildiğince keyifli geçmesiydi dileği.
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Hayat bir yolculuk ve bu yolda beraber yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız çok önemli. Keyifli bir yolculuk için sınırlarımız olmalı kimiyle yakın kimiyle uzak olucaz. Çok güzel anlatılmış. Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilHayat yolculuğunda doğru seçimler yapanlardan olmak ümidiyle
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok güzel bir yazı
Yolculuğuma bu keyifliyi yazıyı da kattım, okurken manasına zihnim yolculuk yaptı.. kaleminize sağlık... herkese keyifli yolculuklar:))
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilBu hayat yolculuğunda aynı renkten insanı bulmak mümkün bunun farkında olmak çok önemli renk rengi bulur, evlenmiş olmak için evlilik yapınca sorunlar yumağı hiç peşini bırakmıyor...yine çok güzel bir yazı insan kendini buluyor .
YanıtlaSilEmeğinize sağlık ne güzel bir anlatım
YanıtlaSilTeşekkürler
YanıtlaSilHer daim doğru seçimlerde bulunanlardan olmak dileğiyle.
YanıtlaSilYol arkadaşın kim… kaleminize sağlık🌿
YanıtlaSil