Çok İstemek, Gerçekten İstemek midir?

Karar

Çok İstemek, Gerçekten İstemek midir? 

"Şu terfiyi alırsam, artık rahatlayacağım." derken nefesini tuttuğunu fark etti. Ne zamandır bu pozisyonda gözü vardı. Aylardır düzenli uyuyamıyordu. Bazen kendi kendine, zihninde yöneticileriyle konuşurdu.

"Şimdi elinizdeki adaylara bakalım; 

Necdet Bey? Verdiğiniz görevleri iyi yapsa bile, hep bir zamanlama hatası vardır. Bizim gibi büyük işletmeleri, sıkıntıya sokabilecek bir durum bu. 

Ayfer Hanım? Evet çok pratik, hızlıca organize olur... Ancak kendisi, şirkette birçok dedikodunun uzun süredir baş rolünde. 

Semra Hanım? Daha yeni geldi. Neleri isteyip istemeyeceğini bilemediğimiz birini böyle bir pozisyona düşüneceğinizi sanmıyorum…"

Ve birçok iş arkadaşı için beslediği düşüncelerini yöneticileriyle hayalinde paylaşırdı. Semra Hanım’ı düşünürken bir duraklamıştı. Çok kısacık bir anda bir düşünce gelip geçmişti zihninden. "Semra Hanım’ın neleri isteyip istemeyeceğini bilmiyoruz.” Peki, kendisi biliyor muydu tam olarak ne istediğini? Ya da neyden uzak durmak istediğini?

"Bu da soru mu! Tabii ki ne istediğimi gayet de iyi biliyorum. Orayı hak eden biri varsa o da benim. Epeydir bunun için çalışıyorum. Hem çok istemesem neden bu kadar uğraşayım?"

Harun Bey'in transferiyle boşalan o pozisyonu düşünürken; "Ben onun bizim üstümüz olmasını, kontrolü ele almasını, çalışma saatlerinin daha esnek olmasını, yöneticilerin odasına rahatlıkla girip çıkmasını seviyorum. Kolay değil koskoca insanlarla bu sıklıkla muhatap olabilmek. Bu mevki, kariyerim için çok önemli." demişti.

İnsanın bir şeyi çok istemesi onu gerçek anlamda istediği anlamına gelir miydi? Birisi ona bazı gerçekleri hatırlatsa iyi olacaktı. Harun Bey bu görevi üstlenmeye karar verdi. Çünkü konuşmaları onun da kulağına gitmişti. Ali'yi severdi. ‘Sürecin gerektirdiklerini bilse daha iyi olur’ düşüncesiyle, onu kahve içmeye davet etti. 

Ali daveti memnuniyetle kabul etti. Ancak, Harun Bey'in davet niyetini tam anlayamamıştı. Belki de… Yoksa… Hayalleri gerçek mi oluyordu? Harun Bey, yerine gelecek kişi olarak kendisinin adını mı verecekti? Merakla beklemeye başladı.

Harun Bey, çok beyefendi bir insandı. Adaletinden dolayı çok sevilirdi. Usul, yöntem bilen biriydi. Ali'yi kırmamak adına duyduğunu belli etmeden konuya yumuşak bir giriş yaptı.

"Ali, seni severim; çalışkan, istekli, becerikli bir çalışanımızsın. Bu pozisyonu sana teslim etmek isterim. Ancak, bilmeni isterim ki, dışarıdan göründüğü gibi değildir bazı şeyler. Bu pozisyonu insanların neden istediklerini anlayabiliyorum. Ben de benzer süreçlerden geçmiştim. Ama bahsettiğimiz mevkinin hiç bahsedilmeyen bazı kısımları da var. Görev süremde beni yıpratan da bu bilmediklerim olmuştu zaten.

Karar

İnsanlar benim bulunduğum yeri birçok nedenle isteyebilir. Bir kere idarecilik yapıyorum. Emir almak yerine emir vermek herkesin hoşuna gidebilecek bir şey. Görünmeyen tarafı şu ki; insanlarla uğraşmak, çok ince bir ip üstünde cambazlık yapmaya benzer. Benimle birlikte birçok kişi çalışıyor. Bu ne demek? Birinde vereceğin yanlış bir karar, zamansız bir hamle, aynı anda diğerlerinin de hakkına girmek olabilir. O yüzden ufak bir karar için günlerce uykusuz kaldığım olur.

Ya da, benim işe geliş saatlerim daha esnektir. Saat 10:00'da geldiğim olur. "Orada olmak vardı…" diyen bakışları hissederim ama bir önceki gece saat 02:00'da eve döndüğümü kime anlatayım? Veya çocuklarımın birçok etkinliğini kaçırdığımı... Eşimle yıl dönümlerimizin çoğunu gecikmeli kutladığımı... Akrabalık ilişkilerimi gözetmeye çalışmama rağmen, o ziyaretleri istediğim sıklıkta yapamadığımı... Bunlar için yakınmalarını dinlerken de alttan almaya çalışmamı... Ya da işle ilgili; gecenin bir yarısı oluşan ekstra bir durumda, vardiya değişikliği için birilerini o saatte uyandırmak zorunda kalmanın ne kadar zor olduğunu... Patronların beklenti ve gördüğü problemleri ilk göğüsleyen olanın zorluğunu... Onlardan aldığım geri bildirimleri ekibime kırmadan anlatmak için hissettiğim duyguları... Tüm bu yoğunluğa ve iyi niyete rağmen zaman zaman nankörlükler görmenin nasıl üzdüğünü... Tabii ki bunlar insanı zorlayan ama bir yandan da çok yetiştiren süreçler . “ Her güzelin, bir bozarı vardır.” derdi ananem. Bunları düşününce o geliyor aklıma. 

"Neyse canım… Benim de dertleşmeye ihtiyacım varmış. Baksana çok uzun konuştum, kusuruma bakma." diyerek gülümsedi.

Ali; "Olur mu öyle şey Harun Bey. Ne güzel sohbet ettik." dedi. Ve hemen ekledi "İyi ki sizi tanımışım." 

Alması gereken mesaj, Ali’nin ta yüreğine ulaşmıştı. O da benzer duygularla, daha rahat bir geçim için bu mevkiyi istiyordu ama gördüğü kadarıyla iç yüzü çok farklıydı. Maddi olarak rahat geçinirken, çok sevdiği eşini daha az görme ihtimali, bebekleri büyürken yanında olamama düşüncesi, önemli konulardı. İleride şartları daha müsait olursa yeniden düşünebilirdi. Ama şu an neyi istemediğini daha iyi biliyordu.

Karar

"Çok istemek, gerçekten istemek değilmiş meğerse!" 

Bir şey isterken, sadece ana bakarak değil de tüm yönleriyle araştırmayı ve isteğinin karşılığında vazgeçeceklerini de hesaba katmayı aklına not etti.

Çünkü bu hayatta insanoğluna, isteğinin hemen yanında vazgeçecekleri de paket olarak sunuluyordu.

İnsana cazip gelen, onu mutlu hissettirecek bir sonucun içerisinde, yapmaktan keyif almayacağı, sebeplerini oluştururken zorlanacağı birçok şey mutlaka olacaktır. 

  • Sevdiği işin sevmediği tarafları...
  • Bir ömrü birlikte geçirmek istediği kişinin, tahammül edemediği özellikleri...
  • O kadar sevimli gelen yavrusunun, her şeye bedel olan kahkahasının yanında, işkence gibi olan ağlama sesi...
  • Vücudunun sağlıklı kalması için, perhiz, spor, doğru beslenme yöntemlerinin zahmeti...
  • Her imrenilen yetkinin, rahatını bozacak sorumlulukları
  • Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Her seçim, bir vazgeçiştir. İnsan seçimlerinin getirisini düşünürken, nelerden vazgeçeceğini de hesaplayarak karar vermelidir.”

İmrenilen yetkilerden çok, rahat bozacak sorumluluklara imrenenlerden olabilmek dileğiyle...

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***




18 yorum:

  1. İnsanlar genelde sonuçlara imrenirken, sonuca giden sebeplerden haberi olmayabiliyor. Hatırlattığıniz için teşekkürler 💐

    YanıtlaSil
  2. 🍃 çok güzel bir yazı
    Doğru şeyler için doğru şeylerden vazgeçebilmek ümidiyle
    Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. İmkanlara o kadar kanalize oluyoruz ama bize getireceği zorluğu görmüyoruz. Maaşım artacak diye heves edip mesaiye kalacağımı hesaba katmıyoruz gerçekten de... Zorluklarla yüzleştikten sonra da mutsuz oluyoruz... İsimler değişse de hikayeler hep aynı... Yetkilerden çok zorlukları düşünebilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  4. İmrenilen yetkilerden çok, rahat bozacak sorumluluklara imrenenlerden olabilmek dileğiyle...🤗

    YanıtlaSil
  5. Gene harika dokunan bir yazı ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Her seçim bir vazgeçiştir. İnsan bir şeyi seçtiğinde daha çok şeyi seçmemiş olur. İnsan hep yaptığı seçimlerle avantajlı bir şeyi seçtiğini zanneder ama her avantajın bir dezavantajı vardır. Israrla istediğim o avantaj bana verildiğinde bir paket olarak dezavantajı ile beraber veriliyor. Bu avantajı gerçekten istiyor musun? İnsanın o ısrarla istedikleri ... o şey belki de onun geçemeyeceği bir sınav olabiliyor. Sınavını kazananlardan olmak dileklerim ve dualarımla...

    YanıtlaSil
  7. Her imrenilen yetkinin, rahatını bozacak sorumlulukları…. Güzelmiş

    YanıtlaSil
  8. İnsan sadece imkanlarını istiyor birsey istediğinde...hep olumluyu.. Farkindaligimizi artıracak bir yazı ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  9. Ne istediğini ve istemediğini bilmek... Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  10. Her kelimesi çok önemli ve değerli ama son cümlesine bayıldım amin inşallah imrenilen yetkilerden çok, rahat bozacak sorumluluklara imrenenlerden olabilmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  11. İstediğim şeyin dezavantajını da istiyor muyum kısmını düşünmüyoruz.. farkındalık oluşturan bir yazı.. teşekkürler

    YanıtlaSil
  12. “İmrenilen yetkilerden çok, rahat bozacak sorumluluklara imrenenlerden olabilmek dileğiyle…”.
    🙏🏼 biliyorum ki bu benim şifam… süre bitmeden başarabilenlerden, razı olup, razı olunanlardan olalım dilerim…
    Hatırlatma İçin teşekkürler.
    🧡

    YanıtlaSil
  13. Bir istemek gerçekten istemek değil… gerçekten bir şey hakkında ne kadar detaylı düşünüp karar veriyoruz. Sadece avantajlarını değil dezavantajlarını da görüp ölçüp tartıp karar vermek ümidiyle… güzel yazı için teşekkürler🌼

    YanıtlaSil
  14. Her seçimimizin bir vazgeçiş olmasını unutmazsak sanırım karar almak biraz daha kolaylaşır✨

    YanıtlaSil
  15. Hayatın koşturmacasının içinde insana bu yazıları okuya bilmek o kadar iyi geliyor ki.
    Elinize düşüncenize sağlık

    YanıtlaSil
  16. Emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  17. Insan isteklerinin hesabini baştan yapabilse….

    YanıtlaSil
  18. Çok güzel yazı olmuş. İnsanlar hiç düşünmüyoruz. Hiç düşünmediğimiz için yanlış kararlar veriyoruz.

    YanıtlaSil