Kazandım!

Kazandım

KAZANDIM!

İnsanın istekleri doğduğu andan itibaren başlar. Bebekken anne sütü, sevilmek, annemizin sesini duymak gibi küçük masum isteklerimiz varken, büyüdükçe isteklerimiz artar, farklılaşır. Bir çocuk oyuncakçıdaki o bebeği ya da arabayı almayı isterken, bir yetişkin ferah bir ev, lüks bir otomobil ya da vitrindeki o şık ceketi almak isteyebilir. 

İnsan istekleri süreklidir ama en çok da başarmak, kendini mutlu hissetmek ister. İstekleri arasında tercih yaparken de her zaman kârlı çıkmak ister. Peki, her istek, her seçim kazandırır mı?

Semih, üniversite sınavında başarılı olmak için yıl boyu çalışmış, kendine göre pek çok fedakârlıkta bulunmuştu. Şimdi sınava gireceği okulun önünde, kazanmaya hazır hissederek bekliyordu. Bir an önce içeri girme isteğiyle ileri doğru bir adım attı, durdu ve okumayı düşlediği üniversiteye girdiğini hayal etti. Geçen yaz gidip gördüğü kampüsün, deniz kenarında olması onu büyülemişti. Ne olursa olsun orada okumayı hedefleyeli tam bir sene olmuştu. Yüzünde gülümsemeyle içeri girdi, gergindi biraz ama çok çalışmıştı. Verdiği emeklere güvenerek, “Evet, başlıyoruz!” dedi kendi kendine. Kitapçığın ilk sayfasını çevirdi, sorular önce biraz karmaşık göründü, bir yudum su içti ve zihnini toparlayıp devam etti. Sorulara odaklandıkça rahatladı, verilen süre dolduğunda ise derin bir oh çekti. Sırtından çok büyük bir yük kalkmış gibiydi. Babasıyla birlikte eve giderken, hafif bir tedirginlik hissetti; “İstediğim bölüm ya tutmazsa…” Sonuçlar açıklanana kadar Semih’in günleri hafif kaygılı, biraz karın ağrılı geçti. Aldığı puanı öğrendiğinde, neredeyse sevinçten ağzı kulaklarına varacaktı. “Evet! Evet, olacak bu iş!” Tercihlerini yaptıktan sonraki bekleyiş daha keyifliydi. O büyük gün geldiğinde bilgisayarın başına oturmuş istediği bölüme yerleşip yerleşmediğinin haberini bekliyordu, ailesi de en az onun kadar heyecanlıydı. “Kazandım!” diye bağırdığında babası yanında, annesi ise mutfaktaydı. Evi bir bayram havası, kahkahalar, ‘aslan oğlum benim!’ nidaları sarıverdi. Anne-babası oğullarıyla gurur duyuyorlardı. Onun çalışmalarındaki azmini desteklemişler, bütün sene neredeyse hep birlikte sınava hazırlanmışlardı. 

Kazandığı üniversiteye yakın, güzel bir yurt ayarlandı, okul kaydı yapıldı ve artık istenilen hedefe ulaşılmıştı. Semih, kampüsün denize bakan yakasında, tek başına bir bankta oturup yeni hayaller kurmaya başlamıştı. İstediği üniversitede istediği bölümü okumanın ilk adımını atmıştı. Mezun olduğunda dilediği kariyere sahip olmak için yüksek lisansını tamamlayacak, İngilizcesini ilerletecek ve pek çok eğitime katılıp kendini geliştirecekti. Tüm bu çabaları üst düzey yönetici olmak için gösterebilirdi. Çünkü artık hayallerinde, çalıştığı o çok iyi şirkete girme anı vardı. Kolunda pahalı saati, klas takım elbisesi ve lüks arabasıyla çalıştığı plazanın önünde duracak, içeri girdiğinde herkesle selamlaşıp, iyi dilekler ve tabii ki sıcak kahve eşliğinde güne başlayacaktı…

KazandımÜniversite hayatı, ufak tefek zorluklar haricinde iyi geçmişti. Okul bitip iş arayışları başladığında, Semih bir miktar hayal kırıklığına uğramıştı. İyi bir dereceyle mezun olmasına rağmen, sektörde aradığını bulamamıştı.  Mecburen beklentisini pek de karşılamayan bir firmayla anlaşmaya karar verdi. Zaman kaybedemezdi, basamakları hızla çıkabilmek için bir an önce sektöre girmeliydi. İşinden keyif almasa da çok çalışıyordu, mesaiye kalıyordu, hatta iş yerine yakın olması için ayrı eve çıkmıştı. Bu yoğun tempoda ailesiyle de pek görüşemez olmuştu. Disiplinli çalışması, aldığı projeleri en az hatayla teslim etmesi, toplantılardaki sunumları sayesinde dikkat çekici bir çalışan olmuştu. Bu sayede tam da istediği kalitede bir firmadan teklif almış ve yıllardır istediği konuma ulaşmıştı. Artık ekibinde pek çok çalışan vardı ve işine hâkim bir yönetici olmuştu. İstediği gibi yükselmişti ama kendini pek de iyi hissetmiyordu. Bütün hayatı işiydi. Akrabalarıyla iletişimi kalmamış, etrafındaki arkadaş sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar azalmıştı. Annesi, telefon konuşmalarında sitem etse de Semih, vaktim yok diyor, ailesine her ay para göndererek kendini rahatlatmaya çalışıyordu. 

Bir sabah yine işe gitmek için hazırlanırken babasının kalp krizi geçirdiği haberiyle sarsıldı. Apar topar hastaneye gitmiş, iyi bir haber alabilmek için yoğun bakımın önünde saatlerce beklemişti. Babasının durumunun riskli ama ilk tehlikeyi atlattığını duyduklarında, annesiyle birbirlerine sarıldılar. Temiz hava almak için bahçeye çıktılar. Büyük çınar ağacının gölgesinde, annesiyle sohbet ederken epey geçmişe gitmişlerdi. Üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı günü andılar, hayatlarındaki en keyifli andı belki de onlar için. Annesi tebessümle “Hatırlıyor musun? Kazandım diye bir bağırmıştın apartman inlemişti. Hatta komşu Nazan teyzen koşa koşa gelmişti n’oldu diye…” Semih gülümsedi ama kalbi acıyordu. Uzun zamandır hayatının muhasebesini yapıyordu ve bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı. “Anne, o gün gerçekten kazandım mı? Hayalini kurduğum gelecek bu değildi. Başarmak için bu kadar çabalarken nasıl bu kadar mutsuz olabildim, bilmiyorum…”

KazandımHepimiz kazanmak ve mutlu olmak isteriz. Ancak zaman zaman hayatın akışına kapılıp tüm kazançları kazanç, tüm kayıpları ise kayıp zannederiz. İnsanın kazandığını zannederken kaybedebileceği veya kaybederken kazanabileceği aklımıza gelmez. Bu durum ise hedefe giderken, kazanç zannettiğimiz pek çok şeyle oyalanıp gerçek mutluluğu ve başarıyı kaçırmamıza sebep olur. O sebeple insanın şunu hiç unutmaması gerekir; “ Her seçimin bir vazgeçiştir.”

Vazgeçtiklerinize değer seçimler yapmanız dileğiyle…

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***





46 yorum:

  1. Bazı kazançlar aslında kayıptır gerçek kazanca ulaşmak dileği ile. Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. "Her seçim bir kaybedilir, kaybettiğimize değecek seçimler yapmamız dileğimle.."

    YanıtlaSil
  3. Tam üniversite tercihlerinin yapıldığı bir dönemde çok ihtiyaç karşılayan bir yazı olmuş. Seçimler aslında sadece okul iş ya da eş konusunda olmaz. İnsan ne içeceğine karar verirken, yazacağı kaleme ya da alacağı çantaya karar verirken de seçim yapar. Toplamda faydamıza olan seçimler yapabilmek dileğiyle…🌿

    YanıtlaSil
  4. Oysa ne çok şey kaybettik, amaçsız hedefler uğruna..

    Doğru, iyiyiye götüren, fayda sağlayan amaçlarımız olması ümidiyle..

    Yaşamı sorgulatan bir makale. Emeklerinize sağlık 🕊

    YanıtlaSil
  5. İnsanın seçimleriyle nelerden vazgeçtiğini iyi anlaması gerekiyor. Kısa vadeli değil tüm hayatımızı kapsayacak başarıları hedeflemek gerekiyor. Ellerinize sağlık güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  6. Her seçim bir vazgeçiş ile kazandım sandıklarımız arasında böylesine bir bağ... kaleminize sağlık, ne kadar doğru tespitler... peki o zaman nasıl mutlu olur insan... düşünülmesi gereken çok ama çok önemli bir konu.

    YanıtlaSil
  7. Yine çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. Hayatta bütün mesele seçimlerimiz. İnşaALLAH hep gerçeğe yaklaştıran seçimler yapanlardan olabilelim…

    YanıtlaSil
  8. Hayatta oyalayıcılarla kazandığımız zannediyor olmak ne kötü bir varış.
    Gerçek kazanca sahip olanlardan olmak ümidiyle... Teşekkür ederim 💐

    YanıtlaSil
  9. İnsan sadece bir seçim yaptığını zanneder. Oysaki o seçim bir yere yaklaşmamızı sağlarken, birçok yerden de uzaklaşmamızı sağlıyor. Tıpkı bu yazıyı okurken başka şeyler yapmaktan uzaklaştığımız gibi...

    YanıtlaSil
  10. Gerçek bir amaç uğruna seçimler yapmak duası ile…

    YanıtlaSil
  11. Gerçek kazancı anlayanlardan olabilmek dileğiyle…

    YanıtlaSil
  12. Okurken boğazım düğümlendi, gözlerim doldu...

    Siz benim hayatımı anlatmışsınız!

    Neredeyse beni tanıyan biri yazmış gibi...

    Demek bu çok yaygın bir yanılgı :(

    Gençler, hemen yükselebileceği, çabucak en yüksek maaşı alacağı yer neresi diye bakıyorlar. Gümümüzün şartları da böyle bir illüzyona sürükledi insanları... Marka firmalarda, iyi paralar kazanmış, kariyer yapmış biri olarak söyleyeyim: Hedeflerinin hepsine ulaşınca yapacak başka şey kalmayınca giden zamanı satın alamayacağını o anda fark ediyorsun. O zaman yıllarını verdiklerinden kurtulmaya çalışıyorsun. Fayda verecek, keyif alacağınız işi bulmaya çalışın, para, kariyer hepsi zaten geliyor. Az sabır...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etrafımızda o kadar çok genç var ki sadece sonuçtaki parıltılı görünen kazançları isteyen ve o kadar yanılgı içindeler ki...

      Sil
  13. Anlık değil, toplamda kazananlardan olmabilmek… Emeğinize sağlık 🍃

    YanıtlaSil
  14. ''İnsanın kazandığını zannederken kaybedebileceği veya kaybederken kazanabileceği aklımıza gelmez.''
    Hangi seçimlerle nelerden vazgeçtik? Toplamda ne getirdi bana?
    Her an seçim yapan insanın gerçekten iyi düşünmesi gereken bir konu... ALLAH razı olsun 🌸

    YanıtlaSil
  15. Çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş, kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  16. Önemsediklerimiz, önceliklerimiz, çabalarımız ve miktarları... çokça şey düşündürdü, teşekkürler

    YanıtlaSil
  17. Elinize sağlık, gerçeği apaçık gösteren bir yazı olmuş.
    İnsan doğruları yaparak arkasında durdukça, yanlışlarına pişman olup yapmamaya çalıştıkça kazanmış olur mu? Vicdanını gerçeğe göre adaletle tarttıkça kazanan olur mu?

    YanıtlaSil
  18. İnsanın en kazandığını zannettiği yerde aslında kaybettiğini anlamamasının sebebi neyi neden istediğini bilmemesi. O okulu neden kazanmalıyım, neden iş sahibi olmalıyım, neden evlenmeliyim düşünmeyince insan sonuçlara bakarak kazandım diyor. Hepimizin hayatından bir yazı olmuş, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  19. İnsan gerçekten kazandığını nasıl anlar?

    YanıtlaSil
  20. O gün gerçekten kazandım mı? Ne çok kazandık sanıp kaybettik. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  21. Gerçekten her kazanç kazanç değil... Ne güzel bir hatırlatma oldu... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  22. Kaybettiğini zannettiğin şeyler başta canını çok yakar ama sonrasında bazı kaybedişler öyle kazançlar getirir ki iyiki kaybetmişim dedirtir. İyikilerimiz her zaman çoğalsın. Kaleminize sağlık 🌹

    YanıtlaSil
  23. Meryem Hicran Erataman21 Ağustos, 2022 14:27

    Gerçek ve gerçek zannettiğimiz hedefler arasında ne büyük farklar var. İnsan bütün ömrünü sahte bir hedefin peşinde koşarak harcarken sahip olduğu değerleri de yitirmeye. Tıpkı bir hamster faresinin içine yerleştirildiği koşu çarkına koşturup durup oylanması misali insanın aslında hiç yol alamaması...

    YanıtlaSil
  24. Bir insan, gerçekten, ne zaman kazar?

    YanıtlaSil
  25. Her hamle çift hamle. Neyi feda ettim? Ailemi, kendimi, sevdiklerimi belki de… içindeyken fark etmiyor insan, ne acı.

    YanıtlaSil
  26. Gerçek kazançlara ulaşabilmek dileğiyle. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil

  27. Her kazanç kazanç, her kayıp kayıp mıdır peki? Üniv istediğim yeri kazanamadım.. Kimin için kazanç, kimin için kayıp?
    Eşimden ayrıldım, illa kayıp mı? Nasıl bilicem kazanç mı kayıp mı...
    Savaşı kaybettik ama sonrasına bakıyorsun kaybeden taraf gün geçtikçe güçleniyor, kazanan taraf ise zayıflıyor... Baştan anlamak hiç fena olmazdı 😇

    YanıtlaSil
  28. Üniversite uğruna neleri feda etmişim, beni de bir düşünürdü.. Kaleminize sağlık 🍃

    YanıtlaSil
  29. İnsan her zaman kârlı çıkmak ister. İlişkilerinde, işinde, alışverişinde. Aslında herkes kendinden yana bize karşı değil…

    YanıtlaSil
  30. gerçekten kazanıyor muyuz? kazanç gibi düşündüğümüz şeyler bazen kayıpsa karalarımızı çok iyi düşünmemiz gerekmez mi?

    YanıtlaSil
  31. İnsan nasıl gerçek kazanan olur? Cevabını Deneyimsel Tasarım Öğretisi programlarına katılarak öğrendim. Vesile olanlara halen dua ediyorum. İyi ki...

    YanıtlaSil
  32. Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş. okuduğumda kendi hayatımda yakınlarımın hayatında bir çok yaşanmışlıklar gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Böylemi eğitiliyoruz acaba diye düşündüm bir an. gerçekleri görüp gerçekleri yaşamak dileğiyle. emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  33. Lisedeyken benimde hayalimde, topuklular giyip şıkır şıkır işe gitmek.. Gittim mi? Evet. Peki kazandım mı? Bazı şeyleri evet. Ama bir hayat amacı da değilmiş bunlar. Bunlar geçici… İnsanın kalıcı olan, ne kazanırsa kazansın kaybetmeyeceği bir hayat amacına ihtiyacı var..

    YanıtlaSil
  34. Çok güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık. Her kazanç kazanç, her kaybediş kayıp değildir. insan bir seçim yapar zıddında bir şeyden de vazgeçer. tercih ettiklerim beni nereye yaklaştırıyor, nereden uzaklaştırıyor??

    YanıtlaSil
  35. Ellerinize sağlık…
    Her seçim bir vazgeçmiştir…

    YanıtlaSil
  36. .. Böylece keşke diyeceğimiz şeyler iyikiye dönüşüyor. Olumsuz bir sonuçla karşılaştığımızda, "İyiki yaşamışım." dediğimiz zamanlarımız çoğalıyor..

    YanıtlaSil
  37. “İnsanın kazandığını zannederken kaybedebileceği veya kaybederken kazanabileceği aklımıza gelmez.” Kafamızdaki sonuçlara ulaşınca kazandığımızı zannederiz. O sonucun bize ne getireceğiyle ya da ne götüreceğiyle pek ilgilenmeyiz. Kazanırken kaybettiklerimizin, kaybettiğimizi zannettiğimizi düşündüğümüz zamanda kazandıklarımızın farkına varmak ümidiyle… güzel yazı içim teşeklürler🌼

    YanıtlaSil
  38. İnsan anlık olarak sonuç istiyor. oysa ki öbemli olan, toplamdaki kayıp ve kazançtır. bilinçli tercih yapmak, ne için neyden vazgeçtigimizi bilmemiz dileğiyle..

    YanıtlaSil
  39. Her seçim kazandırır mı?

    Emeklerinize sağlık🌱

    YanıtlaSil
  40. Bazı kazançlar var kaybettirir…
    Çok güzel 🌷

    YanıtlaSil
  41. Her seçim bir vazgeçiştir..rabbimiz doğru seçimler yapabilmeyi hepimize nasip etsin.doğru seçimler yapabilecek sebepler oluşturmak duasıyla🌸

    YanıtlaSil