Deneyimsel Tasarım Öğretisi Seminerleri Hakkında Düşüncelerim
Bu hayatta her insan mutlu ve başarılı olmak ister…
Bunun için,
- Sevdiği insanla yuva kurmak,
- Bir sınavda başarılı olmak,
- Hayalini kurduğu mesleği yapmak,
Bu hayatta her insan mutlu ve başarılı olmak ister…
Bunun için,
AKARKEN
KABINI DOLDUR
“Evladım, beş tane çocuğum var. Zorluklarla büyüttüm. Saçımı süpürge ettim onlar için, ama şimdi hiç biri bakmak istemiyorlar bana. Buraya yatırdılar, bayramda bile gelmiyorlar ziyaretime", diye Aysel’e dert yanıyordu seksen yaşındaki teyze. “İnsanlar için saçını süpürge etmek mi gerekiyor?”
Göz açıp kapayıncaya kadar bir anda geldi geçti bir ömür, diye içinden geçirdi Leyla. “Altmış yıl bir an… Altmış yıl bir an… Altmış yıl bir an…” kendi kendine defalarca tekrar etti. Altmış yılını altı günde anlat deseler! Bir an düşündü, altı gün boyunca anlatacak ne kalmıştı ki zihninde…
Gülsüm ve Adnan lise de tanışmış, okul bitince de görüşmeye devam etmişlerdi. Adnan hukuk fakültesini kazanmış Gülsüm de Tıp fakültesini kazanmıştı. Adnan daha üniversite bitmeden neyi bekliyoruz ki ben daha fazla beklemek istemiyorum evlenelim demişti. Gülsüm aslında biraz daha beklemek isterdi ama hem Adnan’ı seviyor hem de etrafındakiler durumu yerinde eli yüzü düzgün çocuk evlen, diyorlardı.
Sezen ailesinin nazlı kızıydı. Üç erkek çocuktan sonra dünyaya gelmişti anne ve babası çocukluğu boyunca bir dediğini iki etmediler. Her istediği alınmış istediği okullarda okumuş Sezen‘e hiç hayır denmemişti. Ailesi adeta etrafında dönüyordu böyle büyümüştü Sezen.
42 hafta dolmuştu.
Ama Ayşe bebek hala doğmamıştı.
“Çocuğun kalp atışlarında sıkıntı var. Akşama kadar
düzelirse normal doğum için uğraşırız. Olmazsa sezeryan…” deyivermişti doktoru
Leyla’ya.
Ve nihayet Leyla ve Faruk’un ilk göz ağrıları zorlu bir doğum sonrası dünyaya gözlerini açmıştı.
Als sie bemerkte, dass sie auf dem Sessel eingeschlafen war, war es schon längst Mitternacht. Ceren wachte durch das Zusammenkauern vor der Kälte auf. Als sie sich nach der Decke auf dem anderen Sessel streckte, erschrak sie durch das Herunterfallen der Fotos, die sie sich vor dem Einschlafen angesehen hatte.