Deneyimsel Tasarım Öğretisi Seminerleri Hakkında Düşüncelerim


Deneyimsel Tasarım Öğretisi Seminerleri Hakkında Düşüncelerim


deneyimsel tasarım öğretisi hakkında düşüncelerim

Bu hayatta her insan mutlu ve başarılı olmak ister… 

Bunun için;

  • Sevdiği insanla yuva kurmak,
  • Bir sınavda başarılı olmak,
  • Hayalini kurduğu mesleği yapmak,
  • İş yeri açmak,
  • Başka bir ülkede yaşamaya başlamak,
  • Ev sahibi olmak,
  • Çocuk sahibi olmak gibi istekleri vardır.

Unutan mı, Hatırlayan mı?

UNUTAN MI, HATIRLAYAN MI?

 


Bazen bir taş düşer kalbine,

Bir çocuk susar ağlamadan.

Sokaklar boş, gökyüzü dilsiz,

Bir bayrak yırtılır, ses çıkmaz ardından.

 

Fark Eder Mi Ki?

 Fark Eder Mi Ki?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Çeyrek asır belki de daha fazla zaman dilimine yayılmış bir soykırım... Ve biz tüm olup biteni bir alt yazı gibi izledik, o da öylece geçip gitti gözümüzün önünden. Bazılarımız bu yıllar içinde boykot meselesini sıkı tutarken, bazılarımız için fısıltı gibi kısık bir sesti kulaklarda...

Farklılıklar Ayrıştırır mı?

  Farklılıklar Ayrıştırır mı?

 

-Off şimdi bi saat bunu bekleyeceğiz, o evde kalsa olmaz mı? Zaten varlığı yokluğu bir.

-Kızım sessiz ol, duyarsa üzülür böyle konuştuğunu. Onu da idare etmemiz lazım, napalım o da öyle...

-Ablamla bir yere gitmeyi sevmiyorum anne. Konuşmuyor, susup oturuyor.

Tohumun Örtüsü

TOHUMUN ÖRTÜSÜ

Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Ravza son zamanlarda biraz daha kendi köşesine çekildiği kendiyle kaldığı bir dönemden geçiyordu. Bu durumu kendi tercih etmesiyle beraber, kontrol dışı gelişen koşullarla da böyle bir hal almıştı. Hayatında bazı değişiklikler olmuştu. Eskiden zevk aldığı şeyler artık ona eskisi gibi zevk vermiyordu.

Kafe de arkadaşlarıyla oturmaktan, aşk romanları okumaktan çok keyif alırdı. Son zamanlarda bir şeyler değişmişti. Artık alışveriş yapmak ona keyif vermiyordu. Onun yerine yeni hobisiyle daha mutluydu. Örgü örmek…

Bütün yazını çantalar örerek, yeni modeller öğrenerek geçirmişti. Daha önce hiç cam silmemişti. Şimdi ise cam silmek, evi temizlemek ona daha keyifli geliyordu. Bir yandan örüyor bir yandan düşünüyordu. Yaşı daha çok gençti. Sosyal medyadaki arkadaşlarının paylaşımlarına baktığında sanki birşeyleri yanlış yapıyor izlenimine kapılıp, üzülüyordu. Herkes tatile gitmiş, yeni yerler keşfetmiş, yeni aşklara yelken açmış. O ise bekliyordu. Doğru zamanda, doğru kişiyi. Doğru zamanda doğru yerde, doğru uğraşlarda olmayı.

Ama beklemek bu kadar hızlı başlayan biten ilişkilerin olduğu ve her şeyin çok açık sergilendiği dönemde ona zor geliyordu. Sosyal medyada hayatını çok göstermeyi seven birisi değildi. Her zaman birşeyleri daha gösterişten uzak, örtülü bir şekilde yaşamayı severdi. “Toprak misali…” derdi arkadaşlarıyla sohbet ederken.

“Toprak misali örebilmeli insan kendi sahip olduğu imkanlarını.” Daha oniki yaşındayken bir doğum gününde babası ona çok güzel bir bebek almıştı, dışarda oyun oynarken babasının elinde bebeği gördüğünde koşup sarılmıştı ona. Çok mutlu olmuştu. Sonrasında arkadaşlarının yanına dönüp Hilal’in üzgün bir şekilde oturduğunu gördüğünde anladı, babaannesinin örtülü sevmeyle alakalı sözlerini. Çünkü Hilal babasını kaybedeli 3 ay olmuştu. Babası tır şöförüydü. Hep gün sayar, babasının yolunu gözlerdi Hilal. Ve şimdi gelemeyecekti. Babaannesi onlara hep nasihat ederdi. “Benim güzel yavrularım, yemek yerken karşınızdakine de ikram edin. Hatta sevginizi gösterirken de... Annesi olmayan arkadaşlarınızın yanında daha az annenizden bahsedin, babası olmayanın yanında da... Ya da paranız varsa, bunu çok göstermeyin. Örtün ki hayatta sevginizi, imkanlarınızı bereketlendirsin. Çünkü örtülü olan her zaman açık olandan üstündür…


Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Bu Ravza’ya hep bambu ağacının hikayesini hatırlatırdı. Beş yıl boyunca gübre verilip, sulanmasına rağmen filiz vermeyen bambu ağaçları… Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu ağacı filiz vermeye başlar,  altı hafta gibi kısa bir sürede yirmi yedi metre boyuna ulaşırdı. Toprağın altında görünmeyen o kısımda büyük bir sabır, büyük bir çalışma var ki ağaç toprağın üstüne çıktığı an güçlü bir şekilde boy verebiliyordu.

“Hayat da bazen güç toplayabilmemiz için köşeye çeker bizi. Tıpkı kelebek olmadan, tırtılın kendisine bir koza örmesi gibi.”

Bunları düşününce Ravza’nın içini huzur kapladı. Daha mutlu bir hayat için doğru zamana kadar beklemeli ve sahip olduğu imkanların üzerini örterek büyütmeliydi. Tıpkı o güçlü bambu tohumunun örtüsü gibi…



 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

 ***

Eyvah! Okullar Açılıyor

 EYVAH! OKULLAR AÇILIYOR 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Gün yavaş yavaş biterken kalabalık bir grupla yaptığı toplantı da sona ermişti Gonca’nın. Kafasının içinde hala toplantıdan kalan uğultular devam ediyordu adeta. Eliyle ağrıyan başını ovuştururken telefonuna göz attı.

‘’Eyvah, okullar açılıyor!’’ dedi titrek sesle. Çünkü telefonuna henüz okumadığı 150 mesaj gelmişti veli grubundan. Gelen mesajları açtı ve başladı okumaya…

GÖLGESİ YETER

GÖLGESİ YETER

Ayşe annesi babası ve kardeşleriyle birlikte, bir de babaannesi ve dedesiyle aynı evde yaşıyordu. Geniş ailede saygı çerçevesinde güzel bir ilişkileri vardı aslında. Dedesinin ve babaannesinin aynı evde olmaları, Ayşe’nin babasıyla olan ilişkisine olumsuz yansıdığını düşünüyordu.