ADIM ADIM
Leyla kızı bu sene anaokuluna başlayacağı için çok mutluydu. Öğretmeni ve arkadaşları olacak, sosyalleşecek hem öğrenecek hem de eğlenecek diye çok seviniyordu. Çünkü artık evde oyuncaklarıyla oynamak Ahsen’e yetmiyordu. Mayalanmış hamur gibi kabına sığamıyor yeni arkadaşlar edinmek, yeni oyunlar oynamak, yeni şeyler öğrenmek istiyordu. Leyla bunun farkındaydı. Ahsen’in okula ilgisi çok önceden başlamıştı. Komşu çocuklarıyla oynayabilmek için onların okuldan gelmesini bekliyor, her defasında da okula gitmek istediğini dile getiriyordu.
Uzun araştırmalar sonucu Leyla içine sinen bir anaokul bulabilmişti. Aradığı kriterlere göre hem temiz hem işini severek ve özenle yapan. Hem velilerine seçici yaklaşan, ahlaki eğitimden tutun da etkinliklerinin de fazlasıyla olduğu tatlı mı tatlı bir okula kaydını yaptırmıştı kızının. Ve evettt.. Ahsen’in öğretmenlerinden ilk mesaj da gelmişti. Okula iki gün kala öğretmenler kendilerini tanıtan ve öğrencilerini heyecanla beklediklerini belirten bir video çekip göndermişlerdi. Ardından da bir ses kaydı yollamışlardı. Öğretmeninin yumuşak ses tonuyla onlara anlattığı bir hikâye.
Oryantasyon haftası da başlamıştı. İlk gün 45 dakika anneleriyle sınıfa girmişti minik kâşifler ve 5 kişilerdi sadece. Önce anneyle sınıfa girmeyi başarmışlardı. 2. gün annesiz girdiler ama yine 45 dakika kaldılar. Bu sefer de annesiz sınıfa girmeyi başardılar. 3. gün sayıları 5 iken 10 oldu. Derken 4. gün tam sayı olarak 20 kişi birleştiler sınıfta. 5. gün ise biraz daha uzun kalıp okulda iki saati tamamladı yavru rakunlar.
Adım adım.. Bir adımı başarıp diğer adıma geçerek. Bir anda değil, yavaş yavaş. Güçlene güçlene ilerliyordular. Aklına geçen gün izlediği belgesel geldi. Öğretmenleri de sanki aynı belgeseli televizyonda izlemişlerdi. Belgeselde anne kuşların yavru kuşlarına uçmayı öğretmelerini anlatılıyordu. Anne kuş önce kendi kanatlarını çırpıyor ve yavrularını da kanat çırpmaya teşvik ediyordu. Ve böylece yavrular ilk egzersizlerini yapıyorlardı. Daha sonra yavrular kanatlarını çırpmayı başardıklarında, anne onları kısa, kontrollü uçuşlar yapmaya ikna ediyordu. Genellikle alçak bir daldan yere uçuyorlardı. Yavrular daha fazla deneyim ve güven kazandıkça, anne kuş onları daha uzun ve daha karmaşık uçuşlar yapmaya teşvik ediyor ve uçuşlarının mesafesini ve yüksekliğini kademeli olarak arttırıyordu.
Üniversite sınavı zamanı sınava çalışmaya başladığında günde 10 soru çözmekle başlamıştı Leyla. Sonra 20’e çıkarmış, sonra günde 50 soru, 100 soru, derken 200 soruya kadar çıkmıştı.
İlk evlendiğinde önce pilav pişirmesini öğrenmiş sonra bir daha pişirmiş, sonra güzel bir makarna yapmıştı. Ustalaştıkça ise mantılar açmaya başlamıştı.
Eşi onu ilk araba sürme deneyimi için pazar günü boş bir okulun bahçesine götürmüş. Önce orada sürmüştü. Ardından ara sokaklarda dolanmış, sonra da ana yola çıkmaya cesaret etmişti.
Leyla düşünmeye başladı:
- · Peki şimdi ben neden hemen kilo verme çabasındayım?
- · Neden hemen mesleğimde en üst seviyeye varmak istiyorum?
- · Neden hemen çocuğum yetişsin, söz dinlesin istiyorum?
Hiçbir başarı birdenbire elde edilmiyordu ki bu hayatta. Küçük küçük hedeflerle adım adım yaklaşıyorsun varmak istediğin yere. Her ulaşabileceğin küçük hedefleri koyduğunda ve ona ulaştığında ise daha da güçleniyorsun. Ama sır o ilk adımı atabilmekte ve basit hedefini küçümsememekte.
Zihninde bunlar geçerken Leyla küçük oğluna baktı ve o da ne? 1 yaşındaki oğlu o ilk adımını atmıştı. Birkaç gündür tay tay durmaya alışmış olan oğlu yüzlerce denemenin ardından o dakika ilk adımını atmıştı. Hayat ne kadar da manidardı. Kızı anaokuluna başlayarak özgürleşmenin ilk adımını attığı bu günlerde oğlu da fiziksel olarak özgürleşmenin adımlarını atıyordu. Leyla oğlunun yanına gitti ve ona sarıldı gülümseyerek: “İşte o ilk adımı attın canım oğlum. Sıra bir sonraki adımlarında.” dedi.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Ah insanoğlu!
YanıtlaSilAceleci...
Hemen olmuyor ki güzel faydalı sonuçlar...
Sabır ve kararlılıkla yolda ilerlemeyi bekliyor hepsi....
Bir yemek bir pasta yaparken her şeyi sırasıyla, parça parça, aşama aşama yaparız ya aslında hayatta da her iş böyle. Zaman zaman duygularımız aktifleşiyor ve göremiyoruz. Oysa ki hiçbir şey hop diye meydana gelmiyor. Küçük küçük,parça parça başlayıp sonuçta bir bütün oluşuyor.
YanıtlaSilHayatta hiçbir şeyin birden bire olmadığı ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Çok faydalı ve bir o kadar da keyifli bir yazı olmuş. Kaleminizin kıvamına sağlık hocam 🌸🙏🏼
YanıtlaSilAdım adım başarıya ulaşabilmek dileği ile.. kaleminize sağlık..
YanıtlaSilHer şeyin bir zamana ihtiyacı var yeterki azar azar istikrarla ilerleyelim
YanıtlaSilİnsan adım atar dünyası değişir, güzelleşir 🌸
YanıtlaSilİlk adımı atıp sabırla diğer adımları atma azminde olmak ümidiyle:) emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilHerşey birden olsaydı ne olurdu hayat diye düşündüm. Çok kolay olmazdı. Evre evre ilerlemek insana kavramayı ve deneyim yapmasını kolaylaştıruyor
YanıtlaSilEskiler "acele işe şeytan karışır" derler.
YanıtlaSilSakin, acele etmeden ve emin adımlarla başlamanın önemini anlattığınız bu yazı için teşekkürler...
Başarının sırrını veren ne hoş bir yazı olmuş, kaleminize sağlık 🪻
YanıtlaSilO ilk adım ilk hareket ne kadarda kıymetli...RABbim bizlere yeniden başlayabilme gücü nasip etsin....
YanıtlaSilO ilk adım ilk hareket ne kadarda kıymetli...RABbim bizlere yeniden başlayabilme gücü nasip etsin....
YanıtlaSilO bir adım, basite aldığımız ama bizi sonuca götüren, kaleminize saglik;)
YanıtlaSilKaleminize sağlık hiç bir şeyin birden bire Olmadığını yine çok güzel hatırlattınız.
YanıtlaSilHiçbir şeyin bir anda olmayacağının delili. Ne güzel anlatılmış emeğinize sağlık 🌻
YanıtlaSilAdım adım süreklilikte her başarıya şahit insanoğlu... Güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilHiçbir şey birden bire olmuyor
YanıtlaSilİnsanın o anaokulunu bulup teşekkür edesi geliyor. Hayatınızın her yerinde böyle olabilmek nasıl bir konfor olurdu
YanıtlaSil