SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

BÜYÜK RESMİ GÖREBİLMEK ADINA


BÜYÜK RESMİ GÖREBİLMEK ADINA 

Mehmet bir hışımla odaya girdi. Yine bir şeylere sinirlenmişti. Çalışma arkadaşı “Hayırdır yine noldu?” der gibi bakıyordu. Eskiden Mehmet'in bu hallerine şaşırır, onu sakinleştirmeye çalışırdı. Ama aylar içinde artık alışmıştı, Mehmet'i böyle kabul etmeye başlamıştı. İşini iyi yapan biriydi Mehmet. Çalışma disiplini, özverisi, süreci takibi, kendini geliştirmesi hep övgü alan özellikleriydi. Ama kendisi bu kadar uğraşırken diğer mesai arkadaşlarının hatalarına ya da gevşek davranmalarına dayanamıyordu. Böyle bir durumla karşılaştığında hemen uyarmaya başlıyor, devam ettikçe de sürekli olarak serzenişte bulunuyordu.

İşte bu da o günlerden biriydi…

“Alt tarafı bir proje taslağını yapıp gönderecek yahu! Neden bu kadar uzun sürüyor? Kaç kez anlattım, ne ile oyalanıyorsa artık...”

Mehmet Selim'e anlattıkça rahatlar rahatlar, sonra yeniden işinin başına geçerdi. Aslında her şikayet, her söylenme onu anlık olarak rahatlatsa da her defasında daha da üzülecek, sinirlenecek bir şeyler bulmayı başarır olmuştu. Bu kez Selim onu sakinleştirmek yerine sessizce dinlemişti. Mehmet buna hiç alışık değildi, dikkatini çekti, konuşması bitince sorma ihtiyacı hissetti: “Sahi Selim, sen de aynı şeyleri yaşıyorsun. Geçen gün senin projenin de geç kalmasına sebep olmuşlardı. Daha önce de pek çok benzer şeyi yaşadık, söylesene haksız mıyım? Çok sevdiğim iş yerime artık gelmek istemez oldum resmen, tahammülüm kalmadı, hiç mutlu hissetmiyorum. Aynı şeyleri yaşıyoruz ama senin hala yüzün gülebiliyor, nasıl yapıyorsun bunu?”

Selim Mehmet'ten birkaç yaş büyük, görmüş geçirmiş biriydi. Olaylarda çok sinirlenmez, öfkesini yutmaya çalışır, olayın iç yüzünü tam öğrenmeden yorum yapmazdı. Hele de kendisi hakkında dahi olan dedikoduların, haksızlıkların üstünü örter, Mehmet'in aksine anlatarak rahatlamaya çalışmazdı. Duyulsa dahi “Amaan anlatsam ne değişecek ki, bakalım bu bana ne öğretecek?” deyip konuyu değiştirirdi. Mehmet'in işte bugün bu bakış açısına çok ihtiyacı vardı. Sordu yine: “Sahi nasıl bunca olayı yaşarken bu kadar olgun ve mutlu olabiliyorsun?”


Selim bir ağabey gibi girdi konuya:

“Mehmet hani sen bana hep sorarsın ya nasıl içine attın, nasıl dayandın, neden anlatmadın diye. Evet bu hayatta konuşarak halledilebilecek şeyler çok. Eskiden ben de her şeyi konuşarak çözmeye çalışanlardan biriydim. Ama özellikle son birkaç yıldır anlık olarak rahatladığımda bana bir faydası olmadığını, aksine o an konuşarak içimi döküp rahatladığım için çözüm üretemediğimi ve problemimin büyüyerek tekrar tekrar karşıma çıktığını gördüm. O nedenle bir seçim yapmam gerektiğini fark ettim; ya dertleşip, söylenip o an rahatlayacaktım ya da sessiz kalıp, düşüncelerimin demlenmesini bekleyip o olayın çözümüne ulaşmaya çalışacaktım. Bunu denemeye başladığımda inan çok zordu ama sonradan ne fark ettim biliyor musun? Eskisinden daha sakin ve daha mutlu olduğumu.

  • Meğer anlık olarak rahatlamak tahammül becerimi azaltıyormuş…
  • Meğer daha çok dinleyip daha az tepki vererek sabrım artıyormuş...
  • Meğer insanın çözüme ulaşabilmesi için problemi aktarmayı bırakıp, çözümü algılamaya çalışması gerekiyormuş…

O nedenle fayda gördüğüm bu yönteme devam ettim işte.”


Mehmet bir an kendisini düşündü; evet anlık olarak rahatlıyordu ama toplamda git gide sürekli şikayet eden, mutsuz bir çalışana dönmüştü.

İnsanlar anlık olarak rahatladıkça toplamdaki hazları azalır. İnsanın mutlu olabilmesi için andaki tepkilerini kontrol edebilmeyi öğrenmesi gerekir.

“Ben de bir gün bunu başarabilir miyim ki…” dedi.

Selim; “Evet!” dedi. “Neden olmasın! İnsan nasıl bir miktar aç ve susuz kaldıktan sonra yediği yemeğin tadını daha fazla arttırıyorsa, aslında şikayetlerimizi de bir miktar azaltınca sabrımızı ve mutluluğumuzu günbegün arttırabiliriz. O halde bizlere zarar veren davranış ve tepkilerimizden sakınarak toplamda daha huzurlu bir hayata ulaşabiliriz, ne dersin denemeye değmez mi?”

Mehmet bu fikri sevmişti. Hayata bir de bu açıdan yaklaşmaya niyet etti… 




***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***




20 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş....

    YanıtlaSil
  2. Anlık çözüm, anlık para, anlık öfke…

    YanıtlaSil
  3. Emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. İnsan nasıl da yanılıyor, şikayeti arttırıyor, miktarı arttırıyor…çözümü değil problemi büyütüyor. Teşekkür ederiz hatırlattığınız için

    YanıtlaSil
  5. Sessizlik ne kadar önemli meğer... Umarım başarabiliriz...

    YanıtlaSil
  6. Bizler de hayatın temposuna ara verip bize iyi gelen veya iyi gelmeyen şeyleri ayrıştırabilsek ne güzel olurdu.. emeğinize sağlık🌱

    YanıtlaSil
  7. Elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Her şeyi konuşarak anlatmak yerine, biraz üstünden zaman geçmesini beklemek, sabırla dayanmak hakikaten insanı daha olgun birine dönüştürür. Bu yüzden olay anında değil toplamda tepki verebilmek ✨️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar doğru söylediniz.. 🌿

      Sil
  9. Emeklerinize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  10. halde bizlere zarar veren davranış ve tepkilerimizden sakınarak toplamda daha huzurlu bir hayata ulaşabiliriz, ne dersin denemeye değmez mi?” çoğu kişinin cevabı; denemeye değer, bedeli ne ? Sorusunu sormak olur muhtemelen 😉 yüreğinize afiyet okuyan kişinin nörolojisini direk hedefe kitleyen makale olmuş teşekkürler 🪻

    YanıtlaSil
  11. Anda doğru tepkileri verebilmek ne kadar kıymetli.emeginize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  12. Merhmet"leri Selim" lere döndürmek lazım acilen...😂

    YanıtlaSil
  13. Gerçekten detaydaki ilmi anlamak için tekrar tekrar düşünmek gerekiyor. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Şikayet eden insanlar kendilerini nasıl ifade edebileceklerini bilmiyorlar... problem çözen insanlarda polyanna olmak ile suçluyorlar..
    Bu yazı o anlamda çok öğretici olmuş....

    YanıtlaSil
  15. Anlık şikayetlerle çözüme varamadığımız gibi daha o işi başarmadan anlık konuşarak elde ettiğimiz hazlarla da toplamda hazza ulaşamıyoruz...

    YanıtlaSil
  16. An toplamı belirler ve toplam andan fazladır…

    YanıtlaSil
  17. Şikayet insanı anda nasıl da rahatlatıyor toplamda insanı pişman etmeyecek gibi…

    YanıtlaSil
  18. Anlık rahatlamalar toplamda bir fayda etmiyor emeğinize sağlık 🍀

    YanıtlaSil