YAŞAYARAK ÖĞREN-ME
“Keşke bir yolu olsaydı.” diye düşündü. Kendisini bu kadar seven, iyi hissettiren sevdiceğinin evlilik teklifine ne diyeceğini bilemezken buldu kendini. Bazen kendini anlamak ne kadar da zordu. Sevdiği adam, o kadar özel davranıyordu ki sanki pembe tütüler içinde, yerden bir karış yüksekte yürüyormuş gibi hissettiriyordu. Bu da vazgeçilebilecek bir duygu değildi.
O yüzden de “Evlenirim, olmadı boşanırım.” diye düşünerek kararını verdi. Ama hala içine sinmeyen, verdiği karardan tam olarak emin olmadığı bir his vardı içinde. Tam olarak nasıl karar vereceğini bilmiyor gibiydi. Aklında deli sorular vardı ama bu sorulara da uydurduğu bir mantık vardı. Çünkü başka bir yol bilmiyordu. Evlilik teklifini kabul ederken şunları geçirdi zihninden:
“Hem bu hayat benim hayatım, kendim yaşayarak öğrenmek istiyorum.
Yaşayarak öğrenmeliydi insan bu hayatı. Olmadı bir bakarız. Şimdi hayır demektense evleneyim sonra olmazsa boşanırım. Denemekten kimseye zarar gelmez bence… Hem ne istediğimi de böylece daha iyi anlarım. Denemeden doğrusunun ne olduğunu bulamayız ki. Olmazsa başka bir yol denerim…”
Sahi insan hayatı nasıl öğrenir?
Deneyelim deneyelim tamam da kaç kez? Nereye kadar? Kaç insanda?
Bu emek…
Bu sermaye…
Bu ilişki…
Ya da zaman…
Sürekli deneyerek ve sadece yaşayarak yönetilebilir mi gerçekten?
Gerçeği anlamak için önceden yaşamak mı gerekir?
Hazırlıklar, ev dizmeler, gelinlikler, yeni kıyafetler, nişan töreni, bekarlığa veda partisi, düğün organizasyonu, arkadaşların hediyeleri, akrabaların tebrikleri, balayı derken yeniliklerin heyecanı ve motivasyonu zaman içinde azaldıkça azaldı. Gerçekler yüzeye çıkmaya ve uyumsuz oldukları birçok detay göze batmaya başlamıştı. Onun hoşlandığı şeylerden eşi hoşlanmıyordu. Eşinin evliliğe gösterdiği özeni o göstermiyordu. Hayattan istedikleri şeyler de birbirinden farklıydı.
İşte film şimdi başlıyordu…
Problemleri büyütmeden işin başındayken çözebilmek için bir karar vermişti. Çünkü evliliğinin ilk gününden sıkıntı çıkmasın diye bazı şeyleri görmezden geliyordu. Halının altına süpürdüğü o kadar çok meselesi vardı ki. Bu kez “Şimdi evet diyeyim de sonra bakarım, yeter ki sıkıntı çıkmasın, aman şu an gerilmeyelim” demeyecekti, ona karar verdi.
Peki nasıl davranacaktı o zaman?
İşte işin aslı orada... Kendisinden daha önce evlenmiş ve mutlu olmuş insanların hayatları aklına geldi. Ailesiyle ilgili bazı anlar gözünde canlandı. Uzun yıllar mutlu evlilikler yürütebilmiş tanıdıklarını düşündü. Babaannesi ile dedesinin ilişkisi örnek alınacak cinstendi. Hiç de birbirlerine prenses ya da prens gibi davrandıkların görmemişti. Birbirlerine karşı olumsuz bir tavırlarına da şahit olmamıştı. Yuvarlanıp gidiyoruz kabilinden, anlatılacak çok bir şey yok, rahatsız eden de çok bir şey yok... Her halinden çok şükür der, gibiydi hayatları. Hatta nişanlandıkları günden sonra babaannesi ile dedesini ziyarete gitmişlerdi. İkisi birlikte evliliği nasıl yürütecekleri ile ilgili epey nasihat vermişlerdi. Hatta el ele anlatmışlardı. Eve dönünce, dedesini ziyaret ettiğini abisine anlatmış ve ikisinin hala ne kadar mutlu olduklarını anlatmıştı. Hatta evlendikten sonra dedesinin ve babaannesinin verdiği nasihatleri uyguladığı zamanlarda sorunlarını çözdüğünü de fark etmişti.
“Doğada bu işler nasıl yürüyor?” sorusu aklına takıldı.
Dişi ve erkek aslan ormanda hep yan yana dolaşalım, sürekli koklaşalım, tüylerimiz birbirine değsin demiyorlardı. Böyle bir görüntü hiç görmediğini fark etti. Dişi aslan ve erkek aslanın ayrı ayrı sorumlulukları vardı. Birbirleriyle hiç dalaşmıyorlardı.
Babaannesinin evliliği ile aslanlarınkinin ortak bir paydası vardı sanki...
Kuşlara baktı. Kuşlar da yavruları olduktan sonra el birliği ile o yavruları hayatta tutmanın gayretindeydi. Ortak bir hedefleri olduğu için belirsizlik de yoktu. Her ikisi de yuvanın devamı için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekle meşgullerdi.
Penguenler ise daha özveriliydi. Dişi yumurtladıktan sonra erkek penguen iki ay gibi bir süre yiyecek aramaya gidiyor. Dişi ise yumurtayı sıcak tutup, babanın eve sadakat ve sabırla dönmesini bekliyor. Hiç şikâyet etmiyordu.
Dönüp bir de çiçeklere baktı. Bir çiçek diğer bir çiçeğe dolana dolana büyümüyordu. Köklerini salarken toprağın derinliklerinde kendi başınaydı...
Sanki doğa insana neyin ne olması gerektiğini öğreten bir rehber gibi apaçık ortadayken...
Asıl ihtiyaç olan “Oku”maktı, bize verilenleri... Ama okumasını bilenlere tüm bu mesajlar…
Ne oluyor da insanların çoğu tüm bu hayatlara bakıp deneyimsel bir hayat yaşamak yerine deneyip yanılacağı bir hayatı tercih ediyordu?
Yaşayarak yanıldığı bir hayatı kendisine verilen bu sınırlı ve süreli ömürde ne kadar toparlayabilir ki? Başka hayatlardan öğrendikleriyle daha hızlı yol alabilecekken ve daha mutlu olabilecekken onun bu gerçekleri görmesine engel olan şey de neydi? Gerçeği görebilmesi için illa denemsi mi gerekirdi? Deneyeceği şeyler kendine çok fazla şey kaybettirecek bile olsa da mı?
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Ne güzel delillerle bir anlatım olmuş, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilGerçeği anlamak için önceden yaşamak mı gerekir?
YanıtlaSilOrtak bir hedefimizin olması bizi şikayet etmekten de alıkoyardı oysa ki, kaleminize yüreğinize sağlık 🤲
Sürekli aynı yoldan gidip sonunda zarar etmek insana has bir şey sanırım... Sanırım bunun adına da "özgürlük" diyor :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık..🌺
YanıtlaSilİlişkilerde deneyip yanılınca deneyim kazanıyoruz ama yanılmamızın bedeli pahalı olabiliyor. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilYaşamın sırrı burada gizli. Yaşayarak öğrenmek değil, öğrenerek yaşamak…
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam 🌸🖊️
Elinize sağlık, sonu çok güzel bağlanmış
YanıtlaSilElinize sağlık çok beğendim 💫
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 💫
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok güzel olmuş
YanıtlaSilHayatta deneyim çıkarmak gerçekten büyük bir konfor
YanıtlaSilDeneyim çıkarmak, güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilDeneyip yanılarak her şeyi öğrenecek olursak işimiz var :))
YanıtlaSilCok guzel bir yaziydi ornekler cok guzeldi
YanıtlaSilKaleminize saglik✏
Elinize emeğinize sağlık çok keyifle okudum
YanıtlaSilÖncelikle kaleminize sağlık... Tüm ilişkilerimizde yaşanmışlıklardan göz çekmeden attığımız her adım büyük bir adım oluyor. Birde buna gerçek bilgileri okumak eklenince düşünen oluyorsun ya işte o zaman dünyan değişiyor. Çok teşekkürler...
YanıtlaSilYaşayarak öğrenmek çok maliyetli çok. İnsan çok para kaybediyor çok zaman kaybediyor çok yıkılıyor özgüven kaybediyor. O yüzden pes edip vazgeçebiliyor. Benden önce yaşamış ve başarmışların hayatlarına bakmak çok konforlu...
YanıtlaSilYüreğinize sağlık hayatın, her bir nefesin kiymetine dair cok güzel bir farkındalık kazandırıyor.Bu hayat deneyip yanılacak kadar uzun ve kıymetsiz degil
YanıtlaSilİnsanın ömrü denemelere bırakılmayacak kadar kıymetli... Şans eseri, gelişine, ağaçtan düşen bir yaprak gibi savrula savrula yaşayamayız ki... öylesine yaşayamayız... Çok kıymetli hatırlatmalar, çok sağ olun
YanıtlaSilGerçeği görebilmesi için illa denemesi mi gerekirdi... Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilTüm mesajlar okumasını bilenlere.. Ne kadar doğru bir söz..
YanıtlaSilHayat sınırlar üzerine kurulu.. ömrümüz ve imkanlarımız da sınırlı.. Bu kadar sınırların içinde yaşarken, deneyerek ve yanilarak yaşamak çok masraflı
YanıtlaSilYol gösterici çok güzel bir yazı.
YanıtlaSilDeneme! Yanılma ! Deneyim Transferi yap ! :D
YanıtlaSilEmeğinize sağlık ne güzel bir yazı... İnsan deneyim transferi alsa yaşamını kolaylaştırır...
YanıtlaSilHayat çok kısa hakikaten.. deneme yanılma ile geçirecek hata kaybedecek vaktimiz yok..
YanıtlaSilÖğrenme ölene kadar devam eder. Ve güzel haber! yara almadan öğrenmek de mümkün…
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı. Emeğinize sağlık 🌷
YanıtlaSilHayatta deneme yanılma yöntemini kullanamadığımız yerlerden biriside evlilik🌸 Emeğinize sağlık hocam
YanıtlaSilkeyifli bir yazı olmuş. insan bitki, hayvan nelerden nelerden bir şey öğrenebiliyor.
YanıtlaSilYanlış verilmiş bir karardan sonra bile doğru hareket etmek ne kadar değerli.
YanıtlaSildeneME yanılMA. deneyim transferi yapmanın önemi ne kıymetli. kaleminize sağlık...
YanıtlaSil