Vazgeçmek Zor

 

Deniz kenarındaki bank

Vazgeçmek Zor

Deniz kenarına her geldiğinde oturduğu o bankta oturmuştu yine. Uzun sahil şeridinde onun yerini belirleyen incir ağacını gören o bankta… Kayalıkların arasında, muhtemelen kimsenin dikmediği, kendi kendine hayat bulmuş, bulunduğu yere güzellik katan o güzel ağaç…  Sahile her yürüyüşe geldiğinde hep bu bankı seçerdi. Bugün de bu güneşli kış gününün sabahında yürüyüşe çıkmış, yine aynı bankta oturmuştu. Güneşin, denizi altın tozlarına boyayan pırıltılarını seyrederken düşüncelere dalmıştı… 

Hangisi daha zordur?

Ne yapacağını bilememek mi, yoksa bilip de yapamamak mı?

Kararsız kalmak mı, yoksa o kararı uygulamak mı?

Kafasının içinde binlerce soru vardı Melek’in. Yıllardır yalnız başına yaşıyordu. Hayatında her şeyi kendi başına halletmiş, kendi ayakları üzerinde durmuş, kimseye muhtaç olmadan çalışmış, çabalamış ve düzenini kurmuştu. Ve şimdi hayat ona bir soru soruyordu, karar verme zamanı gelmişti…

Neydi karar? 

İnsanın istekleri arasından seçim yapması, seçenekler arasından bir tanesini seçmesi.

O zaman insan bir karar verdiğinde, başka pek çok şeyden de vazgeçmeliydi. 

Üniversiteden beri yaz tatillerini dinlenmek yerine çalışmakla geçirir, birikim yapar ve kendine ait bir hayat kurabilmek için uğraşırdı. Şimdilerde ise hayalini kurduğu o hayatı yaşıyordu. Karışanı görüşeni yoktu. Hayata karşı tek sorumluluğu kendisiydi. Kimseye hesap vermiyordu. Yediği yemek, giydiği kıyafet… Her şeyi kendisi seçiyordu. Kendi istediği zaman seyahat ediyor, kendi istediği gibi eğleniyor, evini, işini, hayatını kendi istediği gibi yaşıyordu. 

Kendi kendine seyahat

Yaşıyordu yaşamasına da kurduğu hayatta bir şeyler eksikti. Yakın arkadaşlarının çoğu evlenmiş, çocuk sahibi olmuş, farklı hayat mücadeleleri vardı. Eski buluşmalar yapılamıyor, çocuk, eş yoğunlukları yüzünden görüşmeler azalmaya başlamış ya da görüşülen zamanlarda da konuşulanlar uyumsuz kalıyordu. Evli arkadaşları çocuklarından, onların derslerinden, eşlerinden, günlük rutinlerinden bahsederken; o da işindeki başarılarından, toplantılarından, seyahatlerinden, hayallerinden bahsediyordu. Aynı dili konuşamıyorlardı artık. Onlara belli etmese de arkadaşlarını kaybetmiş hissediyor ve üzülüyordu.  “Nasıl olsa günün birinde hem evlenirim hem de çocuk yaparım” deyip ertelediği her şey şimdi üzerine kara bulut gibi çökmüştü. Bir yandan da annesi ve ablası ona her gördüklerinde aynı cümleleri kurmaya başlamıştı. “Hayat böyle geçmez, bir hayat arkadaşın olmalı. Seçimini yapma zamanın geldi de geçiyor bile…” 

Peki, nasıl bir seçim yapmak gerekirdi?

Çocukluğumuzdan beri izlediğimiz, kalplerimizi ısıtan, zihnimizde yer eden filmler, okuduğumuz o kitaplar bize ne öğretmişti? İnsan biriyle karşılaşır, ilk görüşte çok beğenir. Âşık olurlar ve birbirleri olmadan bir hayat düşünemezler. Hayatlarının aşkını bulmuşlardır ve evlenmeye karar verirler. 

Gerçekten böyle miydi? Evlilik için bu kadarı yeterli miydi? 

Alınan her karar aslında bir vazgeçiş de barındırır. Kararımızın yönü neyse, tam zıddı yönden de vazgeçeriz. Sabah yataktan kalkmaya karar verdiğimizde, uyumaktan vazgeçmişiz demektir. Arkadaşlarla buluşmaya karar verdiysek, evde temizlik yapmaktan vazgeçmişizdir. Kilo verip hafiflemeye karar veren bir insan, akşamları dev hamburger menüsü yemekten vazgeçer. Tıp fakültesini kazanmak için çalışmaya karar veren bir öğrenci halı saha maçlarından vazgeçer. 

O halde karar verdiğimizde, o karar için nelerden vazgeçtiğimizi de bilirsek, o zaman hedefimize giden yolda yürürken kararsızlık yaşamayız. Nelerden vazgeçtiğini bilen öğrenci, arkadaşları halı saha maçına çağırdığında kararsızlık yaşamaz. Çünkü neye karar verdiğini belirlerken, neyden vazgeçtiğini de belirlemiştir. 

Her  karar bir vazgeçiştir

Melek’in gözleri yanından koşarak geçen tek tük insanlara takıldı. Kendisi montla otururken, onlar bu kış günü şort ve tişört ile sahili bir baştan bir başa koşuyorlardı. 

Uzun bir süredir spor yaptıkları belliydi. Bu seviyeye gelmek için belki de birçok şeyden vazgeçmişlerdi. Hafta içi yoruldukları halde, hafta sonu da erkenden kalkıp spor yapıyor, sabah uykularından vazgeçiyorlardı belli ki… Güzel Pazar kahvaltılarından vazgeçip sağlıkları için erkenden kalkmayı ve koşmayı seçiyorlardı. 

Peki neydi o insanlara erkenden kalkıp spor yaptırtan?  

Sporu seçerken uykudan vazgeçiren?

İnsanlar verdiği kararların nedenlerini bildikçe kararlarına sımsıkı sarılır ve zıddından da vazgeçebilir. Yeter ki nedenleri yeterli olabilsin…

Yeter ki neyi neden yaptığını bilebilsin…

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***



18 yorum:

  1. En büyük yanılgım her seçimde aynı imkanlarımı da götüreceğimi zannetmek. Çok detay farkında olmadığımız bir durum. Elinize sağlık .

    YanıtlaSil
  2. Bir ayağım bir kayıkta diğer ayağım yanında ki kayıkta nasıl yol alayım ki? Ah İnsan ah…

    YanıtlaSil
  3. Yeter ki neyi neden yaptığını bilsin insan…🌿

    YanıtlaSil
  4. İnsanı kararsızlık içinde çırpınmaktan kurtaran kilit bilgiler.. Neyi neden yaptığını, neden vazgeçtiğini bilmek.. İnsanın tam da gücünün tükendiği, dayanamadığını düşündüğü anda vazgeçtiğinden daha iyisiyle ikramlanacağından emin olup yaptığı şeyde kararlı olabilmesi..Kıymetli bir yazı ve farkındalık için teşekkürler👌

    YanıtlaSil
  5. Çok anlamlı etkili bir yazı olmuş.
    Peki biz hedefimize uygun hareket ediyor muyuz acaba.???🌸

    YanıtlaSil
  6. Nedenleri güçlü olan insanlar nasıllara katlanabilir. Neyi neden seçtiğimiz bu yüzden çok önemli.

    YanıtlaSil
  7. Kaleminize sağlık:) Netlik ve güçlü bir karar... İnsanı Karizma yapan şey bu olabilir mi?

    YanıtlaSil
  8. Seçimimizi yaparken nasıl karar vereceğimizle alakalı yol gösterici bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  9. “Neyi neden yaptığını bilmelisin” ne kadar kilit bir cümle.. kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  10. Kararsızlıklarımızda duygusal ihtiyaçlardan kopamayışımızın payı çok illaki. Ama gerçekten neye rağmen neyi seçiyor insan? Hayatın tam olarak ilgilendiği kısım bu..

    YanıtlaSil
  11. Evet hayat seçimlerden ibaret.. ve seçimler bizi bir kavşağa götürür.. kader dediğimizde bu değil mi?

    YanıtlaSil
  12. Doğru seçim yapmak asıl mesele, ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Cok güzeldi yeniden bazı şeyleri düşünmemize sebep olacak bir yazıydı
    Kaleminize saglik✏😊

    YanıtlaSil
  14. Gülbin Aydoğ Avcı27 Kasım, 2023 17:35

    Seçimlerimiz hayatımıza yön verir 🌸

    YanıtlaSil
  15. Kararımın netliğini vazgeçişim belirliyor, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  16. İnsanın istekleri arasından seçim yapar. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  17. Verdiği kararın “nedenlerini” bilirse… bu kadar güzel anlatılabilirdi ve anlayabilirdik. Elinize emeğinize sağlık çok faydalı bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil