Sevgi Dilenmek


Sevgi Dilenmek

Tam işten çıkmak üzereyken son dakika yeni dosya veren patronuna söylenerek eve yetişmeye çalışıyordu Nazlı.

Bugün sanki her şey üzerine geliyordu. Bir de bu senenin en sıcak günü bugünmüş. Telefonu bırakıp terleyen elini üstüne silerken, iş arkadaşının seslenmesiyle irkildi.

“Ne olur bu projeyi sen yap!” 

Acelem var deyip uzaklaşmaya çalıştı ama nafile.

“Ne olur bu projeyi sen yap!” diye tekrar etti arkadaşı.

Nazlı gönülsüz bir şekilde dosyayı arkadaşından alarak uzaklaştı.

Biraz yürüdükten sonra birden adımları yavaşlamaya başladı. Dün eşine söylediği sözler geldi aklına.

“Ne olur benimle biraz ilgilensen!” demişti eşine. Eşi de gülümseyerek yanağına bir öpücük kondurmuş “Şimdi çıkmam gerekiyor gelince konuşuruz” demişti. 

Az önce kurtulmak için arkadaşının elinden dosyayı alması gibi... Zoraki bir öpücük… O anı kurtarmak için, sorunu çözmek için değil…

Artık yürümeyi bıraktı Nazlı. Gördüğü ilk banka oturup, ilişkisinde nasıl talepkâr kişiye dönüştüğünü düşündü.

“Bana çiçek alsana!”

“Biraz sevgini göstersen ne olur!”

“Eve erken gel!”

“Beni gezdir!”

“Benimle ilgilen!”

“Bana güven!”

“Beni özle!”

“Ne zamandır beni sevdiğini söylemiyorsun!”


Bu talepkâr cümleler neredeyse her gün ağzından çıkıyordu Nazlı’nın ve karşılığında anlık geçiştirmelerle yetinmeye çalışıyordu.

Birden iş arkadaşının durumunu kendi durumuna benzetti.

“Birbirimizden ne farkımız var ki?” dedi kısık bir sesle.

Arkadaşı projeleri zamanında yapmak yerine son zamana bırakıyor ve sonrasında da anlık kurtarışlar için Nazlı’nın kapısını çalıyordu. Düzenli çalışarak isteklerine kavuşabilecek marifeti kazanabilirdi. Bunun için yapması gereken isteklerine götüren yoldaki zahmetlere katlanıp sonucu öyle elde etmesiydi. Nazlı nasıl hoşuna gitmese de patronun söylediklerini yapıyorsa ve maaşını hak ediyorsa arkadaşı da bunu yapabilirdi. Oysa o kolay yolu seçmiş ve mücadele etmek yerine, hedefi için bedel ödemek yerine hazır olan sonucu istemişti. Bu istek Nazlı’ya çok itici gelmişti.

Peki o zaman sevgi isteyen de itici olmaz mıydı?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İlişkilerde talepkâr olmak iticidir.”

İnsan ilişkisinde kestirmeden gitmek istediğinde ve gücünü kaybetmeye başladığında talepkâr olur. Her talep de ilişkide iticidir. Elde etmeye çalıştıklarımız bizden uzaklaşmaya başlar. İnsanın talepleri arttıkça çevresindekiler uzaklaşmaya başlar. 

İlişkilerde sevgi, ilgi talep edilerek kazanılmaz. Talep ettikçe anlık kazanmış gibi görünse de toplamda elinde bir şey kalmaz. 

Birine bana güven dediği için güvenmez insan. Güvenilecek şeyler yaptıysa güvenilir insan olur.

Beni sev demek sevilmek için yeterli olmaz. Sevilecek işler yapmak, sevgiyi hak etmek gerekir.


İlgi taleple gelmez, onu kazanmak gerekir.

Peki ama nasıl?

İlişkideki sonuçlarla ilgilenmeden oluşturacağı sebeplere odaklanmalı insan. Bir iş yerinde alacağı maaş aklından çıkmazsa yapacağı işin kalitesi düşer. Oysa özveri ile işini yapınca zaten maaş kaçınılmaz bir sonuçtur. 

Sevgiyi kazanmak da bir sonuçtur. Karşı taraftan sevmesini beklemeden sevilecek bir insan olmaya çalışmalı insan.

O kişi anlamasa da muhakkak insanın oluşturduğu sebepleri anlayacak kişiler çıkar karşısına…


***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***




17 yorum:

  1. Sevgiyi ilgiyi saygıyı hak edenlerden olalım inşallah… doğru yerden :)

    YanıtlaSil
  2. Gülbin AYDOĞ05 Ekim, 2023 10:48

    İnsan duyguları aktifleştiğinde ve isteklerine odaklandığında talepkarlığını bile durup düşünmeden fark edemiyor. Sebep odaklı bir hayatımız olur İnşaALLAH🌸

    YanıtlaSil
  3. "İlgi taleple gelmez kazanmak gerekir."
    Kazanma yollarını uygulayabilmek dileğiyle... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. Nazlı ne güzel ilişkilendirmiş, görebilmiş kendi yaptığını, kendine yapılanı. Farkı fark etmekle ilgili çok güzel bir kapı açtı. Yazanın eline sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Sebepler sebepler sebepler
    Her sebep bi sonuca çıkar
    Kaleminize saglik✏

    YanıtlaSil
  6. Dilenciliğin her türlüsü insanın değerini düşüren bir durum hele ki sevgi dilenciliği…İstenecek merci belli halbuki… emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  7. Pasif olan güçlüdür...💐🤲

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel yazıydı .
    bana güven o iş bende diyorlar
    ama demekle olmaz. Güvenilecek davranışlar yaparsın,
    zaten bana güven diye söylemene gerek kalmaz.

    YanıtlaSil
  9. Her şeyin eni sonu hakediş…

    YanıtlaSil
  10. İlişkiler üzerine çok güzel bir yazı olmuş.
    Talep=iticilik sadece buna dikkat ettiğimizde bile hayatımızda neler neler dengeye gelecek…

    YanıtlaSil
  11. Ne güzel bi paylaşım olmuş 🪷

    YanıtlaSil
  12. İlişkileri dengeden çıkarmak ya da dengeye oturtmak mesele... Talep itici ve dengeyi sarsan birşey. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Sevgiyi talep eden değil hak edenlerden olabilmek önemli... Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. İnsan bir anlayabilse her talep edişinde kaybedişini dizayn ediyor olduğunu..Kazanmak için çırpındıklarını kendinden nasıl daha çok uzaklaştırdığını..Ne güzel bir hatırlatma oldu.Teşekkürler✨

    YanıtlaSil
  15. Taleplerden uzak dengeli ilişkiler kurmak nasip olsun inşallah 😊

    YanıtlaSil
  16. Sadece sebeplerimize sarılmaktan başka çaremiz yok..insanı iyiye götüren kaliteli iş çıkarmasını sağlayan sebeplerine odaklanmasıdır..

    YanıtlaSil
  17. Bit şeyi dilenen değil hak eden olmak tüm gayret..

    YanıtlaSil