Kıyaslar

 Kıyaslamak


Kıyaslar

Eve geldiğinde, çantasını bir kenara atıp odasına geçmesi bir oldu. Annesi durumu fark etmişti. Sakince peşinden odaya girdi.

- Oğlum hayırdır, bir sıkıntın var gibi... Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?

- Boş versene anne ya! Olmuyor işte! O kadar çalıştığım sınavdan aldığım puana bak! Sınıf arkadaşlarıma puanımı söylemeye utanıyorum.

- Neden ki oğlum? Herkesin kendi sürecine göre bir puanı vardır sonuçta.

- Nasıl kendi sürecine göre anne ya? Baksana aldığım puana. Nasıl düzelecek ki bu dersler? Çoğu arkadaşıma göre çok gerideyim...

Mehtap, oğlunun puanlarının neredeyse sıfırdan bu seviyeye geldiğini bildiği için, hala ona inancı vardı. Ahmet, ders çalışmayı önceleri hiç sevmezdi. Hareketli de bir çocuktu. Dersten çok oyun peşinde koşturan, dersin başında pek oturamayan, otursa da dikkatini toplayamayan bir çocuktu. Sınıfı zor bela geçiyordu. Mehtap ise yoğunluğundan Ahmet'in ders çalışmasıyla ilgili bir düzen tutturamamıştı. Bu yüzden de çok rahatsız oluyordu. Birkaç ay önce bu durumu ele almaya karar vermiş ve diğer gündemlerini bir süreliğine askıya almıştı.

İnsanoğlu bozulurdu, yavaş yavaş. Ve insanoğlu düzelirdi, yine yavaş yavaş. Bunun bilincinde olarak, önce Ahmet'in yapabileceği yerden başlayıp, yavaş yavaş temposunu artıracak bir ders çalışma sistemi oluşturmuştu. Hatta ilk zamanlar, masanın başında da  oğlu ile birlikte oturmuştu. Ahmet de annesinin kendisiyle bu kadar ilgilenmesine bakıp,  ders çalışmaya şimdiye kadar önem vermese de, artık önemli bir mesele olduğunu anlamıştı. Bunu halletmeyi o da istiyordu ama nerden başlayacağını bilemiyordu.

Annesi süreci güzel yönetiyordu. Önceleri sadece masada oturabilmesini bile başarı saymışlardı. Sonra sakin sakin üzerine koyarak ilerlemişlerdi. Bir süre sonra da puanları yükselmeye başlamıştı. Doğru bedelleri ödemeye devam ederse, gayet de yüksek puanlar alacağını biliyordu.

Kıyaslamak

Yatağın yanına oturduğunda, oğlunun elini tuttu Mehtap.

- Oğlum... Kendini arkadaşlarınla kıyaslayınca, puanlarının düşük olduğuna bakıp canını sıkıyorsun. Ama bazı arkadaşlarının yıllardır düzenli bir çalışma sistemi var. Sen ise daha bir kaç aydır ders çalışmaya çalışıyorsun. Kıyasları, başkalarının sonuçlarına göre yaparsan çok yanılırsın. İnsan kıyasını kendi dününe göre yapmalı. Yoksa adaletli olamaz ki.

Evet onlar şu anda yüksek puan alıyorlar. Ama sen, ilk başladığın zamana göre ne kadar ilerlediğinin farkında değil misin? Kendi dününe göre, her geçen gün, biraz daha iyi sonuçlar elde ediyorsun. Bu kadar ilerlemişken, başkalarının sonuçlarına bakıp da ümitsizliğe düşersen, ilerlemeni durdurmaz mısın? O zaman da, kendine bu konuda en büyük kötülüğü yapmış olmaz mısın?

Mesela halan küçüklüğünden beri kardeşlerine bakmış, mutfağa girmiş. Kısa sürede kaç çeşit yemek çıkartıyor değil mi?

- Evet anne, ama sen de çok güzel yemek yapıyorsun.

- Belki ama ben çoğu işi evlendikten sonra öğrendim. Yemeklerin ismini bile tam bilmiyordum düşünebiliyor musun? Görümceme bakıp da, ben o kadar iyi yemek yapamıyorum deyip, yemek pişirmeyi bıraksaydım ne olurdu?

Ahmet o gerginliğinin bir miktar azaldığını hissetti. Evet çalışmaya başladığından beri ara sıra küçük düşüşler olsa da sonuçta bir hayli ilerlemişti. Öğretmenlerinin de takdirini kazanmıştı. Hatta ders çalışırken kazandığı disiplin, hayatının diğer alanlarında da işine yaramıştı. Yok yok ümitsizliğe kapılmanın zamanı değildi. Her gün öncekilere göre daha ileriye giderken hareketi durduramazdı. Mehtap, oğlunun rahatladığını hissediyordu. Devam etti;

- Başkalarının sonuçlarıyla ilgilenmek, insanı çok geriye düşüren bir şey oğlum. İnsanın kıyası, hep kendisiyle olmalı. Hep kendi geçmişiyle olmalı. Herkesin iyi olduğu tarafları olduğu gibi, geliştirmesi gereken yönleri de vardır. Önemli olan önceki halime göre daha iyi miyim? Başkalarının puanına, başarısına, parasına, sağlığına, ilişkilerine bakarak kendimizi değerlendirirsek, ne hayata ne de kendimize karşı adaletli davranmış olmayız.  

Kıyaslamak

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsan zihni kıyasla çalışır.

Bir şeyin, kişiye göre daha iyi ya da daha kötü diye tanımlanması kıyasla ortaya koyulur. Ancak, kıyasların her zaman kişinin kendi süreciyle olması gerekir ki ilerlemesini görebilsin. Ve insanoğlunun yanılgılarından biridir; başkalarının sonuçlarıyla ilgilenmek. O sonuçlar, o kişinin oluşturduğu sebeplerin sonuçlarıdır. İnsanlar benzer konularda, farklı yerlerden, farklı bedellerle başlayabilirler. Bu sebeple, en gerçek kıyas, kişinin kendisiyle olan kıyasıdır. Ve insanın mutluluğu da mutsuzluğu da kıyasına göre oluşur. Aynı insanın, kendinden daha zengine bakıp mutsuz olabilirken, daha fakire bakıp mutlu da olabilmesi gibi. Kendinden daha başarılı olana bakınca kendini başarısız hissetmesi, ama daha başarısız olana bakınca kendini başarılı görmesi gibi. Demek ki, insanın hayattaki tek rakibi, yine kendisidir. Değerlendirmesi gereken de yine kendisi... Yarışması gereken de, geçmesi gereken de kendisidir.

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

13 yorum:

  1. Tam da çocukların stresli bir şekilde sınava hazırlanmaya çalışıp çalışıp pes etmek istediği bir dönemde çok güzel bir yazı olmuş☘️ Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Kendini başkasıyla kıyaslamak, insanın kendine yapacağı en büyük kötülüklerden maalesef..

    YanıtlaSil
  3. Çok kıymetli bir konu 💜

    YanıtlaSil
  4. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Yanlış şeyi kıyas alınca çok gergin ve umutsuz bir hayat oluyor ama insan kıyası kendi dününü alınca o zaman daha umutla bakabiliyor hayata
    Elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş 🌸

    YanıtlaSil
  6. Güzel anlatıldı teşekkürler. İnsanlar başkalarını bakarak yaşar .Aslında kendi kendimizle yarışmaliyiz o zaman başarılı oluruz ve her türlü çıkacak sorunların üstesinden gelebiliriz.

    YanıtlaSil
  7. Her insanın başka bir öyküsü var. Geçmişte yapıp ettikleri var. Biz gözümüzün gördüğüne bakıp bende istiyorum diyoruz. Ama işler öyle dönmüyor.

    YanıtlaSil
  8. İnsanın kıyası başkası olunca sadece hırslanıyor.. çok acı bir şey.. yolda giderken başka arabaların hızını bilmek hesaplamak sürekli onları kontrol etmek varacağımız yere giderken bize ne kazandırır...🌸🌺

    YanıtlaSil
  9. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Ellerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  11. Kaleminize sağlık🌿 kıyası nereye koyuyoruz sonuçları nasıl oluyor anlamayı kolaylaştıran bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  12. Çok güzel tespit ellerinize sağlık

    YanıtlaSil