SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

Kürkçü Dükkanı

Başarı

Kürkçü Dükkanı

Yaratılan her varlık kusursuz bir işleyiş sergiler…

Kendi haline bırakıldığında ağaçlar kök salar ve büyür. 

Dereler gürül gürül akar, denizlerle, okyanuslarla bir olur. 

Kuşlar her sabah güneşle birlikte uyanır, rızık peşine düşer. 

Karıncalar işe koyulur, yorulmadan yüklerini taşır durur…

Gök, suyunu bahşeder… Toprak mahsulünü verir…

Tüm yaratılanlar, birbirleriyle uyum içerisinde var oldukları günden beri yaşamaya devam eder…

 

Öyle bir yaşam ki; ustalık derecesinde işleyen bir sistem, bolluk ve bereket… 

Ve bu kusursuz sistem içerisinde varlığını sürdürenlerden hiçbiri kendisiyle övünmez, kaybettiğinde komplekse girmez, kazandığında böbürlenip “Ben yaptım!” demez. 

Hiçbir ağaç “Bak nasıl açtım ama yapraklarımı, köklerime bak, ne kadar indirdim derinlere!” demez…
Hiçbir kuş “Aaa sen uçamıyor musun? Yazııık!” diye kimseyle alay etmez…
Hiçbir aslanı “Ben ormanın kralıyım!” diye böbürlenirken gören olmuş mu?
Aslana o lakabı takan, kral olmak isteyen insan…

 

Hiçbir yıldız parlaklığıyla övünmemiş, hiçbir gezegen bak ben ne kadar büyüğüm dememiş…

Büyüklüğü kompleks edinen tek canlı, insan…

Ki insan… Yaratılanlar arasında en muhtaç canlı…

Sevmeye, sevilmeye, saygı duyulmaya, beğenilmeye, kabul görmeye muhtaç… 

Başarmaya, mutlu olmaya, ilişki kurmaya, isteklerine ulaşabilmek için çözüm üretmeye muhtaç… 


Muhtaç olduğu kadar da marifetli elbette…

Diğer tüm yaratılanlar bir yazılıma göre yaşarken, bir tek insan isteklerini seçmekte ve o isteklere ulaşabilecek çözümleri üretmekte özgür… 

Bu yüzden insan; dünyanın yöneticisi, üst düzey bir stratejist… 

Başarı

Ancak nasıl ki ekilen her tohumdan bir çınar ağacı çıkmaz… 

Nasıl ki doğan her aslan sürünün lideri olmaz… 

Nasıl ki her başlayan iş tamamına ermez… 

Kazanmak, büyümek, başarmak, mutlu olmak için yola çıkan her insan da ulaşmak istediği o nihai noktaya, ‘Ustalığa’ eremez… 

 

İnsan bir şeyi istemeye başladığında, hedefini belirlediğinde, farkında bile olmadan bir süreç başlatır. 

Ve bu öyle bir süreçtir ki, evrelerden oluşur. 

Her bir evrenin sorusu, sınavı, zorluğu, çözüm stratejisi farklıdır. 

 

Fayda verecek olan her yolun başı zorludur. Emek ister, çaba ve mücadele görmek ister. 

İnsan o yolda, önce tırmanır tırmanır, biraz geri düşer. Uğraşıp didinse de elinin boş kaldığı zamanlar olur. 

Ondan beklenen sabretmesi, çalışmaya devam etmesidir… 

 

Ancak insanın pusuda bekleyen bir sınavı daha vardır. Pek akla gelmeyen, önceden pek öngörülemeyen ve çoğunlukla da kalınan bir sınav… 
Olumsuz sonuçlarla karşılaşılan evre geçilince, işler yavaş yavaş rayına girer. 

Kapılar açılır, yokuşlar düzleşir, teker dönmeye başlar… 

Ve insan der ki;

“Bak nasıl yaptım ama!”
“Zor oldu ama benden kaçmaz!” 
“Çalıştım ve başardım… İşte doktor oldum!”
“Tabi kızım, ne sandın, bizimki doğuştan marifet…”
“Tamam yaaa! Çözdük bu işi, artık rahatım…”
“Evet evet alkışlarınızı hak ettim, tam olarak nereye poz veriyorduk?”

Veee onca uğraşla gelinen noktadan, geriye dönüş başlar…
Kazanıldığı zannedilenler parmakların arasından kayaaar gider…

Kalır yine insan kıtlığıyla, olumsuz sonuçlarıyla baş başa…

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsanın bir başarıda sürekliliğini sağlayan yalnızca kazanması değil, aynı zamanda kazandığını koruyabilme becerisidir.”  


Korunma hakkı elde edilen her kazancın, her başarının, her mutluluğun başı “Çıraklıktır.”

Çabaların sonuç vermediği, yoğun emeklerin karşılıksız kaldığı kıtlık evresi…

Hiçbir bedel boşa gitmez elbet… Yavaş yavaş verilir insana, emeklerinin karşılığı…
Vazgeçmeyen, şikayet etmeden yoluna devam edenler için,

“Kıtlık” olur “Bolluk”… 

“Çıraklık” olur “Kalfalık”…

İnsanın olumlu sonuçlar almaya başladığı dönem…
Diyet sürecinde, kiloların verilmeye başladığı…
Dükkanda satış yapılıp, kasaya para girmeye başladığı…
Annenin çocuğuna sözünü dinletebilmeye başladığı…

Çalışmalar sonucu notların yükselmeye başladığı evre…

Çıraklığın acısına kıyasla çok da keyiflidir “Kalfalık” süreci. Çünkü emeğinin karşılığını almaya başlar insan. Fark edilmeye, onaylanmaya, beğenilmeye, takdir görmeye başlar. 

“Aysel, sen kilo mu verdin? Nasıl yakışmış anlatamam…” 

“Ooo Faruk, bakıyorum döndürmeye başlamışsın dükkanı, ALLAH bereket versin!” 

“Hatun, sen bu çocuğu baya adam ediyorsun ha!”

“Aferin oğluma, ee ne de olsa babasının oğlu!” 

Sahne kurulmuş, insanoğlu farkına bile varmadığı bir sınavın başrolüne alınmıştır. 

 

Peki nedir Kalfalıkta insana sorulan sorular? 

 

  • Elde ettiklerinle övünecek misin?
  • Ben yaptım diyecek misin?
  • Kazandığın henüz senin olmamışken, tüketecek misin?
  • Hikmeti kendinden bilecek misin?

Başarı

İşte bir süreçte, insanın istekleri kontrolden çıktığında ve giderek bilinci kapandığında… 
Kazançlarda sebep-sonuç ilişkilerini göremediğinde… 

Doğrularını ve yanlışlarını ayırt edemediğinde…

Sonuç değerlendirmesi yapamadığında…
Ve Yaratıcının adaletini, lütfunu, ikramını unuttuğunda…
Kazandıklarını koruma hakkını elde edemez insan.

Başladığı işte Kalfalıktan Ustalığa erişemez.

Ve geriye dönüş başlar… 


“Ne güzel kilo vermiştim, yine yemeden duramaz oldum!” 
“Müşteriler gelmez oldu, gelen de almıyor arkadaş, anlamış değilim, ne değişti ki?!”

“Çocuğum yine uyumaz, yemek yemez oldu…”

“Herkese anlattık son aldığım notları, şimdi dersin başına oturamaz oldum…”

“Offf! Kesin bahtsızım ben…”

Yok, yok, bahtsızlık değil insanınki, hakkı verilemeyen Kalfalık…
Kalfalığın sınavlarını veremeyiptekrar geri düşülen Çıraklık…
Nam-ı diğer, “Kürkçü Dükkanı”…

Peki, o zaman Kalfa ne yapmalı ki kazandıklarını korusun…

 

  •  Sessizleşmeli… Elde ettiği başarıların üstünü örtmeli, dillendirmemeli… 
  • Somut ve soyut olarak tüketmemeli… Kazandığı paraysa eğer hemen harcamamalı, bir beceriyse bununla övünmemeli…
  • Destek olanlara teşekkürünü iletmeli, benzer çıraklıkları yaşayanlara o da destek vermeli…
  • Ustalığa erişebilmek için çalışmaya devam etmeli… 
  • Ve kendisine tüm o zorlukları ve kolaylıkları, problemleri ve çözümleri tam ihtiyacı olan zamanda, ihtiyacı olan ölçüde, adaletiyle, lütfuyla, ikramıyla verene tekrar tekrar şükretmeli…

 

Belirlenen hedeflerde, çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan da ustalığa erişebilenlerden olmak umuduyla….

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***



47 yorum:

  1. Hikmeti kendinden bilme…
    Çok güzel bir anlatım
    Emeklerinize sağlık🍃

    YanıtlaSil
  2. İnsan hep hazzı kovaladığında kaybeden oluyor.. Vaktini kaybediyor, parasını kaybediyor, marifetini kaybediyor.. Bir süre sonra neşesini kaybediyor. Hazzı harcamayıp elimizde tutabilmemiz umuduyla..

    YanıtlaSil
  3. Elinize sağlık çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Hayatımınızın her alanında bir şeyleri başarmak, ustalaşmak, marifetlenmek isteriz, ulaşınca da herşey bitti sanırız. Ama asıl devam ettirebilmektir, sürekli hale getirebilmektir, istikrarlı olabilmektir bizi sürekli mutluluğa götüren.

    YanıtlaSil
  4. Her evre ne kadar güzel örneklerle anlatılmış elinize sağlık 🌱

    YanıtlaSil
  5. Insanın isteği ile beraber sınavının da başladığını hep unutuyoruz.. oysa her evre bir sınav ve Her sınav da farklı bir soru ve cevap var.. sınavların her birinin hakkını verebilme duası ile....🌸🌸

    YanıtlaSil
  6. Her insanın öğrenmesi gereken bilgiler… keşke herkes bilebilse… kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. “İnsanın bir başarıda sürekliliğini sağlayan yalnızca kazanması değil, aynı zamanda kazandığını koruyabilme becerisidir.”
    Ne güzel bir cümle🥰

    YanıtlaSil
  8. Ustalığa varamama sebebimizmiş böbürlenip övünmek...

    YanıtlaSil
  9. Elinize emeğinize sağlık. Bu hafta en çok konuştuğumuz konuydu. Yazınız cevap oldu.

    YanıtlaSil
  10. İnsan önce işi yapabilme becerisini araştırmaya sorumluluk almalıyız işi öğrenmeliyiz kalfalıkta. Ustalikta işi çok kolay yönlendirebilir işe iyi anladından sorumluluk tam alınır ustalıkla ileriye bakılır.

    YanıtlaSil
  11. En ince ayrıntısına kadar nakış gibi işlenmiş bir “süreç yasası” yazısı olmuş. Kaleminize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  12. Ahh ne kadar da gol yiyoruz farkinda olmadan 🙈 hatta kendi kendimize gol atiyoruz hayatta.

    Kaleminize saglik 🌸

    YanıtlaSil
  13. Sessizlik nede büyük marifet. Sessiz kalabilenlerden olabilmek duasıyla 🌸

    YanıtlaSil
  14. İlknur Yilmaz01 Kasım, 2022 21:47

    İnsan kitliktan sonra o bolluğun ancak sebepleri oluşturursan gelebileceğini düşünmesi insani motive ediyor. Yoksa cirakliktaki acıya nasıl dayanılır 🙂

    YanıtlaSil
  15. Çok güzel bir yazı, emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  16. Kalfalığın sınavlarını veremeyip, tekrar geri düşülen Çıraklık… Ne acı şey kürkçü dükkanına dönmek.

    YanıtlaSil
  17. Bir hedef belirlerken neden istediğim, nerelerde takılacağımı da gösteriyor gibi.
    Görsünler, bilsinler diye başlayınca görünür, bilinir olduğunda üstünü örtmek istemek zor...
    Hep dününe göre iyi olma derdin de ve gerçeği referans görebilme çabasında olabilmek nasip olsun dilerim

    YanıtlaSil
  18. Çıraklık çok kıymetli ,ne yapıyorum her sürecimde nasıl tepkiler veriyorum.kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  19. İnsanoğlu hayatın kendisine soru sorduğunu unuttuğunda, hangi soruya nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmediğinde doğru cevabı veremiyor. Peki bunu nasıl yapmalı? Nasıl cevap vermeli sorusunun en güzel anlatımı olmuş. Ne de güzel olmuş… Kaleminize sağlık🌼

    YanıtlaSil
  20. Rabbim üstünü örtebilmeyi nasip etsin inşAllah🤲

    YanıtlaSil
  21. Ne kadar akıcı bir yazı, ne kadar vurucu cümleler, sorular... Ve içerik zaten onu söylemiyorum bile. Emeklerinize sağlık. Çok çok güzel ve çoook anlamlı.

    YanıtlaSil
  22. Çok iyi yaa. 👍

    YanıtlaSil
  23. Farkındalık oluşturan çok akıcı bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  24. İnsanın yaşayacağı evreleri bilmesi ne kadar kıymetli. O zaman ne yapacağı kadar neyden sakınacağını da buluyor.

    YanıtlaSil
  25. Çıraklıkta acıyla düşmeyip kalfalıkta hazla düşmek ne acı. Farkında olanlardan ve sakınanlardan olalım İNŞALLAH

    YanıtlaSil
  26. Detaylı ve faydalı bir yazı olmuş
    Yazanların ellerine emeklerine sağlık

    YanıtlaSil
  27. İnsanın gerçek yapısını güzel anlatmış.Her olayın başında, her işin başında, her hedefin başında ve sonunda nasıl davranmamız gerektiğini bilmenizi, uygulamamızı, bize asıl destek vereni unutmamamız gerekiyor. Tek pencereden bakmamalıyız.

    YanıtlaSil
  28. Ne güzel anlatmışsınız, her evrenin hakkını verenlerden olabilmek dileğiyle🤲🏻
    Emeğinize sağlık🤍

    YanıtlaSil
  29. Ne güzel bir yazı stratejilerle dolu😃
    Elinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  30. Şimdi anladım neden başaramadığımı ! Vesile oldunuz, teşekkürler 🖤

    YanıtlaSil
  31. Sürekli yokuş çıkıp tekrar tekrar aşağı düşmek çok yorucu. Hedefe ulaşmak için tekrar tekrar aşağı düşmemek için çok önemli stratejiler verilmiş. Çok teşekkürler kaleminize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  32. Sonuçlara ulaşınca oraya varırken neleri doğru yaptık nerelerde hatalıydık değerlendirme yapmadan yaşamanın ustası olmuşuz... Bitti gitti deyip defteri kapatıyoruz. Oysa geleceğimize taşıyabileceğimiz bir çok bilgimiz olmalı değil miydi???

    YanıtlaSil

  33. Belirlenen hedeflerde, çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan da ustalığa erişebilenlerden olmak umuduyla….
    - Aminn. İnşallah. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  34. Her süreçte farklı sınav, farklı soru, farklı cevap... Bilince ne kadar konforlu oluyor hayat. Yolun neresindeyim, şimdi ne yapmalıyım ya da bu sıkıntı ile neden karşılaştım biliyoruz. Ellerinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  35. Bedelde süreklilik ne kadar kıymetli.
    Her şey başladığı yere geri dönüyor, sonuçlara hiç takılmadan sebeplerini arttıranlardan oluruz inşALLAH🤍

    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  36. İnsan her işin başında çırakligini kabul edebilse ne rahatlayacak.....herşeyin bir aşamadan oluştuğunu...eğitimleriniz ile insallah çıraklık ,kalfalık ve ustalık....

    YanıtlaSil
  37. Sessizlik aslında ne büyük bir aktarım
    Bunun farkında olabilmek ise ne büyük bir ikram...
    Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  38. Bulunduğun her sürecin sınavı farklı mutlaka…

    Teşekkürler bilgiler için 🌸

    YanıtlaSil
  39. Meryem Hicran Erataman12 Kasım, 2022 20:21

    Başarılı olmak kadar başarılı kalmak da doğru hamlelerimiz kadar doğru sakınmaları yapabilmemizin öneminin altı çizilmiş. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  40. Meryem Hicran Erataman12 Kasım, 2022 20:30

    İnsan olumsuz sonuçlarda ne kadar hızlı morali bozulup kompleks yaşarken zıttında başarınca kazandım sanıp övünüp her iki süreçte de kıtlık da da bollukta da sınavını kaybettiğini fark etmeden ömrü kazandığı başarıyı korumayı beceremeden yıllar geçebiliyor. Bu bilgileri ne kadar erken yaşta fark edebilse ne büyük kazanç olur.

    YanıtlaSil
  41. Çok akıcı ve net anlattınız, emeğinize sağlık, ben yazıdan çok faydalandım..

    YanıtlaSil