NE ALAKASI VAR?

NE ALAKASI VAR?

Bembeyaz yumuşacık ellerini avuçlarının arasına aldı. 

“İyi uykular kızım.” dedi.

Leyla duymadı annesinin bu sözlerini. İnce uzun kirpikleri, pembemsi dudaklarıyla uyurken ne kadar masum görünüyordu annesine.

Annesi Hatice’nin, gün boyu yorgunluktan gözlerinin altı morarmıştı. Kızını izlerken, tüm çocuklar için iyi dileklerini geçirdi içinden. 

Leyla, epilepsi yani sara hastasıydı. Sıklaşan nöbetlerine çözüm bulunamıyor, ilaçlar değiştirilip dozlar artırılıyordu. Bazen oturduğu yerde üst üste nöbetler geçiriyordu.

Böyle durumlarda hastaneye gidip gelme süreci, her hasta için, her hasta yakını için zordu.

Leyla önceden çok güzel, canlı, enerjik ve sağlıklı bir çocuktu. On yaşına kadar ciddi bir sağlık sıkıntısı yaşamamıştı.

Ne olmuş? Nasıl olmuştu?

Hatice, kızı Leyla’nın tedavi olabilmesi için elinden geleni yapardı. Bu yüzden kendisine önerilen doktora görünmeye karar vermiş, doktor Leyla'yı muayene ederken Leyla yine dakikalarca nöbet geçirmişti. 

Muayene ve yapılan değerlendirmelerin sonucunda hiç duymadığı bir şey duymuştu Hatice. 

“Kronik Zehirlenme.” Bu da neydi? Bir anda yüksek miktarda alınan zehrin, vücudu zehirlemesi değildi. Az az ama yıllar boyunca alınan ağır metaller birikmiş, sağlığını bozmuştu.

Doktor, Leyla’nın vücudunda hiç olmaması gereken miktarda alüminyum olduğunu söylemiş, bu durumun onda nöbetlere yol açtığından bahsetmişti. 

Sebeplerini doktordan dinlerken; Leyla’nın çocukluğunda çok sevdiği alüminyum kaplı pahalı çikolatalar geldi gözünün önüne... . Alüminyum folyoyla yaptığı yemekler

 geldi...

Böyle basit şeyler mi bu hale getirmişti kızını? Ne alakası vardı?

Hatice bu konuyu detaylıca araştırmıştı. Bu kızının başına gelendi. Alüminyum değil başka ağır metal de olabilirdi. Tarım zehri olabilirdi mesela. Anneannenin köyde yetiştirdiği, böceklenmesin güzel gözüksün diye biraz fazla döküyorum, dediği tarım ilaçları...

Tedavi henüz bitmese de alüminyum vücuttan atıldıkça Leyla’nın nöbetleri yok denecek kadar azalmıştı. 

İnsan, yediği çikolatanın paketinin, hastalığıyla ilişkisi olacağını düşünmüyor.

 

Oysa hayatta her şey, her şeyle ilişkili. 

O zehirli toprakta yetişen üzümün, kahvaltıda yenilen pekmeziyle insanların sağlığı arasında bir ilişki var.

İlişkinin olduğu yerde bir bağ var.

Sağlıklı bir topraktaki solucanın toprağı havalandırmasıyla toprağın mineralleri arasında, orada yetişen besinle enerjik uyanmak arasında bağ var. İnsan topraktaki o solucanla sağlığı arasında bir ilişki olduğunu düşünmüyor.

İnsan öyle sanıyor ki yaptıkları boşa gidiyor.

Oysa her şey, her şeyle ilişkili.

Fırından alınan ekmeğe ödenen para fırıncıya, ondan değirmenciye , ondan buğdayı eken köylüye ve o köylünün baktığı öksüze gidiyorsa kesinlikle bir ilişki var..

Bir orman yangını sadece Fethiye’yi etkilemiyor, tüm atmosferle ilişkisi var. Tüm atmosferin karbondioksit miktarıyla ilişkisi var.

O zaman;

İzmariti ya da bir çöpü yere attığında,

Bir karıncayı öldürdüğünde,

O yalanı söylediğinde,

İnsan bir şeyi bozduğunda her şeyi etkiliyor. Tüm sistemi etkiliyor.

Çünkü her şey, her şeyle ilişkili.

O zaman;

Bir çocuğa gülümsemem boşa gitmiyor 

Doğruyu söylemeyi seçtiğinde,

Yok olmuyor, mutlaka bir yerlere varıyor. 

 

İnsan,

Yaptıkları ya da yapmadıklarıyla, 

Tüm seçimleriyle

Mutlaka bir şeyleri bozuyor ya da düzeltiyor.

 

Bir soykırıma susuyor olmak, mutlaka bir yere varıyor mesela.

Zulme karşı duruyor olmak, mutlaka bir şeyleri değiştiriyor.

 

Bir kelebeğin kanat çırpışının dünyanın diğer ucundaki rüzgarla ilişkisi varsa

O kelebeği sebepsiz yere öldürmek neleri etkiler?

 

Düşünmüyor insan neler nelerle ilişkili aslında?

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***