SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

Bir Kilim Olabilmek

 

kilim

Bir Kilim Olabilmek

Sema, birkaç ay önce taşındıkları dairenin kapısının önünde karşı komşusuyla karşılaştı. Aralarında, göz göze gelmiş olmanın verdiği, neredeyse mecburi bir selamlaşmanın ardından, Sema asansörlere doğru ilerledi ve gelen asansörün inişini beklemeye başladı. 16,15,14,13…. Ne çok kat vardı. ‘’Her katta 4 daire. 22 kat çarpı 4 daire desen 88 daire yapar, sitede 6 blok var. 88 daire çarpı 6?’’ diye hesap yapa yapa apartmandan dışarı çıktı ve arabasına bindi. Yeni taşındıkları bu 22 katlı sivri binanın içine, mimari anlamda neredeyse bir mahalle dolusu insanı sığdırmışlardı. Daha garip olan şey ise insanlar fiziksel olarak dip dibe yaşıyorlar ama birbirlerini tanımıyorlardı ve tanımak ihtiyacı da hissetmiyorlardı aslında. Kimse kimsenin ismini bilmiyordu mesela. 

Peki neydi bu kadar birbirine yakın duran insanları birbirinden uzak tutan?

Sema eski mahallesinde bulunan bir el sanatları atölyesinde, kilim dokuma kursuna gidiyordu. Haftada bir kez bu atölyede bir yandan kilim dokumayı öğrenirken, aynı zamanda eski sokağındaki komşularıyla da görüşmüş oluyor, bir taşla birkaç kuş vurmuş oluyordu. Eski mahallesine girdiğinde yine yüzü güldü Sema’nın. Arabasını park edip, kaldırımdan ağır ağır yürümeye başladı. Manav Hüsnü Bey, kasabın çırağı Ali, Keyfeder Pastanesi’nin önünde oturan yaşlı teyzeler, pastanenin garsonu Zeynep, kapıcı Tezcan, Kuaför Betül. Selamlar alındı, selamlar verildi. Bu mahallede herkes birbirini tanırdı ve iyi kötü herkesin birbiri ile bir ilişkisi bir sohbeti vardı. Kurban kesilecekse, Zafer Evleri’nin kapıcısı Ekrem’e söylenirdi mesela. Kuaför Betül pandemide dışarıya çıkamayan yaşlı teyzelerin evine giderek hizmet vermişti. Nişan pastaları için mutlaka İbrahim Ustadan fiyat alınırdı. Mahallenin zararsız delisine özellikle sahip çıkılırdı.

mahalle

Peki neydi bu insanları birbirine bu kadar yakınlaştıran?

Sema eski sokağına dışarıdan bir gözle bakınca daha önce görmediği bir şeyi fark etti.  Bu esnaflar ve bu mahalle birbirlerine muhtaçtı aslında. Kasabı, berberi, manavı, terzisi, boyacısı, pastacısı, hepsi birbirinin yeri gelince komşusu yeri gelince müşterisi oluyordu. Mahalle sakinleri birbirlerinin ihtiyaçlarını gideriyorlardı. İhtiyaç giderdikçe aralarında bağ oluşuyor ve zamanla bu bağlar sağlamlaşıyordu. İnsanların bağları güçlendikçe, terzisiyle, sarrafıyla, bakkalıyla, marketiyle, delisiyle, akıllısıyla, huylusuyla, huysuzuyla, kendine has renkleri olan, kendine has dokusu olan bir bütün meydana geliyordu. 

Nihayet Sema atölyeden içeri girerek, dokumaya çalıştığı kilimin başına geçti. Eski mahalle ortamını düşündü, yeni sitesinin ortamı ile karşılaştırdı. Birbirinden ne kadar farklı iki ortamdı. Sonra karşısında duran dokunmamış kilimin rengarenk ipliklerini fark etti. Bu iplikler de aynı o yüksek apartmanlar da birbirlerine yakın duran daireler gibi dip dibe duruyorlar ama yakın durmaları onları bir kilim yapmaya yetmiyordu.  Bu iplikler kilim olabilmek için birbirlerine muhtaçtı ve ancak birbirlerine bağlanırlarsa kilime dönüşebilirlerdi.  Bu iplikler ancak kilim olabilirlerse anlamları, kıymetleri artacaktı. İplikler birleşebilirse ortaya kendine has bir doku, bir desen çıkacaktı. Tıpkı bir mahalle gibi. Tıpkı bir aile gibi. Ve aralarındaki bağlar sayesinde kolayca kopup ayrılamayacaklardı bu iplikler birbirlerinden.

bağ

İnsanlar da kilimler gibi, her ihtiyaç giderdiğinde, bir bağ atar karşı tarafa.

Bir ilmek oluşur. Ve sonra bir ilmek daha. 

İki taraf ince bir pamuk ipliğine bağlı kalmasın diye, 

İlmekler, bağlar artırılır, çeşitlendirilir. 

O bağ, bazen bir neşeli karşılamadır, bazen bir sıcak çorba.

Bazen sorumluluk almaktır, 

Bazen yakınındakinin yükünü almak hiç mecbur değilken hem de.

Sağlam ilişkiler işte böyle oluşur. 

O zaman, 

Bir mahalle dolusu hane, bir mahalleye dönüşür. 

Bağlar güçlendikçe aynı duvarları paylaşan daireler, komşulara dönüşür. 

O zaman yakın mesafedekiler, yakınlarımız olmaya başlar.

Aynı evin içinde yaşayanlar ise, aynı masanın etrafına toplanmaya başlar, bir aile olmaya başlar.

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***



25 yorum:

  1. Bağlarımızı kuvvetlendirmeye çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde ne güzel denk geldi bu yazınız… Çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Güçlü ilişkileri kurmanın yöntemini çok güzel ilişkilendirerek anlatan bir yazı emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Ancak bir kilim olabilirlerse anlamları var.. 🤲

    YanıtlaSil
  4. İpler arası bağlanırken eğilip, bükülüp, karşı ipe ulaşabilmek zorlandığımız yerler... iyilikler için birleştirenlerden olmak dileğiyle 🪢

    YanıtlaSil
  5. İlmek ilmek ilişki dokumak…
    Sıcacık bir yazı olmuş. Bağ kurmanın önemini çok güzel anlatmışsınız. Kaleminize sağlık hocam 🌸🖋️

    YanıtlaSil
  6. O zaman
    tek ilmek mi?
    çok ilmek mi?

    YanıtlaSil
  7. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻 emeğinize sağlık birleşmenin önemi çok güzel anlatılmış.💐💐💐💐

    YanıtlaSil
  8. İplerimizin kilimlere dönüşmesi dileğiyle...

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel ilişkilendirilmiş bağ kurulmuş, ufkumu genişleten bir yazıydı. Yüreğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel ilişkilendirilmiş bağ kurulmuş, ufkumu genişleten bir yazıydı. Yüreğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  11. Herkesin soyutta kilimleri bambaşka malzemeden oluşuyor. Kimisi için aile salonunda kaliteli kilim, kimisi için işyeri ofisinde kaliteli kilim, kimisi için kardeş odasında kaliteli kilim, kimisi için de eş odasında... Herkesin ihtiyacına göre, odasına verdiği değere göre tasarlanan bir kilim... Kaliteli ve estetik dokuyabilenlerden olmak...

    YanıtlaSil
  12. Ihtiyaci anlayan ihtiyaca cevap verebilen anlamli bir hayata...

    YanıtlaSil
  13. "...her ihtiyaç giderdiğinde bir bağ atmak..." Ne de güzel anlatılmış, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  14. İçimizi ısıtan sıcacık bir yazı teşekkürler. 🌺🌸💞🙂🙂

    YanıtlaSil
  15. Bütüne katkınız için çok teşekkürler, hepimiz farklıyız , birlik beraberliğimizle bu rengarenkliğimizle harikayız Sağolun Farkındalık muhteşem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamda yaşadığımız gerçekler yazıya dökülmüş… ihtiyaç gideren olmak ne güzel 🌿

      Sil
    2. evet ya! kendi mahallemiz gözümün önüne geldi.

      Sil
  16. Hasret kaldığımız komşuluk için, bağ için ilk adımı belki de bizim atmamız gerekiyor. Unuttuğumuz değerleri tekrar hatırlattığınız için teşekkür ederiz. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  17. Bağlar varsa bir bütünlük var o bağlarıda butunlestirmemiz bizim elimizde emeğinize saglik

    YanıtlaSil
  18. Bağlar varsa bir bütünüz bütünlüğü sağlamak da bizim elimizde emeğinize saglik

    YanıtlaSil
  19. bir kilim olabilmek...ne kadar anlamlı, ne kadar bizi anlatan yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  20. Bağlar iın ne kadar kıymetli olduğunu anlatan bir yazı olmuş emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  21. İhtiyaç gidermek ve ilişki farkındalığını anlamak aslinda bağlarımizi ne kadar da
    güçlendiriyormus...emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  22. birleştikçe daha güzel görünebileceğiz belki de...birleşenlerden olmak dileğiyle

    YanıtlaSil