SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

Bekarlığa Veda Etmek mi?

 


Bekarlığa Veda Etmek mi?

Ne de çabuk geçiyordu zaman. Burcu evleneli 3 ay olmuştu. İşten çıkıp koşa koşa eve gelmek, hemen aceleyle yemek hazırlığına girişmek, eşini karşılamak, yemek yiyip iki sohbet edip ertesi sabah yine aynı rutine geri dönmek biraz yormuştu Burcu’yu. Evliliği hiç böyle hayal etmemişti. Nişanlı oldukları zamanlardaki gibi el üstünde tutulacağını, gezilere gideceklerini, eşinin çiçeklerle eve döneceğini bekliyordu, ama öyle olmadı. Eşinde bir değişiklik yoktu. O yine her zamanki gibi nazik bir insandı ama aynı evin içinde olunca insan birbirinin her türlü haline şahit oluyordu. Koltuk kenarına sıkıştırılmış çoraplar, televizyon izlerken yerlere dökülen kuruyemişler, ah bir de o futbol maçları… Burcu’nun hayalleri arasında bunlar yoktu. Yüzünü buruşturduğunu fark etti ve hemen bu düşüncelerinden sıyrıldı. 

Sonra yeniden kendine döndü “İşte bu!” dedi Burcu aynaya bakarak kendine bir öpücük yolladı ve kızlara hemen bir fotoğraf gönderdi: ‘’Geliyorummmm! Hem de bomba gibi!’’ 

Eşine güzel bir not bırakıp uçarcasına kızların yanına doğru sürdü arabayı. Evlendikten sonra ilk defa kız arkadaşlarıyla buluşabilme fırsatı olmuştu. İş, ev derken onlara bir türlü zaman ayıramamış ve çok özlemişti. Kim bilir onlarda şimdi ne hikâyeler vardı. Hemen hemen hepsi bekârdı. Neler yaptılar, nerelere gittiler, merak ediyordu. 


Eşini seviyor, evliliğe alışmaya başlıyor, yine de bekârlık günlerini özlüyordu… Sanki ne evli ne de bekârdı… Çünkü duyguları ona bekâr gibi davranmasını söylerken, aklı evli olduğunu ve sorumluluklarını hatırlatıyordu. Aklı ve duyguları arasında sıkışıp kalmıştı.  

Hem evli olup hem de arkadaşlarıyla istediği gibi gezemez miydi? Evlenmek en çok istediği şeylerden biriydi ama bekârlık da fena değildi hani.

Acaba iyi yapmasına engel olan birbirine zıt istekleri olması mıydı?

İnsan sınırlı bir canlı, aynı anda iki yerde olamıyor. Şu anda İstanbul’da olan bir insanın aynı anda Londra’da olması mümkün mü? Üniversiteye hazırlanan bir öğrencinin ders çalışırken aynı anda arkadaşlarıyla konsere gitmesi? Dağa tırmanırken aynı anda yüzebilir mi insan? Peki ya hem uzayda olup hem de yere ayak basmak istemesi? Bu yüzden insan aynı anda iki şeyi isteyemiyor. İstese de ulaşamıyor. Çünkü insan karar verdiğinde bir seçim yapar. 

İstanbul’daysa İstanbul’u, Londra’ysa Londra’yı seçer. 

İyi bir gelecek için ya ders çalışmayı seçer ya da anda keyifli geldiği için eğlenmeyi… 

Ya dağa tırmanır ya da denizde yüzer…

Ya evliliği ya da bekârlığı seçer. 

Bir şeyi seçer ve seçimi dışındaki şeylerden vazgeçmiş olur. 

Burcu’nun evli olmakla ilgili bir şikâyeti yoktu ama eski hayatını kaybetmek de istemiyordu.

“Hem orada hem burada olamazsın! Madem evli olmayı seçtin o zaman bu işi iyi yap!” diye kızdı kendi kendine...

Nedir bir işi iyi yapmak?

Onu hem doğru hem de güzel yapabilmektir. Doğru insana fayda, güzel ise haz verir. İkisi bir araya gelince iyiyi oluşturur. Tıpkı şahane bir sofra sunumunun lezzetli yemeklerle taçlandırılması gibi. İşini düzgün ve güler yüzle yapan bir çalışan gibi. Bir kafede çay fincanına minik bir kurabiye ve çiçeğin eşlik etmesi gibi.

Peki, bir işi yapabilmek için ne gerekir?

Bir işi iyi yapabilmek için ondan uzaklaştıranlara biraz mesafe koyabilmek gerekir. 

İnsan kilo vermek, daha sağlıklı ve fit olmak ister, ama öğlen iş yerinde arkadaşlarıyla hamburger, pizza yemek de ister. Kendi işini kurmak veya işinde çok başarılı olmak ister, ama beşte ofisten çıkmak, hobilerine de zaman ayırmak ister.  Bir öğrenci üniversite sınavına girip, tıp kazanmak ister, ama her hafta halı saha maçına da gitmek ister. Bir çalışan, işinde verimli çalışmak, başarılı olmak ister ama bir yandan da elindeki telefonu bırakıp sosyal medyadan çıkmak istemez. 

Oysaki her seçim bir vazgeçiştir…


İnsan ilerlemek için bazı şeyleri geri planda bırakmalı, bazı şeylere de hayatında yer açmalıdır. Böylece yaptığı neyse onu iyi yapabilsin. 

“Burcu, sen bizi dinlemiyor musun? Paris’teki son tatilimi anlatıyorum.”

Burcu kahve sohbetinde seslerin uzak ve derinden geldiğini fark etti. Düşünceleri arasından zar zor kurtulup dinlemeye devam etmeye zorladı kendini. Ama o anda anlamıştı. Seçimini yapmıştı, evliliği seçmişti ve bunu iyi yapmak istiyordu. Arkadaşlarını tabii ki çok seviyordu ama artık önceliği evliliğiydi. Evliliğe ait olan sorumlulukları ve ona ihtiyacı olan bir yol arkadaşı vardı. Seçiminin hakkını vermenin zamanı gelmişti…

Fark ettikleriyle yüzüne kocaman bir gülümseme oturdu. İyi yapacaksa o zaman görev gibi sadece faydasını düşünmeyecek haz da almayı öğrenecekti. 

“Hadi bakalım bu akşamki yemekler sadece doymalık olmayacak, içine sevgimi de katacağım.”

Arabasına doğru yürürken sokakları süpüren belediye çalışanına gözü takıldı. Hem süpürüyor, hem şarkı söylüyor hem de yoldan geçenlere selam veriyordu. “İşte işini iyi yapmak tam olarak bu!” 

Peki, hiç düşündük mü hayatta neyi iyi yapıyoruz?

Neyi farkında olarak ya da olmayarak yapmış olmak için yapıyoruz?

Ya da neyi daha iyi yapabiliriz?

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***



24 yorum:

  1. Ah şu istekler…

    YanıtlaSil
  2. keyifli ve düşündüren bir yazı olmuş. teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık...
    Burcu farkına varmış.. Darısı başımıza😊
    Neyse onu kabullenmek ve olması gerektiği yerde bulunmak ne kadar da önemli

    YanıtlaSil
  4. İnsana yaptıklarını iyi yapma motivasyonu veren güzel bir ve faydalı bir yazı olmuş. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  5. İşini iyi yapanlardan olabilmek dileğiyle kaleminize sağlık😊

    YanıtlaSil
  6. İnsanın işini iyi yapması çok güzel🌸

    YanıtlaSil
  7. Kaleminize sağlık hocam🌸

    YanıtlaSil
  8. Her seçim bir vazgeçiştir çok acı ama çok iç rahatlatıcı :)

    YanıtlaSil
  9. İnsan isteklerini birbiriyle uyumlu dizayn edebilirse yaşama sevincini hiç kaybetmiyor değil mi? Mutlaka bir kaybedişim olacaksa bu hayatta, ya dağınık arzularımın arasında kontrolsüz kaybedişler hatta kayboluşlar ya da amacıma giderken kendi kontrolümde birşeyleri feda etmek../ birini tercih etmek gerek😊

    YanıtlaSil
  10. Hem fayda hem haz içeriyor:) güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık🌺

    YanıtlaSil
  11. Keyifle okudum yazıyı...

    YanıtlaSil
  12. Gerçekten çok keyif alarak okudum... Hem keyif veren hem ufuk açan, İYİ bir yazı olmuş... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  13. Her tercih bir vazgeciştir 🙃

    YanıtlaSil
  14. Her seçim bir vazgeçiş 💕

    YanıtlaSil
  15. Her seçim bir vazgeçiş💕

    YanıtlaSil
  16. "hayatta neyi iyi yapıyoruz.. " ne muhteşem bir soru? Bir şeyi çok iyi yapmak ve bununla da övünmemek! İnsana yüksek huzur ve güven vermemez mi?

    YanıtlaSil
  17. Her seçim gerçekten bir vazgeçiş…

    YanıtlaSil
  18. Faydanın yanında keyif te alabiliyor.muyum?
    Peki keyifte verebiliyor muyum?
    Insan iyiye nasil varır?
    Ve her dogru mutlaka iyiye varır...

    YanıtlaSil
  19. Seçiminin hakkını vermek..🤔Düşündüren bir yazı. Teşekkürler👏

    YanıtlaSil
  20. Gülbin Aydoğ Avcı27 Kasım, 2023 17:27

    Her seçim bir vazgeçiş 🌸 Emeğinize sağlık🍃

    YanıtlaSil
  21. Çok güzel bir yazı elinize sağlık. Unuttuğum bir çok şeyi hatırlattı teşekkür ederim🌺

    YanıtlaSil
  22. Çok güzel yazı

    YanıtlaSil
  23. Emeğinize sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş. 🌼

    YanıtlaSil
  24. İnsan herseyi aynı anda istiyor ama olmuyor maalesef..Bulunduğun yerin hakkını vermek umuduyla..teşekkürler yazı için

    YanıtlaSil