Peki, Sen Neyi Seçtin?

Köpüklü kahvesinden, keyifle kocaman bir yudum aldı. Gözleri, pencereden dışarı dalmıştı. Sonbahar ne de güzel gelmişti, bu sene bu şehre. Uçuşarak yerlere düşen rengarenk hazan yaprakları, tam bir görsel şölen değil miydi? Gözlerini kapattı ve yaprakların hışırtısını dinleyerek, serin havayı yüzünde hissederek yürüdüğünü hayal etti.

Gözlerini açtığında, bahçedeki ıhlamur ağacının kocaman sarı yaprağı, süzülerek toprakla buluşuyordu… “Tıpkı bu yaprak gibi, bir gün daha geçti gitti ömrümüzden…” diye aklından geçti istemsizce.

İşte, tek tek yapraklarını döken bir ağaç gibiydi ömrümüz… Artık dökülecek yaprak kalmayana kadar, ömrümüz de değişmeyen bir istikrarla gün gün eksiliyordu… Son aylarını, hatta yıllarını düşününce ‘göz açıp kapayana kadar’ dedikleri ne kadar da doğruydu.

Son dönemde, birbirinin aynısı olan günler hızla geçen yaşıyordu. Bitmeyen işleri, üzerindeki sorumlulukları… Sürekli bir koşturmacası vardı. Sanki yaşam enerjisi günbegün azalıyordu. Bu durumundan dert yandığı rutin aile toplantılarından birinde, hayatını değiştirecek o dersi alacağı hiç aklına gelmezdi. Derin bir ‘Offf’ çekip, “Emeklilik vaktim gelse de bir Ege kasabasında yaşasam artık. Parmağımı kımıldatmayacağım, çok yoruldum…” demişti o sohbette. Bunu duyan büyük dayısı, manidar bir şekilde gülümseyerek; “Hiç yorulmadığın bir hayatı yaşamak mümkün mü kızım?” diye cevap vermişti… “Bir karınca emeklilik hayalleri kurmazken, göçmen kuşlar sıcak ülkelere uçmayı hiç bırakmazken, ağaçlar meyve vermekten bıkmazken, insanın hayallerinin bile çalışmamak üzerine olması ne tuhaf. Sürekli üretimde olduğu bir hayatta, yaşadığı anlık yorgunluklar olsa da toplamda canlı ve diri olur insan.  Hiç unutma kızım, ömür mutlaka geçer… Mesele, sen onu nasıl geçirdin, nerelerde yoruldun?”

“İnsan hayatta mutlaka yorulur, mutlaka üzülür, mutlaka kaygılanır, mutlaka göz yaşı döker ve mutlaka sevinir, mutlu olur… Madem mutlaka olacak, o zaman önemli olan bütün bunları insanın nereye yerleştirdiği değil midir?”

Tüm bu koşturmacası doğru bir amaç için miydi acaba? Hedefleri amacına hizmet ediyor muydu? Peki bu yorgunluk ne içindi? Ege kasabası hayallerinden derin düşüncelere geçiş yapmıştı zihni… Kafasının içinde dönüp duran sorulara engel olamıyordu; 

En son ne için üzüldün? 

Tatilde istediğin otele gidemediğin için mi, yakınının ihtiyacında yetersiz kaldın diye mi?

Gözlerini dolduran ya da seni öfkelendiren ne oldu? 

Trafikte seni sollayan arabalar mı, hakkı yenen iş arkadaşına şahitliğin mi?

Neyi kendine problem olarak gördün bu hayatta? 

Koltuklarına uymayan perdelerini mi, bir türlü kurtulamadığın bağımlılığını mı?

Neyin peşinden koştun? 

Neyi amaç belirledin? 

Hayallerindeki şirkette havalı bir kariyer mi, yoksa iki dünya mutluluğunu mu?

Ne için bu kadar yoruldun? 

O çantanın son modelini bulmak için mi, dostunun hayatını toparlanmasına yardım ederken mi?

Yanlış belirlenen bir amaç uğruna bu kadar yorulmasaydın, ne değişirdi hayatında?

Ah bir bilse insan… Problemsiz yaşayamayacağı bu hayatta, problemini seçebilmenin konforunu, bir bilse… Bir sınava gireceksin ve soruların nereden geleceğini sen seç demiş hayat… Bunu bilse, seçimlerine daha çok özenir miydi acaba?

İnsan nasıl bir yaşam süreceğini seçimleriyle belirler. Bu, sadece insana verilmiş bir ikram. Sen konforlu bir hayat yaşa, vermen gereken cevapları doğru verebil diye sunulmuş bir hediye. Ne mutlu ki; soruyu soran doğru cevaplar vermeni senden daha çok isteyecek kadar merhametli… Yeter ki sen doğru seçimler yap. Yeter ki sen toplamda faydana yönelik kararlar al. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Her seçim bir vazgeçiştir…”

Nasıl ki yeni bir eve taşınınca eski komşularından vazgeçer ve yeni komşularıyla, yeni mahallesi ile ilgili yeni bir kapı açılır insanın önünde… Her seçimi ile de bir sonraki sahnesini tasarlıyor insan. Sahne, kurulmak için senin kararını bekliyor… Yeter ki sen doğru kapıdan gir, doğru seçimler yap.

Hayatımızda hep doğru kapıları aralamamız dileğiyle…

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***