BİR DİLİM REÇELLİ EKMEK NELERİ DEĞİŞTİREBİLİR?

İnsanın hayattan içten içe beklentileri vardır…

Mutlu olacağı umuduyla, özel bir karşılaşma anı bekler…

Doğru insanla, 

Büyük bir fırsatla, 

İyi bir teklifle karşılaşmayı bekler durur…

Tıpkı filmlerde olduğu gibi…

Tam o anda, biriyle çarpışsa ve hayatının aşkı olsa…

Tam o anda, başarılı bir iş adamı, onun yenilikçi fikrini duysa ve beğense…

Tam o anda, kendisine önemli kapılar açacak iş yerinin ilanını görse...

Tam da o anda…

Zamanlama gerçekten bu kadar önemli mi?

Peki, bu mükemmel zamanlama tesadüf olabilir mi?

Birileri daha mı şanslı? 

Yoksa kiminle ya da ne ile karşılaşacağımız, bizim seçimlerimizin sonucu olabilir mi?

Peki, insan kendisi için en iyi seçenekle nasıl karşılaşır?

Tam olması gereken zamanda, tam da olması gereken yerde nasıl olabilir?

O sabah, bir dilim daha reçelli ekmek yemeden evden çıkmış olsaydı…

Öyle ya, bir reçelli ekmek yeme süresinde ne değişebilirdi ki?

Çocuğu, kapıda ayakkabısını giyinirken oyalanmasaydı…

Annesi telefonda lafa tutmasaydı…

Metroyu son anda kaçırmasaydı…

Ya da son saniyede bir kırmızı ışığa yakalanmasaydı mesela…

Ne değişirdi insanın hayatında?

Çok değil, sadece bir dakika daha erken çıkmış olsa evden, ne değişirdi?Kaldırımda karşısına çıkan insanlar, 

Önünde yavaş gittiği için kızdığı araba,

Kuşun peşinden ağaca tırmanırken görülen kedi,

Selam verilen birileri,

Bir iş yaparken ona sorulan sorular…

Hangisi aynı kalırdı ki?

İnsanın hayatında her an yeni bir sahne dizayn olur aslında...

Bir saniyeyle bile, karşılaşılan tüm olaylar ve insanlar değişebilir.

Birbirine benzese de, hiçbir sahne birbirinin aynısı değildir…

Karşılaşılan her detay, “o insana” ve “o ana” özel olarak tasarlanmıştır…

Ve en iyi seçenek, hedefi belirleyecek kararı aldıktan sonra hemen harekete geçenleri bekler…

İnsan, isteklerine ulaşabilmek için, araya zaman koymadan harekete geçmesi gerektiğini bilir.

Üniversite sınavında ulaşılan başarının sınav gününden ziyade, aylar öncesindeki hazırlıkla ilgili olduğunu,

Bir projeyi telaşsız ve kaliteli biçimde tamamlamanın proje verildikten hemen sonra çalışmaya başlayarak mümkün olduğunu,

Bir hastalığın teşhisinden sonra vakit kaybetmeden tedaviye başlanması gerektiğini bilir insan…

Zayıflamak istiyorsa meyveli tartla arasına mesafe koyması gerektiğinin farkındadır. Ve bu diyet için pazartesiyi beklemeye de gerek yoktur…

İnsan yine de doğru tepkinin ne olduğunu bilse dahi harekete geçmeyi ertelemek isteyebilir…

Yemekten kalkar kalkmaz mutfağı toparlamasının doğru olduğunu bilir. Ama “çayımı içeyim de sonra” diyebilir.

Ödevini, okuldan gelir gelmez yapmanın daha iyi bir seçenek olduğunu bilir. Ama “şu film bitsin de öyle, daha iki gün var” diyebilir.

Ya da gözünden uyku akarken, kendisini şefkatle sarıp sarmalayan sıcacık yatağından kalkması gerektiğini bilir. Ama gecikmeyi göze alıp, alarma “5 dakika ertele” diyebilir…

Oysa beş dakika sonra onu bekleyen seçenekler aynı olmayacak belki de… 

İnsan yapması gerekeni ertelediğinde tüm sahne değişir.

Karşılaşacağı olaylar ve insanlar farklıdır artık…

En iyi seçenek çoktan kaçtı belki de...

Kim bilir?

Bir ümit beklenilen o karşılaşma anı, acaba hiç gelmeyebilir mi?

Hayatı erteledikçe hayalini kurduğu sonuçlardan da uzaklaşıyor olabilir mi insan?

İstediği sonuca kimler ulaşır?

Hayal kurup harekete geçmeyi erteleyenler mi?

Yoksa karar verip hemen harekete geçenler mi?

Doğru insan, teklif, fırsat sadece sabırla beklediği için çıkmaz insanın karşısına.

Harekete geçmek gerek.

Ne zaman mı? 

Ertelemeden… 

Hemen şimdi…

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***