EYVAH! OKULLAR AÇILIYOR
Gün yavaş yavaş biterken kalabalık bir grupla yaptığı toplantı da sona ermişti Gonca’nın. Kafasının içinde hala toplantıdan kalan uğultular devam ediyordu adeta. Eliyle ağrıyan başını ovuştururken telefonuna göz attı.
‘’Eyvah, okullar açılıyor!’’ dedi titrek sesle. Çünkü telefonuna henüz okumadığı 150 mesaj gelmişti veli grubundan. Gelen mesajları açtı ve başladı okumaya…
- Kızlarrr portalda kıyafet listesi yayınlanmış haberiniz olsun.
-Evet evet ben de gördüm. Hemen bakıp sipariş veriyorum. Yoksa kalmıyor bedenler.
- Arkadaşlar kırtasiye listesi de gelmiş.
- Aaa bu sene de uçmuş fiyatlar! Ama napacağız mecbur alacağız...
- Şekerim, çocukların geleceği için alacağız tabi… Ne için çalışıyoruz gece gündüz? Onlar okusun diye.
- Arkadaşlar, okulun istediği resim defteri kalmamış. Başka birini mi alsak?
- Benimki aynısı olmazsa istemez, motivasyonu düşer çocuğumun. Arkadaşlarından geri kalsın istemem…
- Biz aldık bile kızlar. Bizimki açtı kutuyu. Kapağı çizik çıktı diye kıyameti kopardı. Bugün değiştirmeye gideceğiz.
- Haklı çocuk. Onlar da düzgün yapsınlar işlerini. Tonlarca para alıyorlar.
- Bizimki de ablasının var ama eski diye kullanmak istemiyor.
Gibi gibi bir sürü mesaj…
Gonca, mesajların bu kadarını okurken bile içi şişmişti. Bir iç çekti derinden. Velilerin bu konuyu biraz abarttıklarını düşündü.
Biz çocukken üst sınıflarda ihtiyacımız olan kitaplar var mı diye bakardık ve bulursak sevinirdik. Hem de büyüklerimizle iletişim kurup kaynaşırdık. Hemencecik kitapları kaplar, etiketleyip kullanırdık. Ailemize yük olmamaya çalışırdık. Oysa şimdi çocuklara ‘Armut piş ağzıma düş’ tarzında hayat sunmaya başladık. İmkanlarını arttırarak, marifet kazanma imkanlarının önüne geçtik.
‘’Bir çocuğun tek ihtiyacı büyümek midir?’’diye içinden geçirdi Gonca…
İnsanın yemeye, içmeye, barınmaya ihtiyacı vardır elbette. Çocukların da okul kıyafetlerine, kırtasiye malzemelerine ihtiyacı var. Nasıl insan hayatını devam ettirebilmek için yemek ve suya ihtiyaç duyuyorsa, çocuklar da okul hayatları için araç gereçlere ihtiyaç duyar elbette. Ancak sorun şu ki; veliler, çocukların tek ihtiyaçları bunlarmış gibi davranıp, çocukları yetiştirmeyi gözden kaçırabiliyorlar.
Bir çocuğun kitaba ihtiyacı olduğu gibi kitabın sayfalarının ham maddesi olan ağaç nasıl yetiştirilir? Ağaca nasıl bakmak gerekir?’ i de bilmeye ihtiyacı var… O kitabın parası nasıl kazanılır? Para kazanırken nasıl iletişim kurulur? İnsanlarla nasıl çalışılır?’ ı da öğrenmeye ihtiyaç duyar. Bir çocuğun kıyafete ihtiyacı olduğu gibi o kıyafetlerin nasıl yıkandığını, ütülenip katlandığını da bilmeye ihtiyacı vardır.
Yani çocuğun asıl ihtiyacı, yaşamdan kopmamasıdır aslında…
Bu yüzden okul sadece sınıf ve tahtanın olduğu yer değil, hayatın ta kendisidir. Bazen bir sanayi dükkanı, bazen bir berber dükkanı, bazen dedelerin tarlası, bazen de evdir; okul.
Gonca, çocuğunu hayata hazırlamakla da ilgilenmeye karar verdi. İlk iş olarakta, eve gider gitmez çiçekleri birlikte sulayacaklardı…
Bir insanın büyümesi kadar yetişmesi de hayati önem taşımaktadır. İnsan ancak hayata hazırlıklı yetiştirildiğinde mutlu ve başarılı olur. Çünkü ancak bu şekilde marifetlenebilir ve onu mutluluğa, başarıya ulaştıracak hamleler yapabilir.
Peki, hangi anne baba istemez ki çocuğunun mutlu ve başarılı olmasını?
O zaman sadece büyütmekle değil, yetiştirmekle de ilgili tohumlar atmalı…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder