BİR DAHA GİTMEM ANNENE!
“Bir daha gitmem annene!” sesi yankılandı apartmanda.
“Bağırma Sibel bütün apartman bizi dinliyor.” diye karşılık verdi Mahmut.
“Sibel bu kaçıncı?” diye devam etti. “Her gittiğimizde ayrı bir hayal kırıklığı, şu kapıdan her seferinde bu defa bir iltifat duyarız, diye hevesle giydirerek çıkıyorum çocukları. En güzel mağazaların vitrin kıyafetlerini alıyorum. Tokalarla süslüyorum kızlarımı. Ama aldığım karşılığa bak. Neymiş efendim yine doğal deterjanlar mı kullanmaya başlamışım, bu çocukların kıyafetlerini zeytinyağıyla mı yıkıyormuşum? Çocuklar güzel kokmalıymış, benim bebeklerim de çiçek gibi yumuşatıcı koksunmuş. Halbuki ben çocuklarımıza zararı olmasın tenlerine kimyasal değmesin diye uğraşıyorum. Beni sevmiyor annen, bana olan öfkesini de böyle çıkarıyor işte. Bence görmek bile istemiyor beni. Geçen gün ona aldığım bluzu hatırlıyor musun? Ablana bu kumaş beni yakar hayatta giyemem demiş, artık çabalarım sona erdi, bana olan inadı bitmeyecek. Ben pes ediyorum…” dedi.
Sibel bir kıyafetin güzel görünmesine yani dış görünüşün güzel olmasına önem verirken kayınvalidesi için önemli olan bir kıyafetin rahat
olması, kumaşının onu rahatsız etmemesi, bir de güzel kokmasıydı. Sadece
kıyafet konusunda değil pek çok konuda birbirlerinden farklı davranmaları
problem yaşamalarına sebep oluyordu. Yaşananlara kayınvalidesinin sivri üslubu
da eklenince, çoğu insanla çok iyi geçinen tatlı dilli neşeli Sibel, bu
ilişkiyi yürütmekte zorluk çekiyordu. Ortaya koyduğu çabaya rağmen problemlerinin
bitmemesine anlam veremiyordu. Kayınvalidesi ise Sibel ile ters düşmek için
değil gerçekten tercihleri bu şekilde olduğu için Sibel’e zıt gelen davranışlar
sergiliyordu. Ancak Sibel bunu belki ömrü boyunca anlayamayacaktı.
İnsanlar birbirlerinden farklıdır.
İnsanların seçimleri, davranış tarzları, sevgilerini
gösterme biçimleri birbirinden farklıdır. Farklılıkları öğrenip tanıyan
insanlar için bu durum bir çeşitlilikken bilmeyenler için her adımda bir
sıkıntı bir problemdir. Ve ilişkiler bu çatışmalardan dolayı kopma noktasına
gelebilir.
İnsanı gerçeğin yasasıyla tanımak, bu farklılıkları kabul
etmek ve yönetebilmeyi öğrenmek gerekir. İnsan benzerleriyle anlaşacağını
düşünür ama aslında kendisinden farklı olandan öğrenir. Bu farklılıkları
öğrenip kendisinden farklı olana yaklaşan insanın ilişkileri düzelir.
İlişkileri düzelen insan da bu hayatta mutlu ve başarılı olur.
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Emeğinize sağlık küçük bir detay ne kadar etkiliyor ilişkileri..
YanıtlaSilAh şu bir türlü yönetemediğimiz farklılıklarımız... Bir bilsek asıl çözüm orada ...
YanıtlaSilne kadar kıymetli bir ölçü, teşekkür ederiz..
YanıtlaSilfarklılıkları kabul edebilmek insanın hayatında ne büyük br konfor... teşekkür ederiz.
YanıtlaSilO kadar tanıdık geldi ki bu durum :D
YanıtlaSilçok güzel bir farkındalık oldu. kaleminize sağlık...
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam 🌸
YanıtlaSilİnsanın hayatına katabileceği en büyük konfordur farklılıkları kabul etmek.
YanıtlaSil