SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

Anlamlandırma Sanatı

Anlamlandırmak

Anlamlandırma Sanatı

İnsan! Kendinin biriciği…

İster ki; herkes için biricik olabilsin…

Kendini sevdiği kadar sevsin herkes onu…

Kendine değer verdiği kadar, paha biçsin herkes ona…

Beklenti bu olunca, hayal kırıklığı elbette kaçınılmaz…

İnsan, elbette değerli…

Öyle ki, tüm yaratılmışların en değerlisi…

Yaptığı yanlış; beklenti hatası...

Yaptığı yanlış; adaletsiz algılaması…

Yaptığı yanlış; gerçekten uzaklaşması…

Oysa dönüp baksa aynaya…

Kendi bile, çoğu zaman, kendisine o kadar değer vermedi aslında…

Gerçek değeri verseydi, o kadar kötülüğü kendine yapar mıydı?

Zalimliği…

Haksızlığı…

Kötülük yapmak deyince, hiç akla gelmez oysa…

Her istediğini yemek…

Her istediğini yapmak…

Her istediğiyle görüşmek…

Her istediğini almak…

İstediği kadar uyumak…

İstediği kadar tüketmek…

İstemediği şeylerden faydasına da olsa, olabildiğince kaçmak…

İşine geldiği kadar doğru yapmak…

İşine gelmeyenin, yanlış olduğunu duymamak…

Dolayısıyla insan, çokça yanılabildi…

En büyük yanılgısı da; kendi kendisinin lehine olduğunu sanmasıydı…

Bazen, şer isteyebildi, hayır ister gibi…

Bazen, ateşe koşabildi, ışığa koştuğunu zannederek…

Bazen de, etrafındakileri suçlamaktan çekinmediği oldu…

Anlamlandırmak

Yaptığı hataların karşılığı, içinde insan olan öykülerle kendisine sunulsa da…

O öyküdekileri de, içinde olan insanları da, suçlamak kolay geldi belki de...

“Annem böyle olmasaydı, bugün çok başka yerlerdeydim…”

“Babam şunu yapsaydı, bugün başka insan olurdum…”

“Patron hakkımı yemeseydi, bugün şu pozisyondaydım…”

“Eşim beni dinleseydi, bugün nelerin sahibi olmuştuk…”

“Arkadaşım bana yanlış yapmasaydı, insanlara güvenim olurdu…”

Ve daha kimlere, ne hükümler giydirdi, kim bilir?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki;Olaylar nötrdür. Onları anlamlandıran insandır.

Aynı rüzgar kimisi için bir yağmurun habercisiyken, kimisi için felaketin habercisi olabilir. Yeni doğan hasta bir çocuk bir ailenin bağlarını güçlendirirken, başka bir ailenin bağlarının kopmasına sebep olabilir.  Ya  da bir krizden bazıları yükselerek çıkarken,  bazıları ise bir daha doğrulamayacak hale gelebilir.

İnsan, her olayı kendi yönüne, bilinç açıklığına, marifetine göre algılar… Kriz mi fırsat mı olduğuna o şekilde karar verir. Mesele; ne kadar gerçeğe yakın algıladığı ve ne kadar doğru tepki verdiğidir. 

Bu hayat insanların sınandıkları, birbirlerinin sınavlarını zorlaştırdıkları ya da kolaylaştırdıkları bir sahnedir. Sınav ise; insanın zayıf olduğu, güçlenmeye ihtiyacı olan konulardan gelir. İnsana sorulan tüm sorular, kendini geliştirmesi gereken konularla ilgilidir. 

Bu nedenle insan; “Neden bunlar benim başıma geldi ki? Ben kime ne yaptım? Ben ne kadar şanssız bir insanım?” gibi sorular zihninden geçerken; hep vereceği cevaplara odaklanmalıdır.

  • “Şimdi verilmesi gereken doğru tepki ne olmalı?”
  • “Benzer öyküler, ne zamandan beri hayatımda tekrar ediyor?” 
  • “Ne yaparsam doğru, ne yaparsam yanlış tepki vermiş olurum?”
  • “Anlık bir kurtuluşu mu hedeflemeliyim yoksa; sınavı geçirecek, toplamda fayda verecek bir tepki mi vermeliyim?”
  • “Benim lehime olan şey, başkalarının da lehine olacak mı?”
  • “Yoksa ben kazanmış, birileri kaybetmiş gibi görünürken, sınavımı mı büyüteceğim?”
  • “Aynı problemler, bir başkasının başına gelseydi, kendime dışarıdan bakabilseydim, ne düşünürdüm, nasıl tavsiyede bulunurdum?”
Anlamlandırmak

İnsandan beklenen, karşısına çıkan öykülerden, insanlardan, olaylardan ‘gerçekten lehine’ olan çıkarımlar yapmaktır. İnsanın kendisine yapacağı en büyük iyilik; her isteğinin, her kararının lehine  olduğu zannından çıkıp, kişilere ve olaylara takılmadan “Herhangi bir insanın, şöyle bir olay karşısında, vermesi gereken doğru tepki ne olmalı?” diye düşünmesidir. O zaman kendisinin biriciği olabilir ve gerçekten daha kendi lehine olur. Çünkü artık olayları daha gerçeğe yakın anlamlandıran, daha gerçeğe yakın tepkiler veren birine dönüşür. Bir ilişkinin evliliğe dönüşmemesi, iş yerinde beklediği terfiyi alamaması, kardeşinin oturduğu gibi bir evde oturamaması önemini anlamını kaybeder. Değişen anlamlandırmalar, değişen açlıklara, değişen marifetlere değişen kaygılara, değişen korkulara sebebiyet verir.

Bir eşe, bir işe, bir kariyere, bir eve, bir arabaya yani sınav sahasındaki detaylara sahip olmayı sınavın kendisi gibi görmek, bu şekilde anlamlandırmak yerine; o anlamlandırmayı değiştirip sahnede verilmesi gereken tepkilere odaklanmak hayat kalitesini artırır.

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***



9 yorum:

  1. İnsanın en büyük düşmanı kendisi😞

    YanıtlaSil
  2. Tam en kötü anımda iyi gelen bir yazı oldu. Teşekkürler. İçinden çıkamadığım, derin boşluklarda hissettiğim bir dönemde ne yapacağımı bilemez bir halde...

    YanıtlaSil
  3. Hayatımda hiçbir zaman keşke demedim her şeyi zamana bıraktım gayret gösterdim hiç bıkmadım o yazıyı okudum gerçeklerle yüzleşmek kimilerine iyi kimilerine de iyi gelmez çok anlamlı olması gereken keşkeleri olmadan yaşayabilmek

    YanıtlaSil
  4. Her cümlesi ayrı ayrı düşünülecek yeni, çok kıymetli bir yazı... Çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. Hayat akıp giden bir su. Sen nası görüyorsun o suyu.
    Geçebileceğin bir dere mi? Ayağını attığın an boğulacağın bir okyanus mu?
    Emeğinize sağlık, çok güzel🌺

    YanıtlaSil
  6. Hayat akıp giden bir su. Sen nası görüyorsun o suyu.
    Geçebileceğin bir dere mi? Ayağını attığın an boğulacağın bir okyanus mu?
    Emeğinize sağlık, çok güzel🌺

    YanıtlaSil
  7. Sorulan sorulara doğru cevap verme ümidi ile… emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Doğru tepkiler verebilmek ümidiyle. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  9. İnsan insan derler idi ,
    İnsan nedir şimdi bildim …

    YanıtlaSil