BIRAKMA BENİ
Elif izlediği filmin etkisi ile annesine gelip sıkıca sarıldı. “Anne beni sakın bırakma!” dedi. Belli ki izlediği film onu çok duygulandırmıştı. Anne kız birbirlerine sıkıca bir süre sarıldılar. Meral aslında bu cümleyi daha önce de defalarca duymuştu ama o da bugün farklı etkilenmişti. Bu cümle kulağına farklı gelmişti. Zihninde bir sürü sorular belirdi.
Bırakmak ve bırakmamak ne demekti?
İnsan neden böyle bir cümle kurardı?
Ya da hangi anlarda bu cümleleri söylerdi?
Kendimizi daha güvende hissetmek için olabilirdi belki. Peki
güvende olmak birinin bizim elimizden tutması mıydı?
Zihninde soruların cevabını ararken aklına uçağa ilk
bindiğinde ablasının elini sıkı sıkı tuttuğu o an geldi. Nerdeyse ablası
yolculuk boyunca sol elini hiç kullanamamıştı. Elini bıraktığında sanki her şey
çok kötü olacakmış gibi hissediyordu. O bir saatlik yolculuk o kadar uzun
gelmişti ki…
Çünkü Meral uçak yolcuğundan pek keyif almıyordu. Hatta
korkuyordu. Bir yerlere gidileceği zaman uçak hariç bütün seçenekleri
zorluyordu. Uçakla yapacağı yolculuğun kısa sürmesi ona albenili gelmiyordu.
Saatlerce yolculuk yapmayı uçak yolculuğuna tercih edebiliyordu.
Bir gün işi için uçak yolculuğu yapması gerekiyordu. Meral
kaygılanmaya başladı. Çünkü yalnız yapması gereken bir yolculuktu. Elinden
tutacak kimse yoktu. Farklı bir seçeneği de yoktu. Ne yerine gidebilecek birisi
vardı ne onunla yolculuk yapacak birisi vardı. Ne de farklı bir araç
alternatifi... Kendini sıkışmış hissediyordu. İstemeye istemeye bu yolculuğa
hazırlandı.
Yolculuk vakti gelmiş ve uçağa binmişti. Çok heyecanlıydı.
İçinden kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Etrafına bakıyor dikkatini
dağıtmaya çalışıyordu. O anda yanındaki bayanın ondan daha tedirgin halleri
dikkatini çekti. Sürekli hostesi yanına çağırıp korkusu ile ilgili konuşma ihtiyacı
hissediyordu. Hostes de hoş bir üslup ve ses tonuyla onu rahatlatmaya
çalışıyordu. Güvende olduğumuzu anlatan bilgiler paylaşıyordu. Meral biraz daha
rahatlamıştı sanki. Çünkü hostes neredeyse yolculuk boyunca kıza destek
olmuştu. Tuhaf ama Meral kızın korkusunun ondan daha fazla olması ile biraz
daha rahatlamıştı sanki.
Yolculuk biraz zor olsa da bitmişti. Sonra dönüş yolculuğu…
Tekrar eden başka uçak yolculuğu derken artık Meral kendisi uçak ile gitme
planı yapar olmuştu. Çünkü insan bir şeyi tekrar ede ede geliştiriyor ve
öğreniyordu. O konuda marifet kazanabilmesi için yaptığı ilk hamleler hep
insanı zorluyordu. İlk dengede durmaya çalışan çocuk gibi… Ama insan o konuda
marifet kazandığında kendini koşar da bulabiliyordu.
Kızının sarılmasından nerelere gelmişti. Evet insana
sevdikleri ile olmak iyi geliyordu. Kendini iyi ve güvende hissettiriyordu.
Fakat önemli olan şey insanın o konuda marifet kazanması, güçlenmesiydi.
Kızının elinden tutması onun yanında olması güzel olurdu. Peki yanında olmadığında… işte asıl mesele
burda başlıyordu. O olmasa da bıraktığı yerden hayatına devam edebiliyor muydu?
Ona öğrettikleri ile yürümeye devam edebiliyor muydu?
Elini tutacağımız birilerinin olması güzel ama o marifeti
kazanmak ve kazandırıyor olmak daha güzeldi.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
Harika bir yere değinilmiş✨
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık.
YanıtlaSililk defa bir şey yaptığında nasıl da tedirgin oluyor insan, o işi yaptıktan sonra ise artık yapabildiği görüp tekrar tekrar yaparak o konuda marifetleşiyor... tıpki iş hayatında çırakken başlayıp aylar yıllar geçtikçe işinin ehli olma yolunda ilerlemen gibi ☺️
YanıtlaSilMarifetlendiğimiz konularda güçlenebiliyoruz. Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilNe kadar naif ve samimi bir yazı. Gerçekten bir şeye başladığında nasıl zor geliyor. Sonra insan zorlandığını bile unutuyor... Kaleminize sağlık, nice güzel marifetlenmelere... :)
YanıtlaSilElini tutacağımız insanlar olması dileğiyle
YanıtlaSilİşte çocuk yetiştirmenin püf noktaları..🌱
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilInsan yetiştirirken, onun yerine iş yapmak değil, onun yerine geçici çözüm üretmek değil o kişinin marifetlenmesini sağlamak önemlidir.
YanıtlaSilİşin başındaki zorluk sonraki kolaylagin işareti
YanıtlaSilGüzel bir yazı
Hayatımızdaki herşeye uygulayabiliriz. İnsan olaylari ne kadar da gözünde büyütebiliyor.
YanıtlaSilİnsanoğlunun güvendiği sırtını dayayacak birini arıyor galiba
YanıtlaSilElini tutacağımız birilerinin olması güzel ama o marifeti kazanmak ve kazandırıyor olmak daha güzeldi.
YanıtlaSilÇok iyiiii
Çok güzel ve Mötive eden bir makale , kaleminize sağlık
YanıtlaSilinsanı yetiştirmek onun yanında olurken nasıl yalnız kalınacağını da öğretmek sanırım.
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSil👏
YanıtlaSil